hayatımızın her anında yanıbaşımızda olan küçük şeylerin belki de en güzel tanımlarını yapmış büyük insan. Eşi de kendisi gibi psikologdur. Zamanında trt'de yaptığı programlar ile haftasonu kahvaltımıza eşlik eder, hayata bakış açımızı genişletirdi.
Yıllar önce trt'de yayinlanan küçük şeyler programı sayesinde tanıdığım , sonrasında kaleme aldığı kitaplarıyla tanıştığım akademisyen psikolog .
Ladesçi,Küçük Şeyler, iletişim çatışmaları ve empati kitapları okunasidir.
"geleceğin suçlusunu yetiştirmenin 8 basit kuralı" başlıklı yazısı, anne-babalara çocuk yetiştirme konusunda rehber olacak niteliktedir.
"Geleceğin suçlusunu yetiştirmenin 8 basit kuralı:
1. Küçükken daha, çocuğa ne isterse vermeye başla !
Ki, herkesin onun geçimini sağlamakla
mükellef olduğuna inansın.
2. Fena sözler söylediğinde gül!
Ki, kendisinin akıllı olduğuna inansın.
3. Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı öğretme sakın!
Bırak, onsekizine gelince kendisi karar versin.
4. Yerde bıraktığı her şeyi kaldır: kitaplarını, giysilerini,
pabuçlarını.Onun için her şeyi sen yap!
Ki, sorumlulukları hep başkalarına yüklesin.
5. Onun önünde sık sık kavga et !
Ki, bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın.
6. Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınma!
Ki asla kendi parasını kazanmanın
ne demek olduğunu öğrenmesin.
7. Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını
yerine getir!
Ki, istediklerini her zaman elde etmeye şartlansın.
8. Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı
hep onun tarafında ol!
Ki, hepsine karşı ön yargılarla davransın.
Evet evet, bütün bunları yap!
Ki, günün birinde onun başına bir bela gelirse kendinden özür dile,
; ama onu felaket dolu bir hayata
hazırladığın için kendine teşekkür etmeyi de ihmal etme sakın..."
Mükemmel bilgi donanımına sahip ve harik aktarım yapan, ülkemiz insanının anlaması çok zor olan Türkiye'nin ileri beyinlerindendir. Her profesörümüz böyle olsa idi sanırım Avrupa Birliğine biz girmek istemezdik...
Bilgi birikimi üst düzey, birikimini nefis bir dille aktarabilen, iletişim becerisi yüksek bilim insanı ve kişiliktir.
Ayrıca, mütevazi, nazik duruşu da, hayranlık uyandıran ikinci özelliğidir.
sürekli bir televizyon programı yapma kaygısı taşıyan klinik psikolog. evet faydalı konulara değiniyor bunu inkar etmiyorum, sadece keşke tadında bıraksaydı.
Hala Ankara üniversitesi eğitim bilimlerinde ders veren her sözü, cümlesi takdire şayan profesör.
Fakat geçenlerde bir yerde protesto edildi diye gördüm, üstün dökmen' e yakıştıramadık diye bir haber vardı. Bir konuşma yapmış üstün dökmen, işte protesto edilen sözleri;
Ülkemde ya bilgide ya da ölçme değerlendirmede hata var. Herkesin din dersi 5’tir. Ama bunca hırsız uğursuz nereden çıkıyor? Örneğin Van depreminde din ve ahlak dersinden herkes 5 aldı. Ama kolonları kesen hırsızlar da 5 aldı” sözleri dinleyiciler tarafından alkışlarla desteklenmişti. Bakan Avcı’nın rahatsız olduğunu gören Türkiye Özel Okullar Birliği Başkan Yardımcısı Nurullah Dal da, Bakan Avcı’ya adına 100 ağaç dikili sertifika verirken “Demek ki bu kadar din dersi yeterli değilmiş. Daha da arttırılmalı” diyerek ortamı yumuşatmaya çalışmıştı.
Her zamanki gibi ben yine çok doğru bir konuya dikkat çekici bir şekilde değindiği kanaatindeyim. Müslüman ülkeyiz ama dinsizin yapmayacağı kadar iğrençliklere şahit oluyoruz. Kınamayın üstün dökmen' i ya da eleştiren herhangi bir kişiyi, nasıl çözeriz bu durumu ona bakalım hep birlikte...
Bilgisi, donanımı, duruşu ve sempatikliğiyle, iletişimi, insan olma gerekliliklerini, olumlu ve yapıcı insan olmak adına her unsuru bıkıp usanmadan, kendine has úslubuyla anlatan güzel adam.
Hep var olsundur.
O konuşsun, biz dinleyelim.
Dinlemelere doyamayalım.