bir insanın alice, aliye ve ali isimlerinde 3 ayrı karaktere bölünmesini konu alan sürükleyici bir murathan mungan romanı. özellikle olayların geçtiği yerlerin farklılığı, kurgu yelpazesi, diyalog çeşitlemesi ve ironileri takdir edilesidir. romanın 1. bölümü olan "alice harikalar diyarı" ilginçtir, alice star'ın uzaylılar tarafından kaçırılması ve dünyanın aslında onların gezegeninin sadece bir klonu ve deneme boyutu olduğunu anlatır,diğer bölümlerdeyse cinsiyet değişimi, kişilik bölünmeleri, değişik mekanların ve zamanların içiçe geçmesi ve birbirinden ayrılması konu alınır.okumaya değerdir, tavsiye edilir.
Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.
murathan mungan okumaya başlamamın tek sebebi bu kitaptır. çok akıcıdır alice ile birlikte kendinizi harikalar diyarında hissediyorsunuz bazen alice in ta kendisi oluyorsunuz bazen ise yabancılaşıyorsunuz..
''güzellikler çeşit çeşittir.kimi güzellikler görülür,kimileri
gösterilir,kimileri kabul ettirilir''
(bkz: aynalı pastane)
kitap 3 ayrı bölümden,hikayeden oluşur.
1)alice harikalar diyarında
2)aynalı pastane
3)gece elbisesi
özellikle ''aynalı pastane'' güzeldir.ortalara doğru biraz sıksa da başı ve sonu hakikaten güzeldir.okunmaya değerdir.murathan mungan'a yerleşen o şiirsi söylemlerle bezeli hoş bir kitaptır.
--spoiler--
Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin.
--spoiler--
--spoiler--
Biliyorum bütün sözler yavan, bütün sözcüklerin içi boşaltılmış, bütün anlamlar kullanılmış, bütün anlar uçucu; kelimeye dökülen her duygu, kendiliğinden soğuk bir klişe oluveriyor; hiç bir sözcük duygularıma da yüreğime de yetmiyor.
--spoiler--
murathan mungan'nın okuduğum ilk hikaye kitabıdır. o kadar naif ve şiirseldir ki ayrı bir ahengi vardır kitabın. hikayelerin ayrı ayrı birbirine bağlanışı, 3 hikayeninde içinde barındırdığı o giz yumağı, her biri birbirinden anlamlı şiir dizeleri gibi yazılar... çok beğenmiştim çok... murathan mungan sevenlere tavsiye edilir.
''saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. kasada oturan kız gibi! herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.''
eşcinselliği bilip, hatta yaşayıp, yokmuş gibi davrananan, bugünlerde yüzleştiği gerçekle boğuşan her yurdum insanının okuması gereken bir murathan mungan kitabı.
eşcinsel yazarlarımızdan murathan mungan kitabında, eşcinsel bir insanın iç karmaşasını, mardin' de kapalı kapılar ardında yaşanan eşcinsel hikayeleri anlatıyor.
--spoiler--
Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır, insan o ifadeyi her şeyden çok daha fazla özler. O yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan, hatta ondan nefret ettikten sonra bile, o ifadeyi özler. Bir andır o, ama bütün zamanlara siner.
--spoiler--
