grup kardeşlik çağrısı'nın "kızgın yürek" albümünde seslendirilen bir eser ismi. söz yazarı "ayhan yavuz açıkgöz", bestekarı "yaşar burak" ve seslendireni "yusuf can" olan eser.
Üstad
Zindanın kokusu zihnimi açar
Üzülme bu dersi işleriz üstad
Ne kolum kırıktır ne hâlim naçar
Bir olup şeytanı taşlarız üstad
Ahirette açar dalda solanlar
Gözlerden süzülür kalbe dolanlar
Ne yazıp çizdiyse âlim olanlar
Sileriz, en baştan başlarız üstad
Kul olan kul gayrı kula meyletmez
Fezâya erene âsuman yetmez
Bir lokma ekmeğe eyvallâh etmez
Aç kalır dağları dişleriz üstad
Bırak da zâlimler yanlış bilsinler
Kalplerden hakîkat mührü silsinler
Arza sücûd edip, salâat kılsınlar
Biz yalnız cenneti düşleriz üstad
Gönlümüz mecnundur, cana vurulur
Her yanı vefadan iple örülür
Dört elle sımsıkı hakka sarılır
Geride ne varsa boşlarız üstad
Ayhan’ım hak yağmur bâtıla yağmaz
Zannetme bu güneş zindana doğmaz
Özgürlük dediğin mekâna sığmaz
Gerekse zindanda kışlarız üstad
ülkemizde çakma entellerin kullanmayı pek bir sevdiği laf.. ne kullanırım ne de kullanandan haz ederim.. bu lafı duyunca söyleyen kişiye alttan çenesine doğru esaslı bir aparkat yerleştirmek istiyorum.
maliye müfettişi ismail hakkı ülkmen tarafından müfettişlik kadrolarında kendinden kıdemlilere hitap etme şekli olarak gelenekselleştirilmiş bir kelimedir.
çoğu zaman özenti ile söylenmede doğrudur. ama saygının en güzel ifadesidir doğru ağızda. büyük bir tevazu ve hürmet ifadesidir. otuz yıllık neyzenin talebesine üstadım diye hitap ediyor oluşunun başka bir açıklaması yoktur benim nazarımda.