Samimiyetini yada samimiyetsizligini anlayamayacagimiz yazarlardir. O yüzden boş konuşmaya gerek yok. Ölen biri için her zaman uzulen insanlar olur, bu gayet normaldir.
üzülmekle gayet normal bir hale vakıf olan insanlardır. neticede bir insan ölmüştür ve herhangi bir insanın ölümüne üzülmek de insanlıktandır.
ancaaak...
bir ünlünün ölümüne üzülmekle, bir ünlünün ölümünden sonra ünlüyü ilahlaştırmak aynı şey değildir. beş para etmeyen şişme bir ismin ölümünden sonra "ühühü melek gibiydi valla" , "ühühüü cennetteki huriler yollarını gözlüyordu. ışıklar içinde uyu" , "üühühü tanıdığım (!) en muhteşem insandı" cümleleri gerçekten yapay kaçmakta. ulan üzül istiyorsan ağla da, ne ara melek oldu ölen zat onu anlamadım? bildiğin, insanlığa hiçbir faydası dokunmamış magazinin şişirdiği saçma bir insandı. aha bu kadar.
Evet üzülüyorum. chuck schuldiner ın öldüğüne deli gibi üzülüyorum. keşke yaşasaydı da death e yine babalık yapsaydı. he ben samiyetsizsem tamam olayım.
sürekli üzülme halinde olan, teselli arayan, ilgi veya his arayışındaki insanlardır.
ha bazı ünlüler insan için özel yere sahiptir, o ayrı. mesela eminem hayranı olabilirsiniz. onun neredeyse her şarkısını dinlemiş, sevmiş olabilirsiniz. o insanın bir şarkısını dinlediğiniz sırada intihardan vazgeçmiş de olabilirsiniz. sonra her sinirlendiğinizde onunla stres atmış olabilirsiniz, gözünüze uyku girmediğinde ona sığınmış, şüpheden tırnaklarınızı yerken onunla huzur bulmuş da olabilirsiniz. röportajlarını, konuşmalarını, şarkı sözlerini iredeleyip karakterini algılamış, ne kadar gerçek bir insan olduğunu farketmiş de olabilirsiniz. ve böylece hayatınızda tanımadığınız bir adama kocaman bir sayfa ayırmış, abi bilmiş, hayatınızı bile ona borçlu olmuş olabilirsiniz. o zaman olur işte.
samimiyetsizlik taşımayan yazarlardır. şu an istanbul' da, herhangi bir mahallenin herhangi bir sokağında yaşayan kişiyi tanımıyoruz. dolayısıyla ölmesi halinde - ki allah herkese uzun ömür versin - haberimiz olmaz ve onun ruhu için dua edemeyiz.
ancak müşfik kenter çok uzun yıllardan beri tiyatroya kendini adamış, basın ve yayın yoluyla tanınmış bir insan. ölümü öğrenilince de insanlar masumca hatırasına saygı göstermek isterler. hatta karşılaştıkları herhangi bir cenaze için de dua ederler. ölenin ruhu için hayırlısını dilerler.
ünlü ya da ünsüz, eğer kişi bir şahsın ölümünden haberdarsa, hatırası ve huzuru için dua eder. bu olayı sorgulamaya da kimsenin hakkı olamaz.
üzülmelerine laf edilemez, ölüme üzülmek değildir esas samimiyetsizlik.
ünlü birisi öldükten sonra başlığının altına yüzlerce entry yağdırıp(bir şeyler yazmak da değil samimiyetsiz olan), "yüreğimizden parça koptu", "hiçbir şey eskisi gibi olmayacak", "ciğerim delindi" tarzı şeyler yazanlar var ya, bunları huzurlarınızda sik kafalı ilan ediyorum.*
samimiyetsiz it. 20 tane şehit verdikten sonra yapılan saçma sapan damar yorumlardan bir farkı yok bunun da işte, sen de biliyorsun deyyus. akşamına vur patlasın, çal oynasın sikindirik yaşamına devam edeceksin işte. sanal dünyanın sanal hibinoları. meğer herkesin idolü neşet ertaş üstadmış, gök kubbe başına inmiş hepsinin. ciğeri delinmişmiş, kafan delinsin.
zavallı yavşaklar. aslında kendi ölmeyişlerinin, hala yaşıyor oluşlarının sevincini yaşamaktadırlar. cenaze merasimlerinde bolca bulunabilirler olay yerinde gözlemlenmek istenirse.