(bkz: eger kendini sevdirirsen)
her konuda sana yardımcı olan
aç kaldığında sana evini açan
hatta gözüne kestirirse sana kızını bile verebilecek insan modelidir.
ilginç versiyonları mevcut, üst katınızda aşayan insangiller. mesela,
- ankara' da suyun olmadığı günlerden birinde kapınızı çalıp sizden şu şekilde su isteyebilir
- güzelim (buyrun? ) bizim su bitti de, siz nasıl olsa abdest almıyorsunuz (!) *, fazla suyunuz vardır, alabilir miyim? (valla alıklaşmış biçimde verdim suyu, 50 küsür yaşında teyze, ne diycen ki)
- evde misafir olan halanız, çok gürültü yaptıkları için (basbayaa parti vardı yukarda) dellenip oklavayı tavana vurur. sinirlenen üst komşu aşağıya, kapınıza gelip "ne var ulan ne var" diye bağırabilir.
- başka bir üst komşu kibar kibar gelir, akşam kızının kınası olduğunu, gelmek isteyip istemeyeceğinizi sorabilir. teşekkür ve gelemeyeceğiniz beyanatı, vs... siz sakin sakin yukarıdan gelecek türkü seslerini beklerken zılgıt eşliğinde halay çeken komşularınız olduğunu "birden" farkedersiniz.
- sevgilisi ile yaşayan üst komşu önce sevgiliyle evlere şenlik kavga ettikten sonra kaçıp size sığınır. birkaç saat sonra zurna gibi içmiş sevgili gecenin ayazında kapıya dayanır. ayıldıktan sonra tekrar uğraması makul (!) bir dille anlatılıp yollanır. ayılması 1 hafta sürer!
... ve tam şu anda : takunya ile halısız zeminde gezen komşu modellemesi!
evinde devamlı surette bir çeşit bağırtı halinde gezinen, eş miktarda çağırtıya da sahiplik etmeyi başarırken, aynı biçimde hareket ederken de gürültü çıkarabilen bir tür komşu. her apartman dairesinde birinci kat haricinde herkesin dahil olduğu grup. kanımca herkes kendini rahatsız eden üst kat komşusunu rahatsız etmek amacıyla ses çıkartırken alt kattakinin de üstünde oturduğunu unutuyor. dolayısıyla evet; hepsi en üst kattakinin suçu, domino taşı misali, birine dokununca hepsi aynı etkiyi görüyor, aynı şiddette.
banyoda kafamıza su damlatandır. kafamızdan su damlatsada, evimizin önünden her geçişinde kapıyı çalıp hal hatır sorması, bakkaldan bişey istiyon mu diye sorması, üst dönemden bölüm arkadaşım olması, minicik saçını ördürmeye gelirken ki paytak paytak yürüyüşü, tatlı dili hoş sohbeti ile çok sevdiğim komşumdur, eğitim için amerikaya gidip apartmanımızı terk eyleyendir, özlediğimdir.
evlerinde ya özel yapılmış ailecek kullandıkları bir dans pisti var ya da üst katta bir eğlence merkezi açıldı benim haberim yok.
bir ara dale don dale dinledik, ardından urfalı sevmiş'i. bu böyle gidip geldi çok uzun zaman. dale... urfalı... dale... urfalı... dalllleeee... ama herkesin bir dayanma gücü var değil mi? çoğu vakit zıppıdı zıppıdı. olmuyor.
bence bunlar yan komşuyla ortak girişim de bulunuyor. bir çeşit kobi olabilirler. belki de limited şirket kurmuşlardır. orasını bilemiyorum.
yalnız uyuyan insana saygı göstermeleri önemle rica olunur. hadi bana saygı göstermeyin, kendimi geçtim, bari kedilere saygınız olsun.
çeşitli cinsleri mevcuttur, eve giren çıkanı kontrol eden, gürültü yapan, haftanın yedi günü tamirat yapan vs.. vs... ama en çokta eve giren çıkanı kontrol eden komşu çekilmez, üst komşu çeşitli taktikler geliştirmiştir eve erkek girdigini gördügü an hemen aşşagıya yırtık bir bez parçası sallar ve hemen aşşagıya gelip ay komşucugum el bezimi düşürdüm kusura bakma deyip evde dalar ve meraklı meraklı sorular sorup bakınmaya başlar, bu türler agzı burnu kırılası cinstendir. *
nedense hep sebepsiz yere günün 24-25 saati sürekli zıp zıp zıplayan hiperaktif çocuklara sahip olan komşular. ya da ben de var bir şanssızlık. ve üst komşu mutlaka yere ağır bir şeyler düşürür her gün ve bundan hiç sıkılmaz. imkanım olsa da bir günlerini izlesem doya doya.