sabahın şu saatlerinde çay demlemeye üşenen bünyemin aradığı, dolapları karıştırmama sebebiyet veren küçük bir paket içindeki kahve, krema ve şeker şeysi. yok anasını satayım bitmiş işte.
soğuk karlı kış sabahları şömünenin karşısında sıcak kahveyi yudumlamak gercekten zevk veriyor. lan bi yürü git yazın kışın fark etmez iç gitsin neyin kafası bu. önemli olan damağa veren hazdır.
kaliteli bir filtre kahvenin tadına bakmış şahsın bir daha ağzına sürmeyeceği içecektir.
bir kahve sever olarak kahveyi sevdiğimi üçü bir aradaları bıraktıktan sonra anladığımı itiraf etmeliyim.
üçü bir arada her gün içtiğim tek kahve çeşidiyken bir gün bunda bir eksiklik olduğunu hissedip başka kahve arayışlarına girdim. avm de gördüğüm altın renkli kahve ambalajı dikkatimi çekti. aldım. nescafe gold idi bu kahve. üçü bir aradaya alışmışlığımdan olsa gerek yanında birde kahve kreması aldım.
işte o gün bu gündür filtre kahve tüketmekteyim. hatta artık kahve kreması da kullanmıyorum. ne şeker ne krema...
şimdi düşünüyorum da üçü bir aradalarla tanıştığım gün ne çok sevinmiştim pratik, lezzetli kahve diye. öyle değilmiş be sözlük! onlar kahve değilmiş!
Bir ilişkide iki kişinin aksine üç kişide olabilir bazen. Herkes sevgilisini sevmiyor ne yazık ki. Bazen kendimizi kandırmak yerine karşımızdakini de kandırıyoruz, seni seviyorum derken. Oysa üç kalp bir arada yürür bazen çift kişilik ilişkide.
Deniz - kum - gunes ustune tanimam arkadas. Yaz da gelmisken ozledik sahilleri valla. Simdi bodrumda olmak vardi anasini satiyim. Biz de oturalim ders calisalim millet keyfini sursun.
