izmir'in kurtuluşunu ve kurtuluşta yaşanan olayların anlatıldığı bizzat okuyarak etüt ettiğim Kemal Arı'nın yazmış olduğu tarihi roman. Kitabın tam adı (Üçüncü Kılıç: izmir'in Kurtuluşu ve Yüzbaşı Şerafettin)
Kitaptan:
Biz yine ilerliyorduk. izmir sokaklarına girdik. Birinci kordona çıktık. Kordonda silahlı yüzlerce düşman subayı ve askeri ile karşılaştık. Tereddüde yer yoktu. Kılıç çeeek... Dört nala! ... komutunu verdim. Rüzgar gibi geçiyorduk... Karantina binasının önüne vardığımız zaman üzerime bir bomba atıldı. Bindiğim atın karnı parçalandı. Ben de yüzümden ve omzumdan yaralanmıştım. Üstüm başım kan içinde kalmıştı. Önem vermedim. Yine: ileri.. diye seslendim. Ölsem de ne gam! ... izmir'i kurtarmıştık ya izmir'e girmiştik ya... bu şerefin öncüleri biz olmuştuk ya..
Nihayet Hükümet Konağına geldik. içeriye girdik... Hemen balkona koştum... Halk Hükümet Konağının önünde toplanmıştı. Hala asılı duran Yunan bayrağını derhal indirdim. Halkımızın öpe öpe getirdiği şanlı bayrağımızı aldım, önce öptüm öptüm... öptüm... Yüzümdeki kanlar ve gözyaşlarım ayyıldıza bulaşmıştı... Sonra O'nu Hükümet Konağına, Yunan bayrağının yerine çektim. Artık, hiçbirimiz gözyaşlarımızı tutamıyorduk. Dünyanın en şanslı ve en mesut insanı bendim...
buhara cumhuriyetin'den hediye olarak gönderilen 3 kılıçtan sonuncusu. diğer ikisi mustafa kemal atatürk ve ismet inönü'ye verilmiştir. bu üçüncü kılıç şerafettin izmir'in ölümünden kısa süre önce istanbul'daki cumhuriyet müzesine gönderilmiş ama sonra kılıç kayıplara karışmıştır.
Bu kitapta anlatılanların geneli gerçek dışıdır. Kemal arı hocamız hiçbir kaynak göstermeden yazmıştır. Anıtkabirdeki müzede kurtuluş mücadelesindeki herkesin adı geçer. Fakat yüzbaşı şerafettinin esamesi okunmaz. Bu kitap ticari amaçlarla yazılmış olup, hiçbir bilgi değeri yoktur. Kemal arının yıl içinde dört kitabı okutulur ve hepsine toplam 60 tl ödenir.