1)aga burda da kızlar teklif etmiyor.
2)hani üniversiteye kapağı gerisi kolay diyen rehberlikçiler var ya; ya üniversite okumamışlar ya da hiç dayak yememişler.
3)özgürlük iyidir, hoştur ama çamaşır sepetindeki dağ gibi kirli ve tezgahtaki efsanevi bulaşığı gördüğünüzde, her güzel şeyin bir bedeli oldğunu anlarsınız.
üniversiteye girince nasılsa bitirilir önemli olan girmek ve yiyicem içicem seks yapıpı uyucam diye düşünenlerin yapmak istediği eylem.. gerçeklerin acı olduğu ilk finaller sonrası anlaşılacaktır..
1700 lü yılların osmanlısında istanbul üniversitesin de öğrenim gören öğrencilerin bokunu çıkardıkları hadisedir. zira o dönemde üniversitede okuyabilmek için gerekli olan tek sermaye 4 işlemi bilmektir-evet,çoğu kişiye ironik gelmekte,ama durum aynen bu şekilde-, üstelik bu öğrencilere belli bir aylık maaş bağlanmakta. dönemin öğrenci profili incelendiğinde 30 yaş üstü öğrencilerin göbeklerini kaşıya kaşıya yan gelip yattıkları rivayet edilmektedir. ama şansızlık şudur ki, baron de tott gelmiş ve olaya el koymuştur. ilk iş mühendishane-i bahr-i hümayunun temellerini atmakla işe koyulmuştur. padişahın danışmanı olarak eğitim hayatına yeni bir soluk getirmiştir.
yeni bir problemler sayfasının açılmasıdır. ki bu problemler 2 işçi şu kadar işi ne zamanda yapar, 50 km hızla şu kadarlık yolu kaç dakika da alırız gibisinden problemlere çözüm bulma ile karşılaştırıldıgında kat kat zordur.
bir boka yaramayan eylemdir. kapak atmak için kapak atılır ancak 2/4/5(duruma göre değişen yıllar) sene tahminden çok daha hızlı geçer. gün gelir mezun olunur. o zaman acı gerçekler ortaya çıkar. ha! muhteşem eğitim sisteminiz sizlerin hayata entegrasyonunuzu uzatmanız için size imkanlar sunmuyor bu noktadan itibaren diyorsanız yanılıyorsunuz.
(bkz: yüksek lisans/#6465621)
ilk vize ve final haftasında keşke atmasaydım demekle sonuçlanacak eylem. Çünkü yoktur artık kanaat notu veren , 5 tane kurtarma sınavı yapan ve sizi düşünen hocalar.
aslında işin sadece başlangıç kısmıdır. milyon kişiyle yarıştın sınavda, başarılıydın, ama bitti sanıyorsan yanılıyorsun genç. eğlence, gezme tozma, özgürlük derken vizelerle ve finallerle öyle bir sille patlatır suratında, ki ömür boyu kendine gelemeyebilirsin. bir kendi ortalamana bakarsın, bir de düşlediğin iş için gerekene, uçurumlar küçük kalır yanında. dibe vurursun, bir ihtimal dipte boğulursun. ha, hiç mi iyi olan yok, var tabii. önemli olan nokta "üniversiteye girdik, bitti" zihniyetine girmemek.