aslında başlık 50 karakter sınırlamasına takılmasaydı,üçgenin iç açılarınının toplamını bilmeyen osmanlı daki mühendisler olarak sunulacaktı.
1700 lü yılların ortasında osmanlıda danışmanlık görevini üstlenen baron de tott un bu döneme dair anılarını toplamış olduğu kitabında geçen entresan anılardan biri olan başlık.
Baron de tott, danışmanlık görevine başladıktan sonra osmanlı daki mühendisleri test etmekte ve yetenekleri konusunda fikir sahibi olmaya çalışmaktadır, onları bir sözlüye tabi tutar, soru basittir; üçgenin iç açıları toplamı nedir?, dönemin osmanlı mühendislerinin verdiği cevap; üçgenine göre değişir.
muhtemelen osmanlı şakşakçıları bunu türklüğe bir hakaret ve iftira olarak algılayacaktır. evet,durum vahim ve ironik görünmekte, sen ki 7 cihana hükmet,ama mühendislerin üçgenin iç açılarının toplamını bilmesin. yanlız baronumuzun muhendishane i berri i humayun'un temellerini attığını önemle belirtmekte fayda var. muhtemelen daha sonra ilk iş olarak osmanlı mühendislerine üçgenin iç açılarının toplamını öğretti.
işin esası şudur;bizim hocalar bu soruya anlam veremezler.çünkü uzay geometrisini bilmektedirler.bir üçgenin iç açıları toplamı üçgenine göre değişir. öklid geometrisinde bir üçgenin iç açıları toplamı her zaman 180 derecedir. ancak uzay geometrisinde üçgenin iç açıları toplamı 180 dereceden büyük veya küçük olabilir.
mesleğim gereğince gradta çalışıyorum. daha hassas açı hesapları yapılabilmekte. neden derece ile çalışayım ki?
hassaslık önemli değil midir?
işleri baştan savma yapmaktan ziyade hassas yapmak sizi daha kaliteli kılacaktır. onun için bilmesede pek bir şey kaybetmeyecek olan mühendislerdir. bir üçgenin iç açılarının toplamı grad cinsinden 200 gradtır.
360 derece 400 gradtır. birim çemberi en çok hangisi tarar?
x'e sormuşlar 13x12x11=? kaç eder diye. x de cevap olarak bilmiyorum demiş. şaşırmışlar senin gibi birisi bunu nasıl bilemez. x de demiş ki hesap makinesi ile yapabileceğim bir işlem için neden beynimi yorayım...
evet,muhtemelen bizim mühendisler o an uzay geometrisine kafa yordukları için soruyu tam algılayamadılar, baron de tott da onların algılayamadıklarını algılayamadığı için bunu anılarına dahil etme talihsizliğini yaşadı!
uzay geometrisiyle uğraşan osmanlı mühendislerinin nefes alıp verdikleri dönemin osmanlısına bakıyoruz, savaşlarda hiçbir artısı olmayan kırık dökük toplar, teknolojiden bi haber bir ordu, devamlı toprak kaybı..vs.. ama bizim mühendislerimiz ortaya bir ürün sunamamakta ve bu durumu değiştirmesi ve bir çeki düzen vermesi için baronumuza sınırsız yetkiler verilmesi...harbi ironik. kesin uzay geometrisidir o!
(bkz: rusya ile italyayı komşu ülkeler sanmak)
burada da kaptan-ı derya kesin taşşak geçiyor. ulen ne esprili bir dönemmiş dönemin osmanlısı. mühendisi taşşak geçer, denizcisi taşşak geçer... hepsi komedyenmiş mübareklerin.