kolayca dil öğrenmek, erkenden konuşmaya başlamak, kıçında bi karış bokla üniversiteye gitmek, gelmiş geçmiş en fazla iq seviyesine sahip olmak ve dünyaya bi kaç akademik kitap dışında hiçbir şey katmamak.
(bkz: william james sidis)
en az 3-4 yabanci dili iyince bilmek.
daha liseye gecmeden integral falan bilmek.
leb demeden corumdaki kuruyemiscileri saymak.
soyut düsünebilmek.
diye gider bu.
Öğrenim hayatım boyunca, hocalarımdan zeki olduğuma dair cümleler duydum. Zeki bir adam olduğumu düşünmedim hiç. Zeki olmak az konuşmaktı kimilerine göre ya da çok konuşmak ve iyi espriler yapmaktı. insanlar zekasını farklı yönlerde kullanabilirdi ama işin özünde zeki biri her zaman fark edilirdi. Hiçbir zaman okuldaki en iyi notları almadım, aile sohbetlerinde parmakla gösterilmedim ki zaten bizim aile kültürümüzde dersleri kötü olan çocuk aptaldır.
Bir şeyin nasıl kullanıldığından çok nasıl çalıştığına odaklanmak. Orjinal ilgi alanlarına sahip olmak, ilgi alanları üzerinde yorum yapabilmek. Varoluşsal meseleler...
Boş şeylere vakit harcamamak, görüntüye önem vermemek, insanların seni beğenmesi için uğraşmamak, bugünü değil yarını düşünmek, geçmişi düşünüp üzülmek değil, geçmişten ders çıkarıp gelecekte tecrübe kazanmış olmak. Ve sonuncusu yukarıdakileri yazabiliyor olmak.