Uzulmeyin amk ilk senesinde 9 bin bilmem kacinci olup yerlesemeyen mallar da var. (bkz: ben) ikinci senesinde yerlesim gidemeyenler de var. (bkz: ben) uzulmeyin, depresyona girin, olum orucu tutun, kitaplari yakin, kalemleri kirin, hayata kusun... Bunlarin bi ise yaramadigini da bilin.
universiteyi kazanmak givi saha genel bir amactan ziyade x universitesinde y bolumunu kazanmak gibi bir hedef belirleyip kendinizi surekli motive ederek calisin. calisirken morali hep yuksek tutun. yapamadiginiz, anlayamadiginiz bir konudaki sorular kendiniz cozene kadar yilmayin, saatler alsada ugrasin. hic matematik yapamayan bir insanin sene sonunda 25/30 yapabildigini unutmayin ;-) bilmemek degil ogrenmemek ayip.
tekrar deneyin, bıkmayın usanmadan tekrar girin, size acıyan gözlerle bakan insanlara aldırmayın ikinci sene eşşek gibi çalışıp en ta*aklı bölümü kazanıp itina ile ''hahhaa işte böyle kazanılır'' diyin.
üniversite yerleştirmesinde olumsuz sonuç elde etmiş kişilere verilebilecek tavsiyelerdir.
-Bir kez daha denemekten çekinmeyin. zira bir gün kazanıp da gittiğinizde, üçüncü, beşinci denemesinde kazanmış bir dünya insanla karşılaşacaksınız.
-Eğer idealist değilseniz, illa da şu bölüm şu okul olsun demiyorsanız hedef küçültmekten asla gocunmayın. Zaten çok büyük ihtimale eğitimini aldığınız işi yapamayacaksınız.
-Yaşınızın geçmiş olduğunu da düşünseniz vazgeçmeyin. üniversite insana iş vermez belki ama dünyanın dört bir yanını dolansanız, o çeşitlilikte insanı ve fikri asla bir arada bulamazsınız. üniversite iş vaadetmese bile size sayısız anahtar sunar, tabi mücadeleci bir kişiliğiniz varsa.
geçen sene benimle aynı durumda olanlara tavsiyelerdir. yanında olunması, teselli verilmesi gereken topluluktur.
*cesaretli olun ilk önce. öyle "of bi yeri kazanamadım ölsem daha iyiydi" laflarını bi köşeye bırakın.
*kararınızı baştan verin. gözünüzü yükseklere hedefleyip ne yapacağınızı düşünün.
*kimseyi takmayın. kendi kararlarınıza güvenin.
*bu sene çok çalışmalıyım demeyin. çalışın.
*çalışırken sonrasını düşünün. mesela bu sene gibi açıkta kaldığını düşün ona göre çalış.
*şimdiden başla. dersane açılmasını falan bekleme, al eline bi soru bankası çöz.
dünyanın sonu değil. bir sene daha hazırlanın. millet senelerce ne sınavlara hazırlanıyor. kazanınca da bir şey olmuyor ayrıca. mühim olan; kazandıktan sonrası, hatta mezuniyet sonrası ne yaptığınız, kendinizi ne derece yetiştirebildiğiniz. aksi halde -> (bkz: işsizlik)
ilk dediğim şey: bir ben mi fazla geldim!
tüm defterlerimi kitaplarımı yırttım attım paramparça ettim, saçlarımı dibinden yoldum. resmen hazmedemedim. kim olsa hazmedemez zaten orası ayrı bir konu. ama benim kadar başarılı bir öğrenci nasıl olurda kazanamaz hep bunu düşündüm.
tüm yaz yatağımdan çıkmadım. odadan dışarı adım atmadım. gün ışığı görmedim resmen. ağlama nöbetleri geçirdim. aklımdaki tek soru nasıl olurda ben bir yere giremem oldu. 2. yerleştirmelerde de Aöf çalışma ekonomisi geldi.
daha sonra 12 kasım'da aklıma birşey dank etti. tarihini net hatırlıyorum. bir yere girsem de girmesem de tekrardan gireceğim sınava. ne olursa olsun. kendim için 3. seneyine deneyeceğim dedim. ailemden bir müddet sakladım ders çalıştığımı. kendime uyabileceğim bir şekilde ders programı ve soru sayısı çıkarttım. sadece ilk hafta 1050 soru çözdüm konu çalışmaları dışında.
telefonun takvimine hergün çözdüğüm soru sayısını yazdım. mat 50 fizik 60 gibi.
her ay kaç soru hangi dersten çözdüğümü hesapladım.
hangi hafta hangi konuyu hallettiysem onları not aldım. ilk defa öyle disiplinli bir çalışma yaptım ve geçen seneden neredeyse 100 puan daha fazla aldım. belki daha da fazla alabilirdim ama sınav stresi ayrı bir konu.
kendi kendime moral verdim hep. aa bu konu zor diyip atlamadım konuları.
fazla birşey anlamasam da işledim kulak dolgunluğu olsun diye. eksi netlerde olan fen derslerimi çözdüğüm denemelerde 15-17 nete kadar yükselttim.
her hafta 2 kere farklı yayınların denemesini çözdüm, sonuçlarını altalta aynı kağıda yazdım.
diyeceğim şu ki siz inanarak çalışırsanz gerisi illaki geliyor. tek yapmanız gereken ciddi çalışmak.
tüm arkadaşlarım şimdi 3. sınıfa geçti bazılarının 2 senelik olan okulları bitti mezuniyet fotoğraflarını gördüm.
okula giden insanları gördükçe içim kan ağladı..
sürekli didikleyen pislik akrabaların sözlerini duydum.
babamın bile mankafa dediğini işittim.
tüm bunlar beni kamçıladı. okul kimliğimi alınca herkesin önünde şak diye masaya vuracağım dedim hep.
ve bugün mutlu son mu yoksa inadımın meyvesimi bilmiyorum 4 senelik okul kazandım.
annem hala ele güne karşı iyi oldu 4 senelik olduğu diyor. bense 3 yıldır çektiğim siniri, stresi birden üstümden atmanın garipliğini yaşıyorum. sanki hep ygs-lys ye girecekmişim gibi geliyor. annem ele güne karşı derken çocuğumun 3 senedir çekmediği kalmadı demeyi sonradan aklına getiriyor.
insanların hayatlarıyla çok kolay oynuyorlar. yaftayı yapıştırıyorlar. bu çocuk mal, aptal, salak, bir bok olmaz bundan, sana verdiğim paralara yazıkvs vs. dikkatinizi çekerim para diyorum emek değil...
bu kötü olayı bugünde bırakıp hemen 2. yerleştirmeler için kolları sıvayın araştırın ve işinizi rehber hocalarına kesinlikle bırakmayın. tercih rehberinikendiniz okuyup anlayın. bu sene de az kalsın rehber hocasının kazığına oturuyordum son anda kendim yaptım sıralamamı ve 3.tercihime yerleştim. 2. yerleştirmede de bir yer denk gelmezse sakın benim gibi işin bokunu çıkarmayın ve o andan itibaren ders çalışmaya başlayın. annem bana "1 seneden birşey olmaz ne kaybedersin" diye çok söyledi ve bana sonradan dank etti bu söz. bir sene daha haketmiyor mu geleceğiniz? iyi düşünüp karar verin. sizi çok iyi anlayan yazar limpiddd..