can yakar, adamın iflahını keser. öyle uzaktan uzağa sevmek değil benim anlatmak istediğim. her dakika yanında olup, olmak zorunda kalıp acıdan usul usul yitip gitmek.
çok güzel bir kız tanıdım ben. birden türkiyeye düştü, gökten düşer gibi. herkes çok sevdi onu. kızlar kıskandı, erkeklerin masum hayallerindeki tahta oturdu.
gel zaman git zaman vuruldum. ilk başlarda anlamamıştım neden sonra sırılsıklam vaziyette kör bir kuyuda üstelik tıkılıp kaldığımı anladım. o da beni sevdi lakin yürütemedik. benim tahmmülsüzlüklerim, onun kıskançlıkları, etrafımızdaki insanların statüleri, gösterişleri, alımları hatta bazen fesatlıkları yüzünden yürütemedik. tekrar denedik yine olmadı. her seferinde daha da acı çektik ama birlikte çalışmaya da mecburduk. o benim elimde bir mücevherat gibi parlamıştı çünkü. çok kazanmıştım ondan ve kazanmaya da devam ediyordum. o da aynı şekilde benim vizyonuma, çizdiğim yola koşulsuz itaat ediyordu. profesyonel ilişkimizde herhangi bir zafiyet doğmadı aslında, ilişkimiz etkilemedi yani işimizi yine de bir noktadan sonra çekilmez, katlanılmaz ızdıraplara neden oldu benim açımdan.
her gün onun dalgalı siyah saçlarının can alıcı kokusunu duyup bir tutamını içime çekememek tarifsiz şekilde canımı yakmaya başladı. iş görüşmesinde jönü kahkahalara boğması ha keza kıskançlık krizlerine yol açtı. kibirli biri olduğum için hiç yansıtmadım ona. bilmem belki de yansıtsam kurtulurdu ilişkimiz. neyse, bben içime attıkça daha da kötüye gittim. o dönem bir manken vardı çok tanınmamış. çok çok hoş biriydi. benden hoşlandığını söyletti yakınlarıma hatta bir clubta yanımdan geçerken "ben bu esmer adımı yerim" dediğini kulaklarımla duymuştum. işte bir kaçış olarak gördüm bu hanımı. o da son nokta oldu zaten. öğrenir öğrenmez her türlü ilişkimiz bitti.
uzun süre toparlayamadım kendimi. aşk acısı çok zor siz de benim kadar biliyorsunuz. daha zoru nedir biliyor musunuz değerli kardeşlerim? görmemek, duymamak, karşılaşmamak, özlememek için eve kapanırız ya bazen. işte ünlü birine aşık olduğunuzda böyle bir şansınız yok. çünkü ünlü insanlar her yeri işgal ederler. kalbinizden kamuya kadar, istila altındasınızdır. bu kadar güzel ve alımlı olmak yeterince suç teşkil ederken, kaçıp kurtulmaya fırsat vermemek ağırlaştırılmış müebbete neden olmalı.
o halde yalvarıyorum size! varın hükmü kurun, kurun ki biraz özgürleşeyim.
özellikle genç ergenuslarda görülür. Aşık olunan kişi genellikle milf ya da Mature olarak adlandırılan orta yaş ve üstü ünlülerdir. Gelişimini Yeni Yeni tamamlayan ve kendini Yeni tanıyan ergenuslar aşık olunan ünlü kişinin eksikliğini genellikle sol elleriyle tamamlarlar.
Ünlü kimselere aşık olmak sadece ergenuslara ait değildir tabi ki. Ergenuslarin bir basamak üst sınıfı olan yaş grubu ise genellikle futbolcu basketbolcu rallici gibi gözde spor dallarında meşhur olan kimselere aşık olurlar. Imzalı forma top vb objeler En büyük övünç kaynaklarıdır. Ünlü kimselere aşık olma kısmında En talihsiz yaş grubu ise orta yaş ve üstüdür. Genellikle siyasi oluşum liderleri komutanlar (başbakan, parti başkanı vs) vb gruba hayranlık duyarlar. Talihsiz olma nedeni ise bu lanet olası düzende, düzen değil hep düzülen olmalarıdır.
Saygılar..
platonik takılmaktır, kötü bir şeydir. sonuçta sen ünlü değilsen sana hitap eden birini sev, yani göreceğin birini gidipte medyanın pufpufladığı kişiyi sevmenin ne sana ne ona bir faydası yoktur.
Bazen hayalini bile kuramayacağımız şeyler yaşarız. Mesela ben 15 yıl önce gazetede bir adam gördüm. O zamanlar tanımıyorum tabi. Öyle güzel gülüyordu ki... O an o adama aşık oldum. Aradan yıllar geçti. Birgün yine aklıma geldi. Sonra bir şekilde bulup mesaj attım. Konuştum. Sonra beklemediğim halde yanıma geldi. Biyerde oturduk bişiler içtik sohbet ettik. Çok güzel bi duyguydu. Önce biraz ünlü olmasının verdiği heyecan vardı. Gerçi popüler değildi artık çok fazla ama adamı dünya tanıyordu ve ben onunla konuşuyor, limonata içiyor, köpek gezdiriyordum parkta... Gayet mütevazi bir insandı. Ben de zaten ona sıradan bi insan gibi davrandım hep. Çünkü öyleydi benim için... Neyse işte biz aylarca görüşmeye devam ettik. Yurtdışında olduğu için pek görüşemiyorduk ama... Neyse işte böyle şeyler yaşadım. Yani anlayacağınız hiçbir şey imkansız değildir...
9 aylık ilişkimin bitmesi nedeniyle içimdeki boşluğu teoman ile doldurma hadisem örnek olabilir. zamanla geçer mi bilmiyorum ama saplantı olmadığı halinde hiçbir zararı yok. ayrıca size hüzün, acı ve keder vermediği için platonik güzel bir aşktır
genelde platonik olandır.
sözlük mecmuasında bana aşkını ilan edenler falan oluyor. garip karşılamıyorum. ünlü birine aşık olmak suç değil sevgili arkadaşlar...