yakın bir arkadaşımın ısrarla yaptığı eylem. şöyle ki;
- ulan yediğin üç kuruşluk döner ekmek (yanına ayran almaz, gerek yok der)
- bir yerde oturmaya kalkarsın (önce çayın fiyatını sorar, kazıklanmıyak der)
- saati 3 liralık 5 liralık bir playstation salonuna gidilecektir (en ucuzu 10 km ötede olsa yine yürüyerek gider)
- altında araba vardır (7 dakikalık yol için 'kanka uzak ya yakın olsa valla bırakırdım seni eve' der)
- gezmeye istanbul'a gidilir (kusura bakma ben de fazla para yok der-gezmeye gelmedik mi ulan hıyar-)
arkadaşlarla birlikte bir mekana gittiğiniz de siz onun parasını ödersiniz. hatta diğer arkadaşlarınızınkini de ödersiniz. o gün yanında yokturi veya durumu kötüdür. daha sonra başka mekana gidersiniz ve orada da ödersiniz.
hele en yakın arkadaşlarınızdan birisi ise sürekli birliktesinizdir. ve hergün bir yerlere gidersiniz. ve sizin ödemeleriniz, kantinde bir şeyler ısmarlamanız sürekli devam eder. gün gelir ki sizin de cebinizde paranızın olmadığı veya bu seferlik ondan olsun diye "bana şuradan bir şey alsana la" veya "kendine alırken bana da bir kek alsana" dersiniz. işte o anda "siktir lan, git kendin al" der ve gerçekten almadan gelir. o an kızarsınız, sinirlenirsiniz hatta cebinizde para yoksa işler daha kötüdür.
tabi bir de bunun bir seviye üstü vardır. söz konusu kız olunca "kankaaaağğğğ yaa gel sana bir şey alıyım" der. "lan şerefsiz söz konusu kız olunca nasıl geliyorsun" dersiniz ve "ya kanka hadi ya, gel sen, hallet şu işi" der. işte o an bir kez daha anlarsınız kişiliksizliğini.
tabi günler geçer, araya mesafeler girer ve o en yakın arkadaşınız sizi hiç aramaz, sormaz. böylelikle ne tür bir kişiliksiz olduğunu kesinlikle anlamış olursunuz.