kaybedenler kulübünün galasına gitmiştim.
sinemanın arka kısımlarına doğru ilerlerken, arzu yanardağ beni geçmeye çalışarak " pardon, geçebilir miyim?" dedi omzuma çarparak...
o günden beri omzuma bakarak mutlu oluyorum...
sol omzum.
bundan 5 sene evvel henüz yeni evli olduğum vakitlerde bir manken ile ilişkim olmuştu, onun için karımdan ayrılmayı göze alıp yeni bir hayat kurma peşindeydim. karımdan ayrıldığımda hanımefendi ortalıklarda yoktu, götümün üstüne bırakıp beni siktirip gitmişti. acısını çıkardım mı çıkardım ama değmedi be sözlük kızımla eşimden ayrıyım şimdi. o hatun mu ne yaptı? mankenliği bıraktı şuan dizi işleri varmış diye öğrendim, evlenecekmiş zübüğün teki ile ekranlarda görüyorum kendisini. bok yesin daha nah bulur ben gibisini. ekranda her gördüğümde hala içim cız eder..
çok eski zamanlarda John Moshoeu ile birbirimize dirty talk yapmışlığımız vardır. ne biçim küfür ediyordu pezevenk, hala kulaklarımda amk! ben de altta kalmadım bittabi, verdim küsküyü kendisine.
bir defasında nadide sultan ile ilişki yaşamış olan arshil'dir.
izmir alsancak'ta sir winston tea'de oturuyorduk arkadaşlarla, hesabı ödeyip tam kalktığımız sırada arkamı döner dönmez kendisiyle neredeyse burun buruna geldim. 3-5 saniyelik bir göz temasıydı bu karşılıklı.
sonra her şey bitti, birbirimizi unuttuk, şimdi sokakta görse hatırlamaz, belki ben de o'nu... bana baktığı gibi kim bilir kimlere bakmıştır, ben baktım zira, bakmakla da yetinmedim, o da yetinmemiştir.
belki de özlüyordur beni, unutamamıştır, kim bilir.
edit: baktım da, o zamanlar göğüslerini küçültmemişti, gözdeydi yani, oyhhş
sakıp sabancı ya fotoğraf makinesi, gülse birsel, cem yılmaz a dvd, levent kıra mehmet barlas a televizyon, özlem tekin e o zamanlar konturlu hatlar vardı kontur, levent yüksel selam verir ama birşey almazdı. Murat başoğlu na laminat parke, satmışlığğm var. Bu listeyi bunun 10 katına çıkarırım ama alibeyköyde an itibari ile camide ikindi kılcam. Namaz bitimi aklıma gelirse yazarım.