şöyle ki, bu sistemdeki oligarşik totaliter yapı, finansal anlamda güçlenen aile ya da birey istemez. çünkü bir aile ya da bireyin finansal anlamda güçlenmesi demek, hem sistem içinde kontrol edilmesi zor olan birimler oluşması, hem de bu birimlerin tüketiminin yeterli olmaması demektir. ancak sistem, temel mantığı gereği her daim tüketime ihtiyaç duyar. bunu sağlayabilmek için de, bilhassa basın yayın organlarını kullanarak, kitleler üzerinde çeşitli yöntemler uygular.
sistem içindeki idari yapılanmanın bir parçası olan "sınıf üstünlüğü" hemen hemen her bireyde sınıf edinme arzusu oluşturur. "üst sınıf" edinmenin de üniversite mezuniyeti ile mümkün olduğu düşündürülür ve kitleler üniversitelere yönlendirilirler. bu durum hem kitlenin "sınıf edinme arzusu"nu paklar, hem finansal anlamda zayıflamasını sağlar, hem de gerekli tüketimi dengeler.
ancak kitlede sınıf edinme arzusu oluşmuyor ise, bireyi üniversiteye yönlendirmenin farklı yollarına başvurulur. bu dönemlerde sinema ve tv'de üniversitenin ihtişamını, onurunu, gururunu ve güzel kızlarla dolu sevişgen mekanı olduğunu anlatan filmler oynatılmaya başlanır. basın yayın organlarıyla kitlenin bilinç altına yerleştirilen bu tip imgeler bireyin üniversiteye gitmeyi arzulamasını sağlar. lafın kısası, üniversiteler hakkında edinilen genel kanı, sistem tarafından kurnazca empoze edilerek oluşturulur.
Birinci sınavlar gelene kadar olacak durumdur sınavlarda dökülününce ne oluyoruz lan olunur ve ya battı balık yan gider takılınır yada okunur. yada ikisi ortası işte o da maceranın ta kendisi oluyor.*
dogru bir sanridir, gercekten maceralarla doludur, hayatiniz boyunca yapmayacaginiz seyleri, buyumus ozguven, yakin arkadasliklar ve rasyonel disi dusunebilme yetisi ile hic cekinmeden yapabileceginiz bir ortamdir universite.
evine olan uzaklığı 500 km olan bir yere gidiyorsun ve evin var mı yok mu, nerde yatacağın belli değil henüz! bu bir maceradır tabiki. olay sadece kızların teklif etmesi değil.
üniversiteye başladığımdan beri hep kahrediyorum bir şeylere içten içe. maceraymış haha. üniversite benim için hayattan yılma noktası oldu. o yüzden başladığımdan beri mezun olsam da defolup gitsem diye iple çekiyorum bitişini. öğrenci miyim gamzede mi belli değil.
Kazanalı 1 yıl oldu, bu küçük şehir sayesinde daha önce görmediğim birsürü yeri gördüm. Herkesin ilk yılı dolu dolu ve güzel geçmiyor. Mesele bir şeyleri abartma değil bana kalırsa. Hayatını yurt ile okul arasına sıkıştıran arkadaşlarım memnun değil üniversite hayatından.
Sınava hazırlanırken bir hoca üniversite 4 yıllık tatil biletiniz olcak demişti.