mutlaka yakındaki izbe lokantaları bilin. hem ucuz, hem lezzetli, hem de pis. tadından yenmez. özellikle oto sanayilerinde olur böyle yerler. kaçırmayın.
şu ders zor mu bu ders zor mu diye üst sınıflara danışmayın. yanlış bilgilendirilebilirsiniz.**
kaldığım yerden.. dersin zorluk derecesi ekseri hoca ile alakalıdır. illa üst sınıflara danışacaksanız hocaları sorun "nasıl bilirsiniz" diye?
kesinlikle kendiniz olun...ortama ayak uydurmak yerine ortamı siz yaratın.gerisi gelir.
ders meselesine gelince sınıftan inek bir arkadaşınız muhakkak katiyetle kesinlikle olsunçnotları ondan alacaksınız zira.
uzatın.. çünkü bittiğinde hayatınızın en güzel yılları sona erecek ve hiç bitmeyecek olan bir yaşam kavgasına başlayacaksınız.
geç uyanın , sabah dersleri kimin umrunda. zaten üniversiteden sonra her sabah işe gitmek için erken kalkacaksınız.
gidebildiğiniz , katılabildiğiniz kadar cok faaliyete, (konser, sinema, tiyatro, topluluk organizasyonları, öğrenci evi gezmeleri. vs.. ) katılın zira bittikten sonra bunların hiç birine vakit bulamayacaksınız.
aşık olun, mümkünse bir kişide takılıp kalmayın. zaten sonrasında evlilik denen müessese sadakat ister.
dolu dolu yaşayın her anın keyfini çıkarın..
bol bol fotoğğraf cektirin çünkü insanoğlu yaşadıklarıyla değil hatırladıklarıyla mutlu olur. okul bittikten sonra bol bol bu fotoğraflara bakar hey gidi günler der avunursunuz.
ve son olarak tüm bu yazdıklarımı dikkate alın.
Birincisi üniversitede okuyacak olmanızın size diğer insanlar karşısında avantaj sağlayacağını unutun böyle bir şey yok! Daha düşük ücretle de çalışma olasılığınız yüksek.
Üniversitede son derece özgür bir ortam bulamazsınız. Bizde üniversiteler lise gibidir.
Diyelim ki bu olumsuzlukları göze aldınız. O halde hayatınızı kendiniz özgürleştirin. Geceleri dışarı çıkın. Sağda solda kalıp okula geç gidin. Bir şeyler yapın işte.
Mezun olduktan sonra ayvayı yediğinizin resmidir. Hayat buraya kadardır çünkü. Bir de birini sevicekseniz sevin çünkü çalışırken buna zamanınız olmadığı gibi bu size çok anlamlı da gelmiyor. Yandınız kısaca dört yılınız var.
sınıfta kalmak üniversitede olağandır. yani lisede falan olduğu gibi kimse size aptal gözüyle bakmaz. ayrıca o kısacık dört yılı bir yıl daha uzatarak okumuş olursunuz. yok size bir laf sokan olursa en iyi ve bilindik cevap "ben işimi sağlama alıyorum çift dikiş gidiyorum" dersiniz.
tercihen tıp veya dişhekimliği fakültesinde okumayın. zira hayal ettiğiniz öğrencilik bir adım daha da uzaktadır diğerlerinden.
son bir şey daha gelen parayı en iyi şekilde değerlendirmesini bilin. yoksa parasızlık en büyük yemeğiniz olur karnınız doyar mı bilemem.
mühendislik fakültesinde okuyacaksanız hesap makinesi almak zorundasınız. hesap makinesi seçiminde dikkat etmeniz gereken tek nokta kapağında kopya yazabileceğiniz geniş bir düzlüğün olmasıdır, bazıları çok üstün yeteneklere sahip olmasına rağmen kapaklarında tablo bulunduğundan kopya yazmanızı engelliyor. unutmayın sizi mezun edecek şey aletin fonksiyonları değil kopya yazdığınız kapağı olacak.
-ilk sene kesinlikle eve çıkmayın.*
-kesinlikle kimsenin dedikodusunu kimseye yapmayın çünkü gün gelecek dedikodu yaptığınız kişi bir diğerine anlatacaktır.
