bugün naneli şekerlerin verdiği ferah nefesi, naneli çorbaların neden vermediği düşüncesi aklımda çalkalanırken; babamın aşırı dozda güneş, kum, denizden domatese benzeyen yüz rengine bakıyordum. benim tenim ise kırmızılıkta onunkiyle yarışır bir haldeydi. yaz okulunun son demlerinde param bitmişti, babamı tatil bahanesiyle yanıma çağırmıştım. o da değişiklik olsun deniz filan diye geldi işte canım babacım kıramaz beni hiç. evde toplanmışız işte bir kaç kişi bir de babamla ben. nedense ortamda bir büyük varsa mutlaka okuldur, derstir bunların muhabbeti açılır, oysaki kanaatimce bu tür hareketler direk kırmızı kartla oyun dışı edilmeyle sonuçlanmalıdır. okuldan bahsedilecekse bile derslerin zorluğundan, efendim hocaların takıntılarından, geçme notunun yüksekliğinden bahsedilmelidir. benim de uçurumun kenarında duran, ufak bir rüzgarda paldır küldür denizin dibiyle ilişkiye girecek bir taştan hallice bir not ortalamam olduğundan diyorum ki işte okul şöyle zor, böyle zor, dört yılda bitmeyecek gibi, seneye mezuniyet var da diploma var mı bilemem diyerekten inceden inceden işliyorum babamın beyin kıvrımlarına, en azından çabalıyorum diyelim. laf lafı açarken okulu 7 yılda bitiremeyenler konuşulmaya başlandı. herkes bir yandan br şey söylüyor derken baktım babam sazı eline almış döktürüyor. okulu 7 yılda bitiremeyen adamı hala okutmaya çabalayan baba ya salaktır ya zengin dedi. altta kalmamam lazım, okul uzatmanın normal olduğunu göstermem lazım diye düşünürken içimdeki ses cılız bir şekilde koyverdi kendini; belki de çok anlayışlıdır dedim. bence o baba çok anlayışlı babaydı.
üniversiteyi 7 yılda bitirememek, ya salak, ya zengin, ya da çok anlayışlı bir babaya sahip olmak demektir.
tıp fakültesi okumuyorsa,sağlık problemi yoksa veya kendini geçindirecek bir işe girip çalışmıyorsa aile parası yemekten rahatsız olmama, sorumluluk ne demek bilmeme durumudur.
bazen bir tercih (bitirmemek) meselesi var ki sizden çok etrafınızdakilere dert olur, geri zekalı da olursunuz beceriksiz de... ama sonuç olarak bitirmeyen bir pişman, bitirip rutin hayatını ritüellere bağlayan bin...
Adam 10 senede 4 yıllık bir universiyi bitirmiş. O fakültenin dekanı... Arkadaşı 11 yılda bitirmiş.. o da üniversitenin rektörü olmuş...
Olay geçmişte yaşanmıştır.