Bir çocuk sularda kaybolan
Bulutu çekiyor düşlerin ağıyla
Eprimiş bir geleceği, gri anları
Karşılıksız soruları çekiyor üstüste
Sorular mı, hedefini bulamayan
Bir bumerangtı çocuğun elinde
Söz ve ihanet buluşunca
Cinnet geçiriyor şiir ve çocuk
Tökezliyor bütün dinozorlarını
Okyanuslara gömüyorken
Celladım diyor sevgili celladım
Bekle beni biraz cesaret
Bak nasıl koşuyorum peşinden
Uçurumları atlayarak
Tarih mi, yollara düşmenin
Kedere benzeyen yeridir tarih
Anıları bileyen her yolculuk
Sezgi cehennemi oluyor çocukta
Kaybolan ve durmadan kaybolan
Neydi, neydi bilmiyor hiç kimse
"Ki insanlar rüya görmüyor
Ve sıfır nedir biliyorlar
Düş kuranlarsa çoktandır
Meczup sayılıyor artık
Çöl de keşfedildi ve yeniden
Bir kez daha kaybedildi ütopya"
latince de olmayan yer anlamına gelmektedir. thomas moreun aynı isimli kitabına isim olduktan sonra bir çok dile, hayal, gerçekleştirilmesi zor düş, olarak geçmiştir. thomas moreun eserinin ardından "ütopik yazın tarzı" denilen bir edebi tür ortaya çıkmıştır. edebiyat alanında bu yazın tarzının fantastik kurgu ile karıştırılmaması içinse aralarına farklar konulmuştur. en temel fark ütopik yazın tarzının; devlet düzenlemesine farklı bir bakış açısı getirmeye çalışmasıdır. ama yine de thomas more un ütopya sı kimilerine göre tarihin ilk fantastik kurgu romanıdır.
herkesin kendine göre bir ütopyası vardır.bazen geçilir yanan bir ateşin karşısına eldeki son kadeh içkiyle gözlerin dalar ateşin içine o ütopyayı,yaşamını canlandırırsın gözünde.
kendine geldiğinde ütopyaların gerçektende ulaşılamıyacağını anlarsın.budur tüm olay...
sirasiyla; plato, farabi, thomas more, tommasso campanella ve francis bacon tarafindan kaleme alinmis eser turu...
her durum icin soz konusu oldugu uzere utopya meselesinde de daha sonra bir kac insan evladinin cikip anti - tez one surdugu yapitlar: - dystopia (negative utopia) - huxley ve (bkz: 1984) george orwel gibi...
manisa merkez'de ptt şubesinin arkasında bulunan nezih cafe. aslında ütopya bir ev şeklindedir. salonunda 2'li ve 4'lü masalar bulunur. orada az kişiyle gelmiş müşteriler oturur. 4 tane odası bulunan ütopya'da her oda tek bir müşteri grubu oturur. yumuşacık yastıklarıyla, kanepeleriyle ve geniş odasıyla beğendiğim mekandır.
ufukta gök ile yerin birleştiği yerdir. uzanmak için adım attığınızda ütopya da adım atar, yani ulaşılmazdır. peki ne işe yarar ütopya? yürümeye, yol almaya.
"Yaz tatiliniz bilim ve sanat şölenine dönüşsün!" sloganıyla izmir, Ürkmez bulunan tatil köyü. herkesin katılımına açık tiyatro, dans ve fotoğraf atölyeleri, gösteriler ve dinletiler gerçekleştirilir. Bilim ve Ütopya dergisi yazarları yazın kavurucu sıcağında bulabildikleri serin ve gölgeli mekanlarda ateşli tartışmalar yaparlar. Ustalar satranç ve briç dersleri verir, öğrenilenler turnuvalarda denenmeye çalışılır. iyice kızışan havayı soğutmak için Ege'nin güzel koylarında tekne gezileri düzenlenir.
Ütopya (Utopia), genellikle olumlu anlamda kullanılan, mükemmel veya sadece daha iyi bir toplum yaratmak için verilen çabaları tanımlamak için kullanılan bir terim olup hayali bir ülkeyi temsil eder. Olumsuz anlamıyla fazla hayali, gerçekleşemeyecek kadar iyimser düşünceleri nitelendirmek için de kullanılır. Ütopya'nın tersi olarak kötümser bir bakışla hayal edilen veya tasarlanan toplum düzenlerine ise Distopya (Dystopia) denir.