kızlara devamlı saat sorulur, 0.7 uç istenir ya da not. ama en işe yararı not istemektir. nitekim uzantısı da var, sonrası var. kahramanımız biraz cesaretli ve açıksözlü olursa istediği neticeyi elde edebilir.
liseyi de uzakta okumuşluk, tecrübeyle sabit bit gurbete alışıklık, ilkokul 4. sınıftan beri aylık ala ala para idaresinde master yapmışlık oluna çok da enteresan hareketler değillerdir. onlar canımın içi!
eğer tıpçı ise muhtemelen beyaz önlüklü fotolarını face' de twitter' da yayınlayacaktır. ama hakkıdır aslında çalışmıştır, haketmiştir. bırakın da fotosunu da koysun.
yeni gelen kişiler öncelikle yurtta eşyalarına gözü gibi bakarlar. kaybolmasın, pislenmesin, çalınmasın diye. keza kendileri de kalacak yer temizliğine vs. çok dikkat ederler. fakat belli bir süreden sonra temizlik falan kalmaz ortalıkta öyle karmabole takılınır.
itü vadi yurtlarına ilk geldiğim gece aklıma geldi de hey gidi. sanki misafirliğe gelmişiz gibi geliyordu a.k. üst sınıflardan bir eleman bize yurtta votka ikram etmişti biz de tabi çömezler olarak epey şaşırmıştık.
cıvık öğrencilerin hemen ortamı ciddiyetsizliğe bürümesi.
lan dur, bir ortamı gözden geçir, bi' gözlemle, şöyle bi' bak etrafına. neden hemen bu sırnaşıklık ve cıvıklık?
"ben sakinim, heyecanlı değilim, sıkıntı yok, gayet iyiyim" gibi iç düşüncelerin geçtiği durma davranışlarıdır. öyle ki bunlar; otobüste durak beklerken dümdüz durmazlar, tek ayağın değişik bir faaliyet içerisinde olması gerekmektedir; ayakkabının burnunu dik konumda tutmak gibi.
sınıfta otururken gerile gerile oturamazlar, biraz boyun büküklüğü mevcuttur bazılarında. her erkeğin kendine has yakışıklı olduğunu hissettiği bir duruşu vardır, bunu sergilerler; gözleri kısmak, el cepte olmak, parmak kütletmek, kalemle oynamak, kafayı dik tutmak gibi.
özelikle üniversitenin ilk günlerinde atlangoçlar sınıfa hakim olmaya çalışırlar, ilk günden ateist olanlar da mevcuttur efendim. çünkü o artık üniversitelidir, beş vakit namaz kılacak değil ya, tabii ki ateist olacak!
hemen çeşitli topluluklara katılır bunlar, yok felsefe topluluğuydu, yok çevre topluluğuydu, yok dağ daş torpah topluluğuydu. bunlara hiç gerek yok. hepsi göstermelik -sevgili bulma- topluluklarıdır. sizi üç gram bile faal ve sosyal bir insan yapmayacaktır.
dur dur birazdan teklif etcek kızlar beklentisi içinde olan arkadaşımızın tripleridir.
mühendislikte okuyorsa 1-2 ay sonra beklentilerini bir tarafa bırakıp sövmeye başlayacaktır.*
derse 15 dakika geç kaldığı için ara verilmesini beklerken, hocanın blok ders yapması sonucu kapıda mal gibi beklemek. sonra kantinde çay-sigara içip eve dönmek. arkadaşım, vur kapıya, gir sınıfa. yok mu yazacak hoca!
-hoca gelince ayağa kalkmak
-sürekli bir kendini kanıtlama çabası içinde her ota boka yorum yapıp konuşmak
-erkekler için saç sakal uzatmak, kızlar için saç boyatmak (özellikle kızıla)
-kızların bıyıklı, kalın kaşlı gelip manken gibi olmaları
-okula kayıt yaptırılanca hediye edilen kapaklı dosyayı taşımak.
sınıf kapısının önünde dizilme, kantine, tuvalete hep birlikte gitme , okulda takım elbise giyen varsa ya okulda ilk günüdür ya da reisdir. uzak durmakta fayda var.
sosyalleşme çabası içindedirler. tiyatroya kulübü, müzik kulübüne üye olup hiç gitmemek
bahçede anırarak gülmek, yeşil ot görünce sevinmek gibi hal ve davranışları vardır.
kızların çoğunluğu kara kaş kara göz balık et gelirler, kızıl saç ince kaş ince vücut yaparlar. bir de hala spora başlamamış bir erkeğin bahar yarıyılında kendini spor salonuna atması da kaçınılmazdır.