Sevgili sözlük yazarları. Dindar kardeşlerim. Yalnız yaşayan bir birey olduğumdan ötürü melemen yapmak istedim işten eve gelince. Dolabı açtım, yumurtayı, yağı çıkardım. Biberleri doğradım, Sonra farkettim ki domates kalmamış. Gittim markete yarım kilo domates aldım. Geri geldim eve.
Tam melemeni yapmaya başlayacaktım ki, melemen yavan gitmez dedim. Bir de çay yapayım. Neyse çay suyunu koydum. Bir süre sonra çay suyu 100 dereceye ulaştı tabi. Vardım çayı üst demliğe koydum suyunu ekledim. Kabarttım. Alt demliğe su ekleyip kısık ateşte ocağın üstünde bıraktım.
Domatesi yıkayıp doğramaya başladım. Tam bir tanesini dilimlemiştim ki, lan dedim önce soğanı doğramam lazım. Pembeleşinceye kadar domatesi doğrarım. Yeniden soğanlara giriştim tabi. Gözlerimden sicim gibi süzülen yaşlara aldırmadan. Bitti sonunda. Onları tavanın içindeki erimiş yağa attım. izlemeye başladım. O soğanlar pembeleşirken ben de iş yerinden gelirken serviste yanına oturduğum o kızı düşünüyordum. Türbanı o kadar güzeldi ki. Markasına baktığımda armine marka portakal kokulu olduğu anlaşılıyordu. Tahmini fiyatı 150 TL civarıydı. Gözlerimden süzülen yaşları silmeden domatesleri doğramaya başladım. küp küp ve simetrik olmasına özen gösteriyordum. Ama birden duruverdim. Gözlerime inanamıyordum. Bir domatesin üstünde unkulunkulu yazıyordu. Gözlerimden soğanın etkisiyle akan yaşlara bu gördüklerimin inanç dünyamda yarattığı etki sebebiyle oluşan yaşlar karışıyordu. Hemen dilimledim soğanı. içinde bişey yazmıyordu tabi. Neyse bir yandan onu düşünüyor, bir yandan da her harfi ayrı kesiyor ilahların ilahı unkulunkulu ya dualar ediyordum zulu kabilesi dilinde... Halbuki ben de alıp o domatesi haberlere gösterebilirdim elbette. Göstermedim. Afiyetle melemenle birlikte yedim.
çoban salatasına da doğranabilen domatestir. Üzerinde zuluca unkulunkulu yazan kuzu'nun butundan elde edilen etle kebap yapımı için de kullanılabilir. Üzerinde zuluca unkulunkulu yazan bulutun altında serinlikte güzel güzel yenir.