içine kapandıkça daha mantıklı düşünüyor daha geniş açıyla bakıyorsun hayata.
Tüm bu süreçte insanların gerçek yüzünü gördüğün için, neyin gerçek neyin sahte olduğunu cabucak anlayabiliyorsun.
Görünüşte artı gibi gözükse de aslında sahte olan şeylerin daha çok olması daha çok umutsuzluğa itiyor. Ve bu da tahammül problemleri getiriyor.
Yani hayatı, renkli güllük gülistanlık değilde siyah-beyaz post apokaliptik bir ortamda yaşıyormuş gibi hissediyorsun.
Fiziksel olarak çökme, ruhsal sorunların başgöstermesi panik atak ankıseye gibi lanet hastalıklara yakalanmak bunlar da olumsuz yönlerin sadece küçük bir kısmı.
Evet olgunlaştırıyor daha oturaklı daha daha mantıklı kararlar alıyosun ama yemişim böyle olgunlaşmayı.
değer bilmek. hani bir şeye para verirken , ben para verdim; onu sonuna kadar kullanacağım diyen tipler vardır ya. üzüntü bunalım ve kederde; eğer bir gün mutluluk gelirse onu sonuna kadar tadmayı katar insan hayatına. bence.