hayatta atılması gereken büyük adımlardan birini atmış olmanın vermiş olduğu sevinç. haklıdırlar. bırakın sevinsinler. eylüle ekime olmadı (o beklediğin kelime yok) vize ye kadar sevinirler.
haklıdırlar sevinçlerinde. aile baskısı bir yandan, öğretmen,okul çevre baskısı derken bunca beklentinin ve stresin zorluğuna karşın kazanılan bir başarıyı bırakalım da kutlasınlar.
dört ya da beş yıl sonra işsiz kaldıklarında hayatlarındaki en önemli tokatı yiyecek olan zavallılardır. güya siyaset bilimi mezunuyum, valilik, kaymakamlık, uzmanlık peh peh. kıçı kırık memurluk bulsam müdürün metresi olurum mına koyim. sözüm sadece üniversiteyi kazanmayı bir halt zannedenlere. kazanana kadar sığırın biriydim, kazandıktan sonra yaptığım araştırmalar, okuduğum kitaplar, katıldığım tartışmalar beni ben yaptı. sadece kazanmak yetmiyor, bilin.
iş buldun maaşını arttırmak dert, başını arttırdın kalıcı olmak dert, kalıcı oldun paso sikilmeden emekli olmak dert, emekli oldun ve bitti. üniversite mezunu sikilmiş okumuş emeklisin artık. okumak demekki amaç değilmiş, araçmış.
sikik sikik konuşanlar başlar şimdi. Yok ergenler önövörstö kozondu hödö hödö!
Lan gavat adamın hayatı belirlendi. Ne hayatı deme! Bu ülkede böyle.
Başarılarınızın devamını dilerim arkadaşlar.
Haklı bir halt sanmadır efendim.
üniversiteyi kazanmak zincirin bir parçasıdır. önemli mi? evet önemlidir, ama her şeyi kazandırmamıştır, sistemin hala bir parçasısındır, özel sektör ya da devlet memurluğu, bir tercih yapacaksın. devlet memurluğu dersen ebesinin nikahına kadar isteyecekler. özel sektör dersen kurtlar sofrası herkes birbirini zikiyor. altta kalan pert oluyor. özet geçiyorum hayat olanca acımasızlığı ile devam ediyor bunun yanında siyasetçiler, hayat pahalılığı, çoluk çocuk... keyfini çıkar sen doğduğundan beri bu iş gerçekleşiyor.