şimdi efendim üç nokta adını verdiğimiz kavram birtakım kondikasyonları olan bir hastalıktır aslında.şöyle ki;bu hastalığa tutulanlar sms yazarken,msn de,mektup vb yazarken,hatta ders notlarını tutarken bile olur olmaz yere üç nokta koyma ihtiyacı duyarlar. nedendir,nasıl bir içgüdüyle hareket edilir bilinmez,ilk başlarda gayet masumane ve bilinçsiz bir şekilde daha söyleyeceklerim var,cümlem bitmedi hesaabı ya da tamamen duygusal bir şekilde uzar gider üç noktalar silsilesi.sonra bir bakarsınız tribal enfeksiyon olarak algılanır...bir de üç noktayı depresif arkadaşlarımız kullanır genelde.yani şöyle ki:hayat...yani karmaşık bi döngü...insanlar...kuşların gözlerindeki hüzün kadar karanlık...umut...falan şeklinde uzar gider.ama genelde pek birşey anlaşılmaz bu tip söylemlerden.abi bu da sıyırmış der geçersiniz.ha bir de üç noktayı gerçekten gerekli ve yerinde kullananlar vardır ki saygı duyulasıdırlar.kısacası üç nokta güzel bir noktalama işaretimizdir,gereksiz yere kullanıp,kirletmeyelim,noktalama kurallarına uyalım,uymayanları uyaralım.**
rus mafya üyelerinin işaret parmağı ve baş parmaklarının el üzerinde birleştiği bölgeye üçgenin köşeleri şeklinde dövmesini yaptırmalarıyla ihbarcı olmadıklarını anlatan benekler *.
yakın zamanda yazılmış en güzel şiirlerden bir tanesi.bir fikret beg şiiridir.ahan da sözleri:
Dumanımı sisinde tutuyorum
Sokak lambalarının altına sensizliği dokuyorum
Yalnızlığımı döküyorum gözlerimden
Tüm zaman kervanları umuduma hamallık eder
Hayatıma yüklemişken seni
Tüketecek yol arıyorum
Sen bitti say,
Ben üç nokta koyuyorum ...
Gece bana çöl
karanlığı delen ışık vaha
Yüzüme vuran rüzgar
Mevsimlerime sensizlik aşılıyor
Beni işaretli sayma ayrılığa dair
Seni yaşanmış tüm aşkların toplamı kadar seviyorum
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum…
Aşk yalnızca vuslat değildir
yokluğuna sabretmektir bazen
Her bakışını senet saymıyorum geleceğimize
Ben yarı yolda iz bırakmam
Yaranın güzeli de varmış anladım
içim kanadıkça büyüyorum
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum...
Gözlerin gökyüzüne düşürüyor beni
Seni aramıyorum yıldızların altında
Aşkına bir ömür nöbet tutuyorum
Ölü sevdalar vadisiyim sanma
Her durduğum yere gözyaşımdan bir ben konduruyorum
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum...
Gülüşün uzatıyor ömrümü
Öykümün solumazsam seni kahramanları yürüyor üzerime
Seni düşünerek kurcalıyorum deliliğimi
Bütün şüpheleri sürüyorum mecnunun çölüne
Kum faust’u boğar şimdi
Kendime seni tanımanın bedelini ödetiyorum
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum...
Saniyeler zamanımı çalıyor benden
Adımlarım mirasımdır esmer kaldırımlara
Üstüme geçmişi örtüyorum
Artık yüreği çalınmış bir bedenim sayende
Her geçen gün için saçıma beyaz bir tel ekliyorum
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum ...
Ay ışığında yıkanıp kendimi temize çekiyorum
Nedenler ve sonuçlar akıyor üzerimden
ipucu bırakıyorum sana
Her karanlığa bin aydınlık çakıyorum
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum...
Burada rakibim yaşlı bir çınar ağacıdır
Her gecenin sonunda belki mat olacağım
Ve kimsesizliğim tekrar tekrar üşüyecek
Nasılsa kader bir yerde noktayı koyacak
Ve sen ölüm kadar yakınsın bana
Seni ölümü bekler gibi bekliyorum
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum...
Sokak lambalarının ışıklarını
Adımlarımla sensizliğe dokuyorum
Beni bir ana kadar sev seni yar gibi seveyim
Düğümlü kalsın ayrılık
Mecbur gölgeme tutunuyorum yolun sonunda
Nefesin kadar uzakta nefesin kadar yakınımda
Sen bitti say
Ben üç nokta koyuyorum...
Büyük konuşanlar
Alınlarında eğri olmayanlar
Yalnız yükseği görenler
Herkesin ortasında yürüyenler
Bütün ışıkları yananlar
Sesi menevişsizler
Güzü küçümseyenler
Gözyaşına arkasını dönenler
Kendini mutluluk bilenler
Sessizlikten korkanlar
Yalnız eşyalarına gülümseyenler
Öyküsünde öteki olmayanlar
Kederle kirlenenler
Aynası buğusuzlar
Kışa yolu düşmeyenler
Kalbi ölüm mühürlüler
Penceresi dışa açılmayanlar
Aşktan utananlar
Güzelliği kimsesizler
Dili şiddet olanlar
Gövdesi sözünden önce gelenler
Dünyaya dokunmayanlar
Unutanlar, unutanlar
Ey tek heceli darlık.
O mevsimim ki herkesten yapılmış
Üç noktayla biten bir cümleyim artık.