Atatürk'ün annesinin de kullandığı başörtüsünü önce Türban (fransızca) yaptınız sonra kullananları toplumdan soyutladınız şimdi de üniversiteye kayıt yapmasına karşı çıkıyorsunuz. Ya size ne ulan. O öyle inanıyor sanane kardeşim. Bu ülke laiktir kardeşim laik. Laikliğe aykırı hareket ediyorsunuz. Bu anayasal suçtur. Ben mi anlamını yanlış biliyorum anlamadım ki. " laiklik devletin bütün inançlara eşit yaklaşmasıdır". E bu ülkede ateistler ya da dinine bağlı olmayan insanlar iran'daki gibi asılmıyorsa insanın islami görüşüne de saygı duyacaksın. Bu ülkede herkesin eğitim hakkı eşittir.
Ailemde açığından kapalısına, türk'ünden kürt'üne, sünnisinden alevisine her çeşit insan var.yıllardır Bir kere bile bu farklılıklardan bir sıkıntı çıkmadı. Çünkü kimse kimsenin görüşüne saldırmıyor.
Başörtüsü değil Türban; yani, 60'larda Şule Yüksel Şenler tarafından icat edilen kafa kapama tarzını benimseyerek üniversiteye kayıt yaptıran kişidir.
Türban denen Bu kafa kapama tarzı siyasal bir semboldür. cumhuriyet, demokrasi ve Laik düzen karşıtlığının ve şeriat yanlılığının sembolü. O yüzden bilir bilmez başörtülü anadolu kadınını, hele hele zübeyde hanımı cehaletinize bulaştırmayın.
Bazı değerler tartışılamaz, hakkında mizah yapılamaz, değiştirilemez ve hatta değişmesi teklif dahi edilemez. Atatürk ilkeleri de bunlardan birisidir. trollük falan ayağına kıvırtıp kaçamassın. Bu ilkelerin içeriğine karşı çıkman da bal gibi anayasal suçtur.
Bu ülkenin kurucusunun karşı çıkmadığı ve yasaklamadığı şeyi sen "özgürüm ben, istediğimi yaparım" kafasında eleştiremessin. düşünce özgürlüğümü koruyorum diye yazdığın yazıda başkasının düşünce özgürlüğünü istemediğini belirtiyorsun. Böyle bir tutarsızık örneği de böyle bir yozlaşmış ve mankurtlaşmış bireyden beklenir zaten.
t:Tutarsızlık örnekleriyle dolu bireylerin görüşlerine maruz kalan türbanlıdır (?).
Meydanlarda bangır bangır "özgürlük" diye bağıran sol kafalar, iş başörtüsüne gelince zabıta kesiliyor. Adam olun adam. isteyen mini etek giyer, isteyen çarşaf takar. Karışmayın insanlara!
yok türbanlı o neden okuyor zaten evlenip 5 çocuk yapmayacak mı yok o meydanlarda bağıran solcular şimdi burada zabıta olmuşlar .işiniz gücünüz birbirinize sallamak. siz bu kafayla devam ettikçe kusura bakmayın adam g*tünüzden donunuzu alsa yeridir. biribirinize sallamayı bırakıp değerlerinize sahip çıkın. bunu yapmak çok basit sadece ön yargılarınızdan kurtulun. bi kadını sırf başörtülü diye eleştirmeyin mesela bi adamı meydanlara çıkıp özgürlük diye bağırıyo diye de eleştirmeyin. şimdi bunların üzerine demicem ki biz bu şekilde gelişemeyiz. gelişmek veya büyümek hiçbiri umurumda değil sadece insan olmanızı istiyorum. ve bi insana insan olarak bakmanızı. umarım bu kafadaki insanlar çoğunlukta değildir. yoksa biz başımıza gelen her şeyi hakediyoruzdur
Ya yazılanı bile anlamıyor daha ne laf anlatacağım ben buna. Atatürk ilkelerine karşı çıkmak anayasal suçtur. Laiklik bir Atatürk ilkesidir ve her dine ve ibadete saygı gereksinimi gerektirir. Başörtüsü takmak ya da takmamak özgürlüğü laiklik ilkesince koruma altına alınmıştır. Bu ilkeye göre bir kişi ne bir kadının başı açık gezmesine ne de kapalı gezmesine tepki gösterebilir. Aynı şekilde bir Türk vatandaşının özgürlük sınırları da anayasamızca koruma altındadır. Bu sınırlar başka bir kişinin özgürlük sınırlarıyla kesişene ya da başka birisinin sınırlarını daraltana kadar ki alandır. O andan itibaren suç işlemiş olursun.
Yani bak duvara anlatır gibi anlatıyorum. Birisinin başörtüsü takmasını engelleme isteği Atatürk ilkelerinden laiklik kavramına göre yanlıştır.
Ben sadece yüce Türk milletini daha da yücelten kişiye oy veririm. Beni kişisel çıkarları için Türk milletini uçuruma sürükleyen kişilere tapanlarla karıştırmayınız.
Eğitim görmek isteyen türbanlıdır (?).
ek: Bu başlığa bir entry daha girmeyi düşünmüyorum. Bu entryden sonra da anlayamamaya devam eden bir insanın anlama kapasitesindeki sorun açıkça ortaya çıkacaktır.
Kaynak: asyali praetor nickli yazarın entrysi (bkz: #33732736)
--spoiler--
atatürk ilkelerine karşı çıkmak anayasal suçtur.
--spoiler--
Çünkü Devrimcilik de atatürk ilkelerinden biridir. ve kıyafet devrimi de devrimcilik ilkesinin kapsamında koruma altında olması gereken atatürk devrimlerinden biridir.
SEKiZiNCi ve son Devrim Yasası olan, 2596 sayılı “Bazı Kisvelerin (kıyafetlerin) Giyilemeyeceğine Dair Kanun” hükümetin sunduğu yasa önerisi ile 3 Aralık 1934 günü yasalaştı. (Ferit ilsever, “Cumhuriyet Devrimi Kanunları”, Kaynak Yayınları)
--spoiler--
Yasa gerekçesinde daha sonra vicdan özgürlüğü tartışması yapılır. “Türban” gibi vicdana ve inanca bağlı olarak kullanılan bazı giysilerin yasaklanmasının vicdan özgürlüğüne aykırı olmadığı şu gerekçe ile açıklanır: “Türk devriminin ana ilkelerinden olan vicdan özgürlüğü hakkını sınırlama yolu ile müdahale söz konusu olmayıp, bu hükümle takip edilen gaye, tersine vicdan özgürlüğüdür.”
Çünkü yasa, dini simge ve kıyafetleri kamusal alanda yasaklayarak toplumun bireylerini eşitlemekte ve başkalarının vicdan özgürlüğünü koruma altına almaktadır.
Türban yasağının yasal dayanağı bulunmadığını ileri sürenlere, 2596 sayılı ve 3 Aralık 1934 tarihli “Bazı Kisvelerin (kıyafetlerin) Giyilemeyeceğine Dair Kanun”u, yasanın gerekçesini ve TBMM’de yapılan tartışmaları dikkatle okumalarını tavsiye ederim. Bu yasa türban denen köktenci irtica simgesini yasaklamaktadır.
--spoiler--
Kaynak: özdemir ince, hürriyet http://mobil.hurriyet.com...egine-dair-kanun-16436997
