bahsi geçen üniversite Hacettepe Üniversitesinin beytepe kampüsü ise takım elbise içindeki genç %90 eğitim fakültesinde okuyan ve staj öncesinde veya sonrasında derse girmek zorunda kalmış bir öğretmen adayıdır, %10luk oran okuldan işe gidecekleri ya da işten okula gelenleri kapsamaktadır.
öğretmenler bile takım elbiseyle gelmezken kendini niye bu kadar kastığını anlamadığım öğrenci.
gördüm bende bir kaç kere. öğretmenler bile dalga geçiyordu. "ooo ahmetcim çekmişsin bayramlıkları yine" diye. o derece yani.
edit: evet o öğrenci burdaymış. ooo ahmetcim çekmişsin kötüle butonunu yine *
- cidden klasik giyinmeyi seviyordur, kendini böyle rahat hissediyordur.
- çeşit çeşit giyecek kıyafeti yoktur, bu yola başvurmuştur.
- her zaman değilse de arada giyip değişiklik yapmak isteyebilir.
- yine her zaman giymeyip belli günlerde giyiyorsa büyük ihtimalle konferanslarda görevlidir.
- veya okuldan sonra staja/işe falan gitmek zorunda olduğu içindir.
bir ara polat alemdar modasına uyan öğrencidir.bu öğrencilerin bir de başları vardır geldiğinde herkes masadan kalkar selamlar falan dayanılmaz bir görüntüdür.hala var mı bilinmez ama zamanında bu tiplerden çoktu memlekette.
ilk takım elbeselerinden biri olduğu içinde %90 bedeni uydurmayı bilmemiştir ya ceket omuzlardan çok boldur ya da kolları çok uzundur. ayrıca ciyak tek renk üçgeni kocaman bağlanmış bir kravatla rüküşlüğüne rüküşlük katmıştır. görüldüğü yerde zehirlenmesi farzdır.
" babam yurdum insanı aileden de kimse üniversiteye nasıl birşeydir bilmezdi bana kadar.işte üniversiteyi kazandım, kayıt için gitmek üzereyken babam ısrar etti elbise almaya gittik. bana koyu yeşil takım elbise aldı yeleği üç düğmeli oğlum oralarda ezik eksik kalmasın diye. ilk gün giydim elbiseleri düştüm üniversite yoluna. içeri girdim donla gelen donsuz gelen bense yelekli yeşil takım elbisemle sırıttığımı hissetmiştim ama şimdi daha emindim. o günden beridir de milletvekili diye çağırırlar beni."
hocamın talihsizliği o zaman böyle birinin olmayışı tabi,