-günlerinizi sürekli ders çalışarak geçirmeyin.o okul bittiğinde 1. sınıfta şu vizeden kaç aldın diye sormaz kimse.
-son olarak üniversitedeki dostluklar geçicidir yalanına kanmayın.
hiç bitirecez diye kasmayın sizi berbat bir hayat bekliyor. üniversite hayatınız boyunca en kötü sandığınız insana bile sarılın çünkü üniversite bitince gerçek kötü insanlarla iş hayatınızda karşılaşacaksınız. üniversitede ki aşklarınızı saçma sebeplerle bitirmeyin çünkü bir daha asla o kadar hesapsız aşık olamayacaksınız ve kimse size hiç hesapsız aşık olmayacak.
Kampüsü varsa okuyacağınız üniversitenin, bol bol çimenlere yayılın, dersleri ekin ama sınavlara çalışın.Hocalarla iyi geçinin ruh kanseri olanları da dahil.Sevgili edinin, eve çıkın, kedi besleyin.Asla ama asla istanbul'a dönmeyin.*
dersleri takip etmeye çalışın ipin ucu kaçtı mı zorlanırsınız ama her anınızı da inekleyerek geçirmeyin sınav zamanları gömülmek kafidir.
bunun dışında parasızlığa ve bol makarnaya şimdiden alışmaya bakın.
+ arkadaş çevrenize özenipte içkiye , sigaraya başlamayın.
+ vizeden , finalden bir hafta önce ders çalışmaya başlayın , ondan bir hafta önce de not toplayın.
+ hemen sevgili yapmak için sınıfınızdaki kızlara asılmayın , arkadaşlık teklif etmeyin. ayrılınca 4 sene boyunca küs oturuyosunuz.
+ ikinci öğretimseniz sabahtan okula gelip leyla leyla dolaşmayın , sonra okulun demirbaş listesine alıyolar.
+ hocaları boş verin kafaya takmayın , çok hoca muhabbeti yapıp sıkıcı biri olmayın.
+ okulun kütüphanesinden yararlanın , okuyun okuyabildiğiniz kadar.
+ başka şehirde okuyorsanız şehri keşfedin , gezin-dolaşın.
+ öss de öğrendiğiniz şeyleri unutun zira hepsini yalanlıyorlar zaten.
+ kendiniz olun ama bir o kadar da kurnaz olun , çeşit çeşit insanla tanışacaksınız ona göre yani.
+ yeteneğiniz varsa eğer tiyatroya katılın , ya da ortam oluşturabilirseniz bir müzik grubu bilem oluşturabilirsiniz.
+ kendinize güvenli olun , çünkü sizler artık üniversiteli gençlersiniz.
* haaaa... bide öğrenciyiz deyip bol bol ürünlerde indirim yaptırın. öğrenciye açık hesap yapan yerlere fazla borçlanmayın......
ailenizle birlikte kalıyosanız asla ve asla çok alttan ders bırakmayın. yoksa o kadar çok konuşuyolarki kaçıp gidesiniz geliyor. bir çok kez kavga ediyorsunuz, hiç gerek yokken kırıyorsunuz, kırılıyorsunuz.
1.çömez olduğunuzu çaktirmayin (sonra fena eziyolar...)
2.kimseye güvenmeyin (malum insanoğlu çiğ süt emmiş...)
3.ortam yapın ama arkadaşliklarda seçici olun (özellikle çalişkan ,düzenli not tutan ve dersleri takip eden arkadaşlarınız olsun)
4.ders çalişmayi finallere kadar ertelemeyin (aksi taktirde hem ruh hem beden salığı bozuluyor...)
5.üniversiteye başlamadan once fazla umuda kapılmayin, (altı üstü üniversite işte...)
iyi not tutan arkadaşlarla sıkı dostluklar kurup, mümkün mertebe okula gitmemek, senelerdir bir bütün gününüzü yiyen lise yıllarına inat durmadan gezmek, okumak, eğlenmek bir de apolitik çizgiden acık çıkmak.