hiç mi üretmiyoruz? üretiyoruz aslında fakat bizler ucuza yatkın insanlarız.ilk önce kaliteye değil fiyata bakıyoruz.üretmek için üreticiye yardımcı olmak gerekir.sen yerli üreticinin ürettiğini değilde ta çinden gelen bir malı sırf bir kaç kurus için alıyorsan üretemezsin kardesim.
ülkemizde açıkça görülen bir gerçektir. geçen sigara içiyorum, kibritle yaktım, sonr akibrite bir baktım abidik kubidik bir ülkenin yapımıymış. ulen bari kibriti siz yapın! onu da mı beceremiyorsunuz?
peşpeşe 1. ve 2. dünya savaşında yenilmiş almanyanın krizden kurtularak gelişmesinin metodu, ithalatı yasaklayarak, gece gündüz çalışıp, kaliteye önem verip, halk aç da kalsa, yurtıdışına ihracat yapmayı hedeflemiş olmak ve bunu başarmış olmaktır.
yani bizim şu an yaptığımızın tam tersini yapmışlardır.
bu durumda batışa doğru gidiyoruz. bunun da en büyük elementi, zincir marketler ve alışveriş merkezleri. tüketim çılgınlığının ve harcamanın tavan noktası buralar.
toplum tüketecek tabii, ama ürettiğinden fazlasını tüketirse, sıkıntılar başlayacak.
alternatif ve marjinal bir çözüm önerim var;
1-IMF'e hadi len, yok bizim sana borcumuz falan diyeceksin, böl borcu yüz seneye, oldukça veririz diyeceksin.
2-ithalatı, ülkede kriz ve açlık olması riski de olsa sıfırlayacaksın, zaten açlık da var kriz de. bu nedenle kimseye eyvallah etmeden üretime öncelik vererek 2 senede memleketi toparlarsın.
3-özel tvleri kapatacaksın, tüketimi arttıracak ve insanların ekonomilerini bozacak her türlü reklam ve yayını kaldrıacaksın.
4-eğitim sistemin, komple değiştirecek ve insanları 10 yaşından itibaren meslek sahibi olmaya yönlendireceksin.
vs vs vs uzar gider, arkasından nelerin gelebileceğini herkes tahmin ediyor zaten.
anca böyle kurtuluruz.
kreması içinde dolgulu, bilmemneresinden çikolata akan kek yemezse kimse ölmez.
lcd tv izlemezse kimse ölmez.
telefonu 3gli olmazsa kimse ölmez.
pabucu p..a, a....s, n..e, t...r olmazsa kimse ölmez.
kotu l...'s, d....l olmazsa kimse ölmez
daha da niceleri...
küresel ekonomide başkasının ürettiğini kullanmak yanlış bir şey değildir. evde ekmek yapmak, yoğurt mayalamak; başarısız bir mühendis için mantıklı bir hareket midir? mühendis çok az bile kazanıyor olsa her ihtiyacını kendi üretmez. işinde başarılı olamanın yollarını arar. kaldı ki türkiye dünyanın sayılı tekstil ihracatçısı ülkelerinden biridir. üretmiyoruz yerine yeterince üretemiyoruz demek daha doğru olacaktır.
doğru söze ne hacet denilesi bir hadisedir.bu ülkenin tarıma hayvancılığa ihtiyacı yok cep telefonu,lüks eşyalar,otomobil hatta uçak üretmeye ihtiyacı var.tarım diyoruz ama tarımda bile gelişemiyoruz.hollanda konya kadar ülke sınırları olan bir ülke ama tarımdaki ihracatı hindistanı,çini geçmiş bir ülke.
dramatik bir durumdur. bunu yaparken, bir yandan da kendi kültürel değerlerimizi de yavaş yavaş kaybediyoruz. başka bir kültürün etkilerini taşıyan markalar pazarlarımızda değer kazandıkça, kendi markalarımız hızla yok olmaktadır.
özelleştirme ismi altında memleketin kaynaklarını onlara teslim ediyoruz. burada kaynaktan kasıt sadece ham madde değildir. iş gücümüz, emeğimiz onların amacına hizmet eder hale gelmektedir. daha kötüsü ise, bu şekilde yaşamak bizi rahatsız etmiyor. aksine standartlarımızı biraz daha arttırabilmek için onlara türkiye ile ilgili yeni vizyonlar kazandırıyoruz. yeni fikirler veriyoruz. bizden sadece kaynak olarak aldıkları şeyleri satmak için yine bizi kullanıyorlar.
elde edilen gelirler yurt dışına aktarılıyor, bağımlılık gittikçe artıyor. tehlikenin farkında değiliz veya farkındalığı ret ediyoruz. bir gün sermaye sahipleri, 'ben oynamıyorum!' diyerek bizi terk ettiklerinde, elimizde hiç bir şey kalmayacak. bunu belki ben görmeyeceğim ama çocuğum yaşayacağı için rahatsız ve mutsuzum. çünkü kabul edilmiş kölelik olgusuna aşina değilim.
satmayıp satın almaktır. ülkemizin durumunu işsiz bir insana benzetebiliriz. bu kişi bir şeyler üretip ya da bir meslek icra edip para kazanmazsa ve sadece satın alırsa düz mantıkla öngörebileceğimiz gibi parası biter.
- bir türk otomobili üreteceğiz arkadaşlar
- efendim güzel söylüyorsunuz da halihazırda ithal etmek imal etmekten daha ucuz.. biz önce bir toplu iğne üretelim sonra otomobili düşünürüz.
- beyefendi otomobil yapıldıktan sonra bunun önünü açacağı istihdamı, yan sanayiini hiç düşünmüyormusunuz? bu binlerce yeni iş kapısı demektir.
- efendim memleket şartları uygun değil. hem biz otomobil yaparsak bizim pamuğumuzu, fındığımızı kim alacak. sanayileşelim derken tarımı kaybederiz.
ve bu konuşma uzar gider arkadaşlar...... çünkü bize hep öyle dediler " ithal etmek imal etmekten daha ucuzdur." hay ben böyle ithalatçı zihniyetin......
ülkemize biçilen bir uygulamadır. tabiki ürettiğimiz ürünler vardır ama hepsi fason üretimlerdir. dünya da üreten ve ferah içinde yaşayan ülkelerin dayatması ile oluşan bir olgudur. bu konumda bize pazar görevi verilmiştir. biz onların mallarını satıp ve tüketmek için güzel bir türkiye hipermarketleri olduk. krizin neden teğet geçtiğini anladınız mı . biz marketiz onların ürettiğni biz tüketmek zorundayız. e halkımızda bunu sever zaten hadi tüketin de adamlar krizi aşsın. şu anda ülkemizde hiç kriz yaşayan büyük marketler varmıdır? maalesef yoktur bazen kasalarda yarımsaat beklediğim oluyor. marketlere kriz teğet geçer benim güzel ve yalnız ülkem.
