apartmanda yaşamanın ne demek olduğunu bilmeyen, toplumsal yaşama ayak uyduramamış, tek hücreliden hallice düşünme yeteneğine sahip bir kısım kişilerin gürültüye neden olması hadisesi.
bunun en kötüsünü yaşadığımı düşünüyorum birkaç sene önce. öyle bir üst komşu düşünün ki, yaptığı gürültü ve verdiği rahatsızlık nedeniyle 4 apartmandan farklı kişiler tarafından aynı anda şikayet edilsin. işte böylesini bile gördüm.
o gitti, topuklarıyla yeri dele dele yürüyen bir tanesi geldi. o da gitti, gece saat 3-5 falan demeden erkek arkadaşıyla kavga eden, elinde ne varsa duvarlara fırlatan, yerlere atan ve uluya uluya ağlayan bir şirret geldi. o da gitti, gece yarısı mobilya çekiştireni geldi.
zulüm bitmiyor nedense. gürültü için arıyoruz, gelen giden de yok. apartman gürültü yönetmeliği diye bir şey var, uyan yok... apartman pişmanlıktır.
Kulağı ve mevcut rahatı tahriş eder. Ama iyi tarafından bakmak lazım; allah muhafaza ses'in içinde bir de k harfi olsaydı vaziyet daha kötü olurdu. Düşün, arınmış huzur içinde oturmuşsun, o da nesi? Gayet hardroce nidalar. Üst komşu ses yapsın idare edilir. Ya yüksek desibelli seks yapsa nolurdu? Çoluk çocuğa izah edemezsin... Akla düşen karpuz kabukları da cabası. Libido eşektir.
"Bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde senin özgürlüğün biter" sözü geldi aklıma. başkasını rahatsız etmediğin ona zarar vermediğin müddetçe özgürsün. Fakat buna itibar etmeyen bir grup insan var ki onlardan biri de benim komşum.