iran veya suriye topraklarına düşecek bir bomba ile tetiklenecek zincirleme tepkime ile gong sesi duyulduğu vakit türkiye'nin geleceğini düşünüp, yapacağı asgari zarar, azami fayda çözümlemesinin akabinde belli olacaktır.
''olur mu? olmaz lan olmaz. ama ya olursa?'' diye diye kapısına dayandık. piyasası tıkanan ekonomilerin sıkıştığı dönemlerde çıkış yolu olarak gördüğü ve altyapısını tezgahladığı bir savaşın eşiğine daha gelmiş görünüyoruz. ve bu sefer ateşin dışında kalmamız imkansız gibi gözüküyor. sanki görünmeyen bir güç tüm dünyayı deliliğin kucağına doğru itiyor. avrupa devletlerini tek tek ele geçiren kriz dalgası, amerika ekonomisinin son yıllardaki en kötü verileri sunması, arap baharı, turuncu devrim, asya'nın yükselen devi çin, ortadoğu derken her şey ilk domino taşını parmağının ucuyla devirmeye cesareti olacak delinin ortaya çıkmasına kaldı. kazan alttan alta kaynıyor; dünyanın bütün irili ufaklı ülkeri birbirini durmadan tehdit ediyor.
bu salgından ülkemiz de nasibini aldı ki, 2-3 senesine kadar hiç sorun yaşamadığımız veya şu andaki ile karşılaştırılmayacak derecede iyi ilişkiler sürdürdüğümüz devletler ile neredeyse kanlı bıçaklı olduk. bir girdabın içine çekilmekten başka şansı olmayan gemiyi andırıyoruz.
keşke dışında kalsak bu savaşın dememek mümkün değil ancak safımız çoktan belli olmuş gibi gözüküyor şimdiden bile.
