Özlediğim eylemdir. Kış gelse de montumun kapüşonunu örtüp botları çekip eldivenlerle gezsem şu Samsun sokaklarında. Burnum kızarsa,ellerim çatlasa artık..
Her zaman soğuktan üşümez insan.
Yalnızlıktan üşüyen insan sayısı çok daha fazladır. Beden değil, ruh üşür.
Battaniye, sıcak su torbası, soba filan kar etmez.
Gece yarısı yolda yürürken, çiy birikiyor hava ile temas eden yerlerimde. bedenin üşümesi şu an umrumda değil. üşümek, soğukluğu hissetmek ise, onun yokluğunun verdiği soğuklukla üşüyorum. sadece elimden tutabilmiş olsa, elektrikli battaniye gibi aniden ısıtırdı tüm vücudumu. sarılsam, kaynarım kollarında buharlaşırım. ama şu an üşüyorum, üzerimde montum, atkım, berem, pantolon ve altında pijamam ve botlar. keşke onsuzluğun ruhuma buz kestirdiği soğukluğa da bu kadar kolay önlem alabilseydim.
günler, haftalar, aylar süren bir aradan sonra ilk kez bugün iliklerime kadar hissettiğimdir.
dişarıda kopan kıyametten habersiz, tesadüfe bak ki mevsimlik sezonu açmıştım. aylar sonra ilk kez giydiğim uzun kollu ince bir şey, bot ve hırkayı kombine etmiştim.
adımımı dişarı attım dondum, kendimi içeri attım dondum.
bir de az yağışlı, normalde ılık-serin arası olması gereken başkent havası.
bu ne ayazdı amk.
An itibarı ile otobüste donmak üzereyken yaptığım eylem. Hayat kalitemi düşürüyor üşümek hiç sevmiyorum ya. Terlememin çaresi var bunun yok sanki şuan.
Vücut ısısının düşmesine bağlı olarak vücudun savunma mekanizması olarak geri dönüşümü.
Kıl kökleri daha fazla ısı kaybı olmaması için sıkışır ve tüğler dikleşir, vücut eskisinden daha az oksijen ihtiyacı duyar ve solunum yavaşlar. Tansiyon duruma göre düşebilir ve 35 derecenin altına düşen vücut hipotermiYe girerek kötü sonuçlar doğurabilir.
Gözlerine bakarken umrunda değil mevsimler
Gülüşün hep deniz kenarı bana
Sen bir adım attığında göreceksin
Elinde balonlarla bekleyen o adam benim
Aldığım en derin nefessin sen
Dudaklarının dudaklarımdaki işgali hala yüreğimde
Nefes alıyorum ama hala bulamadım seni
ben sana yanarken...şimdi sen kim bilir nerede üşüyorsun .
sevdiğin biriyle daha fazla konuşabilmek için bu karlı havada iki durak sonra inmek, ona evine kadar eşlik etmek için göze aldığım ve beni kendime getiren his.
beraber yürüyerek konuşurken o hisse zerre kadar sahip değildim ama o yanımdan ayrıldıktan sonra, yüzümü kesercesine esen rüzgârda o hisse fazlasıyla sahip oldum.
iyi ki var. beraber üşümek de güzel bir şeymiş neyse ki.
en sevdiğim histir.
karlı ve soğuk gecelerde montu sırtıma atıp, balkonda film izlemek hoşuma giden aktivitelerden. soğuktan ellerimin titremesi ayrı bir hoşluk.
sanırım soğuk havayı seviyorum. keşke donarak ölsem *