Kitabın önsözünde şu ifade dikkat çekiyor; Televizyon hayatımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerini çoktan aldı. Çocuklarımız çoğu zaman ilk söyledikleri kelimeyi bizden değil, televizyondan öğreniyorlar. Peki televizyonda konuşanlar ne kadar dikkatli... işte kitaptaki gaflardan bazıları:
Erman Toroğlu: Ben sana andan gelir Şansal bi korum, seni kaleye sokarım.
Gülben Ergen: Aslında maymun oynatacaktık ama bulamadık biz de zenci çocuk oynatalım dedik(Klibinde oynattığı çocuk için).
Esra Özmen:(Seyircilere bakarak) Ayy ne hoş, bugün hem erkekler hem kadınlar çoğunlukta.
ibrahim Tatlıses: Ben yellenebiliyorum, ya siz? .
Özcan Deniz: Bana kurulan komploların haddi var hesabı yok.
Ebru Akel: Bu ödüller arasında sizi en çok cazip eden balayı oldu sanırım.
Seda Sayan: Bugün çok önemli bir konuğum var, ama önce daha önemsiz biri gelecek: Safiye Soyman.
Hulki Cevizoğlu: Sayın Bush isterlerse cevap haklarını kullanmak üzere stüdyomuza konuk olarak gelebilir.
Yıldız Tilbe: Hiç üç çocuk babası gibi durmuyorsun...
Hakan Ural: Zaten iki çocuğum var...
Özcan Deniz: Valla kıllarım diken diken oldu.
Tamer Karadağlı: Matrix 2'yi beğenmeyenler, Matrix 3'ü daha çok beğenecekler.
Şenay Akay: Beni kötü aletlerine emel etmeye çalışanlar var.
Sinan Çetin: Peki karınıza; Yahu karıcığım ben seni seviyorum, biz niye ayrılıyoruz; adlı soruyu sordunuz mu?
Candan Erçetin: Albümün Fransızca olmasının nedeni, benim şarkıları Fransızca söylemiş olmamdandır...
ismail Türüt: Ben de simetri(k) hastalığı var. Misal evde bir ampul yansın, yenisini takmadan uyuyamam...
Ece Erken: Boyunda çıkan atadamarlardan her biri?
Tuğba Altıntop: Ben kiralık anne miydim? Çocuklarımı yedi yıl karnımda taşıdım...
Yasemin Bozkurt: (Kadının Sesi programında) Aman Allahım, yakışıklı bir kadın görüyorum...
ibrahim Tatlıses: Arka kafamı nereye vurduğumu hatırlamıyorum...
Çağla Şikel: Naominin yanında 10 dakika kaldıysam, 80 dakika telefonla konuşmuştur...
Gökhan Özen: Kadınlar benim için çok önemli, onlar benim ilhan kaynağım!
Mahmut Tuncer: Onun adı bir balık, onun adı balıkta yüzen bir şey, onun adı Yunus Bülbül geliyor...
Petek Dinçöz: Ramazan bizim estetik tarihimizdir (Sanatçıların ramazan ayında estetik yaptırmalarına yorumu).
Yeliz Yeşilmen: Ben böceklerden çok korkuyorum. Onların boynuzları beni çok etkiliyor...
Asena: Elimde olmayaraktan dilim sürtmüş olabilir...
Ceylan: Benim kitleyicim türkü söylememi istiyor...
Özcan Deniz: Seyirciyle izledik, çok interaktif bir izleme oldu...
Hilal Cebeci: Yani ben katil değilim ki, katil olsam seve seve gelirdim ama bu sebebten dolayı gelmek olmadı...
Nehir Erdoğan: Sette Metin Akçatepe abimiz ile çok iyi anlaştık. (Halit Akçepeden bahsediyor)
Ebru Gündeş: Sade, sadelikten gelir. O yüzden sadeyi tercih ettim...
Emrah: Bugünkü gün, çok önemli gün...
Gizem Özdilli: Ben deniz ürünlerini severim. Mesela balık, tavuk yerim...
Ebru Yaşar: Türkiye de erkek ses sanatçısı çok fazla. Zaten erkekler pek showgirllük yapmıyor.
Sibel Turnagöl: Zaten her zaman ya onu bana soruyorlar ya da bana onu soruyorlar.
ibrahim Tatlıses: Lütfen sanatçının motorizasyonunu bozup demorize etmeyin!
kaynak: cokacayip.com