ünlü birini görünce uzaylı görmüş gibi şaşıran, sevinen, adam ya da kadına gözlerine inanamıyormuş gibi dönüp dönüp bakan, yanındakileri dürten, onları da gaza getirmeye çalışan heyecanlı insan.
orda burda itin götüne soktuğu ünlüyü bizzat karşısında görünce bir anda her şeyi unutup, eblehçe "ben sizin çok büyük hayranınızım ehiihie" moduna giren insandır.
erkekler için:
kendinden küçük olsa bile abi deme gereksinimi hissetmiş insandır
-ardaaa abiii abi bir resim çektirebilirmiyiz bea hadi be abim (kendisinin fb bjk li olması hiç bir şeyi ifade etmez o an için arda hayranıdır.)
bayanlar için:
erkeklerden daha tehlikeli durumdur sonu genellikle bayılma ile neticelenir bir dikkat çekilen husus asla abi abla amca dayı demezler kısaca hatırlayalım : tarkaaaaaaaaaaannn.
ünlü görünce çığlık atıp el çırpan, etrafındakileri dürterek ünlüyü gösteren, sonra dayanamayıp ünlünün paçasına yağışan insandır. o insanı ünlüden ayırmak imkansızdır o raddeden sonra...
ünlünün yanına ciyak ciyak ciyaklayarak imza vb bişey istemeye gittiğinde ünlü onu hiç unutmayacak sanan masum insandır. evin bi köşesine konulup beslenebilir.
bağıra bağıra kıçını başını* yırtarken bir yandan da kendini yerden yere vurarak ünlü şahsın dikkatini çekmeye çalışan, o ünlü şahsın diğerlerinden tek farkının maddiyat olduğunu anlayamayacak kadar zeka yoksunu ve istatistiklere vuracak olursak da %99.9 u hatun kişisidir...
bir iki yıl ersin karabulut'la konuşmanın hayalini kurduktan sonra süslenip püslenip imza gününe gidilmiştir. kimsenin görmediği ve diğer yazar-çizerlerle dinlenmek için beklediği yer keşfedilmiştir. büyük bir heyecanla yanına giderken bir anda zınk diye karşıma çıkıvermiştir kendisi. önce "hiiihhh" diye bir bağırtı çıkar ağızdan bütün yazar-çizerler güler. * ardından tabi ki saçmalama süreci başlar. utançtan kıpkırmızı imza sırasına dönülür. 8 saat ersin'le konuşmak ve fotoğraf çektirmek için her şey yapılır, sonuç olarak ersin tabi ki mahcup bir şekilde görmemezlikten gelir * ve başka bir çizerin asılmasıyla trajik bir şekilde gün biter. ***
hayatınızda konserler falan hariç kaç tane ünlüye denk geldiniz la? ben şu an düşünüyorum da var mı diye, bir tane var o da müge anlı. kadere bak... ulan millete hava alanında tesadüfen galatasaray kafilesi falan denk gelir, hayko denk gelir, ben atv stüdyosunun içine dalıp 2 saat bekledim, gele gele müge anlı geldi.
tv'deki halinden daha beter, 5 kilo makyaj yapmış, gözler desen yarım santim açılmış zor bela, oradan dünyaya bakıp bir şeylere anlam vermeye çalışıyor uzaylı gibi. bir de uyukluyordum bi uyandım, karşımda müge anlı'yı görünce ''noluyor a.q.?'' diye panikledim, uyku sersemi birini öldürdüm de haberim mi yok acaba diye araf'ta kaldım böyle, göz göze gelince bana ''authentic hanım kaybolan şahsı en son ne zaman gördünüz? kavgalı olduğunuz doğru mu? sizden borç aldığı söyleniyor?'' gibi sorular yağdıracak sanıp tekrar uyuyor numarası yaptım. icetea'nin içinden çay sapı bulmuş şanslı biriyim ben gerçi alıştım artık böyle anormalliklere.
itici insandır.
Neredeyse dibimden kıvanç tatlıtuğ geçti ama umrumda bile olmadı.
Çok konuşmak istiyorsa gelsin kendi konuşsun. Yoksa asla gidipte ben konuşmam.
araba farına yakalanmış tavşan gibi olduktan sonra kafayı sıyırıp lilililili moduna giren insandır. ulan o da insan be. sanki oğuz atay'ı görmüş gibi sevinmeler de nedir yani allah aşkına.
parmakla gösterip "bak bak x" derler, adını bilmezlerse oynadığı karakteri veya söylediği bir şarkının adını söylerler. "Yahu insanları bir rahat bırak" dedirten ve başkası adına utanmayı dibine kadar yaşatan insanlardır.