tamda şu an kaloriferi sonuna kadar açıp yorganın altına sığınsamda geçmeyen. hatta maviş burnuma oturdu kendi çapında ısıtmaya çalışıyor beni canım benim yerim.
bu sene yorganın içine girmiyorum geceleri. yorganın üzerindeki battaniyeyi örtüyorum üzerime. evin gece sıcaklığı fena olmasa bile sabaha doğru ayaz jilet gibi keskinleşiyor. buna rağmen kendimi yorganın kavrayıcılığına bırakmıyorum. annem her gördüğünde söyleniyor kuru battaniye ile uyuduğum için. arada, arafta olmayı bilerek tercih ediyorum. çünkü sıcaklığı hak etmediğimi düşünüyorum. hafif üşüyerek uykuya dalmaya çalışırken kurmaya çalıştığım duygu ve düşünce zincirlerinin bir halkası mutlaka o sıcaklığa duyduğum hasreti, o sıcaklığa olan uzaklığımı konu ediniyor. o sıcaklığı hak etmedim, çünkü kendimle yüzleşme çabamda henüz çok başlardayım. kendini olduğu gibi kabul etmek zor bir zanaat. iç dünyamdaki zibilleri süpürebilirsem, "sonsuzluk ve bir gün"e olan susuzluğumla da yüzleşmiş olacağım ve beyhude üşümekten vazgeçeceğim.
Öğrenci evinin vazgeçilmezidir.
ilk çıktığında oooh mis evim sıcacık evim dersin. Fatura gelince hooo bence kısalım biraz denir.
ikinci ay, fiyat farketse de öğrenci evi ne beklersin çok gelir gözüne.
"Knk bence kapatalım ya öğrenci evi zaten" cümlesiyle eylem tam anlamıyla tamamlanmıştır.
Hadi bol selpaklı günleredir.
ısının yokluğudur,oluşumu buna bağlıdır,kimimiz ortamımızla,konumumuzla,maddiyatımızla,kimimiz bir bardak çay ile giderir bunu,bazen iyi bazen kötüdür,sıcağın değerini öğretir bize açlık ve tokluk gibi ne kadar kırılgan ve ne kadar iradeli varlıklar olduğumuzuda,kimimiz isteyerek kimimiz istemeyerek üşürüz,kimilerine yakartır kimilerine şükrettirir öyledir.
ev sıcak ama şapkamı kaybettiğim için üşüyorum. burası erzurum diye dahada çok üşüyorum. ev çok sıcak. annemin patiğinin teki yok. sol ayağımı hissetmemesine üşüyorum. beynimde iskandinav düşünceler var bu yüzden de üşüyorum. kutuplardan penguenleri çalma planları yaptık yazın bi arkadaşla o zamanda üşümüştüm.
yani üşümek için illaki üşümek gerekmemekte.
yanıyorsa soban, doyuyorsa karnın ve umutluysan hayata dair yahut varsa göğsünün üzerine yaslanan bir sevdiceğin, yüreğini alevlendiren bir sevdan..korkma üşümekten. güneş de bizim kar da..soğuk da bizim kor ateş de.