kadınların çocuk doğurmaktan başka bir halt bilmemesi ailelerin hadi çocuk baskısı. klişelere saplanmış bireylerin dürtüsel yaşamaları hiç bir şeyi hiç bir amaç yada neden için yapmamaları sonucu bu kadar duyarsız kültürsüz bencil cahil kitle ile dolu kalabalık şehirler.
vallahi de çocuk sahibi olmak büyük zenginliktir.
ben laik, dinden epeyce uzak, bilime önem veren, üniversite mezunu bir istanbullu insan olarak bunu canı gönülden söylüyorum.
soyun devamı elbette önemli gibidir de tek sebep o değil çünkü ben bile sadece dedemin adını hatırlıyorum. onun babasının adını bilmiyorum. yani unutulmak kaçınılmaz bir durum.
asıl isteme sebebim, ailedeki şenlikli hava.
düşünsene biri büyüyor, sırayla okul, iş evlilik yaşıyor. sonra diğer , sonra diğeri.
hep meşgale, hep yeni olaylar.
yaşlılığında onlarca torun.
bu zenginlik değil de nedir.
yalnız çocuğu gerçekten seveceksin.
sevmek demek her şeyi hazır sunmak değildir.
istediklerini elde edebilecek, gücü ona 2-3 yaından itibaren vermeye başlayacaksın.
yanında kötü konuşmayacaksın. hakkı, çalışkanlığı dürüstlüğü, ölçülü acıma duygusunu ona öğreteceksin
Toprak ağası iseniz evet önemli bir meseledir. Ha yok sıradan çinko karbon bir vatandaş bunu söylüyor ise o daha çok abazalığım başa vurması ile sarf edilmiş bir kelam olarak kalmaktadır.
Bizim milletin matematiği zayıftır. Çünkü düşünmeyi hesap kitap yapmayı sevmez. Ama hayat matematiktir hep. Sayılar yönetir dünyayı. Sayılar hükmeder aleme. Düşünemediğimiz için önümüze atılan her oltaya sazan balığı gibi atlıyoruz pek çoğumuz. Bir atasözü var:"Harman yel ile, düğün el ile" der. Yani sayı, yani eş dost tanış hısım akraba v.s. lazım ki düğün düğün olsun. Bundaki mantıkta aynı. Hayat tek yaşanmazki. Aile lazım toplum lazım insan lazım. Ee başka bir atasözünde: "el elin eşeğini türkü çığırarak arar" der. Yani insan kendi sorunlarını kendi çözer. Çözer çözmesine de tek başına bu hayatla nasıl mücadele edecek? Dayanışma olmadan her sorunun nasıl üstesinden gelip hale yola koyacak? işte burada aile devreye giriyor. Anne baba lazım. Kardeşler lazım. Çocuklar lazım. Fedakarlık şart. Karşılıksız yardım etme / yardım görme şart. insanız, her şey bizim için. illaki ihtiyacın var yardıma. Bugün elin ayağın tutuyor, yarın ne olacağın belli mi? Değil. Başına ne gelecek belli mi? Değil. Parasız mı kalcan, evsiz mi kalcan, işsiz mı kalcan, aç mı kalcan, hasta mı olcan, başına bir hal mi gelecek, ne olacağımız belli mi? Değil. Bugün ona yarın sana bana. Bu işler parayla değil sırayla. Elalem uzaktan bakar. Vah vah der. Yazık der. Tüh tüh der geçer. Umurunda bile olsa el atmaz. Kendi olanın sahip çıkar gene sana. Kimse sahiplenmez. Kimse uğraşmaz. El acımaz adama, Düşenin dostu olmaz dedikleri budur. Ailen varsa onlar sahip çıkar yine sana. Senin de aynı şekilde hareket edip ailene sahip çıkman icap eder. Aksi taktirde kim yapacak bu işleri? iş başa geldimi kimse kalmaz etrafında. Yoksa ailenin ne anlamı kalırdı ki? Aile sırf hayatı güzel günlerde yaşamak için, mal toplamak için, ona buna gösteriş yapmak için, malla parayla makam mevkiyle evlatların kardeşlerin çokluğuyla övünmek hava atmak caka satmak için değildir. Onu herkes yapıyor zaten. Hayat dört mevsim. Yazı kışı baharı var. Burası türkiye, heran Herşey olabilir burda. Annem hasta oldu, 3 sene kız kardeşim koşturdu. Ardından Babam hastalandı, 2 sene bizzat refakat ettim. Bıraktım işimi gücümü, her hizmetini kendim gördüm. Kardeşlerim de destek oldular Allah razı olsun. Olmasalardı perişandı annem babam. Bak, Geçti gittiler. Hayır duaları kaldı. Hayat geçiyor. Gelmez geçmez bitmez sanıyorsun ama herşey gelip geçiyor. Bitiyor. Bitecek bu hayat.
Fikirleri Olayları insanları değerlendirirken anlık hareket edilmez. Bugünün yarını var. Neydim ne oldum deme, ne olacam de. Yarın ne olacağımız belli değil. Kapitalist sistem, küresel sömürü düzeni insanları bireyselleştirmenin peşinde. Bu nevi fikirleri kafalara sokarak, medya eliyle yayarak, yani empoze ederek ailenin, yani sistemin temelinin çökmesini amaçlamakta. Niye? Daha iyi sömürebilmek için. Hükmedebilmek için. Köleleştirmek için. Böl parçala yoket. Amaç bu. Yoksa senle ailenle niye uğraşsın ki? Aileyi yıkarsan toplumu yıkarsın. Aileyi parçalarsan devleti parçalarsın. Bunu çok iyi bildiklerinden herşeyiyle aile üzerine oynuyorlar. Kedinin fareyle oynadığı gibi. Biz de aval aval seyrediyoruz sadece.
Çanakkaleyi 13-15 yaşındaki lise talebeleriyle kazandık. 30 ağustosu varımızla yoğumuzla her şeyimizle kazandık. iyi ki vardılar. Sayelerinde yaşıyoruz bugünleri. Selam olsun hepsine. Ruhları şad olsun. Evet önemli bişey olmasaydı ben olmazdım. Seni bilemem, sen olmadan da olur diyosan bence bi mahsuru yok..
Antinatalizmden haberi olmadığı için ciddiye alınmayacak boş beleş bir tiptir.
Zırva gelenekler ve inançlar yüzünden toplum baskısı çığ gibi büyüyor. Psikopat, akılsız oğullarını akrabalar aracılığıyla, evlensin düzelir bu diye diye evlendiriyorlar maalesef. Sonra da toplumdaki it kopuk sayısının ardı arkası kesilmiyor. Sayılar gibi sonsuz bu puştlar. Ülkede 3 milyondan fazla akraba evliliği var ki benim tahminim çok daha fazla olduğu. iq ortalamasının 86 olması bunu kanıtlar nitelikte.
Evlilik ve çocuk yapmak bir başarı değildir. Önemli olan sağlıklı bir evlilik sürdürebilmek ve sağlıklı bir çocuk büyütebilmektir. Bunları gerçekleştirecek akıl ve eğitim de çoğu ailede bulunmamaktadır. Şans eseri sahip olduğu şeylerle övünen dingiller kadar sinir bozucudur bu tip ayrıca. Tamamen kendi içindeki ezikliğini örtme çabası diyebiliriz.