hiçbir mantığı olmayan öss sınavlarından artık sıkılmış ve ne olursa olsun bir üniversiteye gireyim diye düşünen kızda olabilir.. malum yıllardır kaderimiz sadece 3 saatten sorumlu.
Nasılsa kocam eve para getirecek, ben iş bulamasam da evimin kadını olurum. çalışsam da eve ufak bi meblağ getirsem de olur nasılsa kocam geçindirmek zorunda mantığında rahat bi şekilde bölüm ayırt etmeden üniversite hayatı yaşamak için giden tipin düşüncesi.
gelecek kaygısı yaşayan kişinin haklı yere kapıldığı düşünce. ancak iyi bir üniversitenin iyi bir bölümüne atılamayan bir kapaktan sonra mezun olunca iş bulamamak kişiye tam kapak oluyor. o yüzden sıradan düşünmemek gerek.
össden bunalmış insanın söyleyebileceği sözdür. üniversiteye girdikten sonra görür ebesininkini. kapak atmak değil bitirmekmiş zor olan denir sonrasında.
lise yıllarında kurulan en güzel, o zamanların en gerçekçi bir o kadarda uzak hayali. önceleri ''ya bi bölüm kazanayımda gerisi önemli değil'' şeklinde kendini gösterir. gün olur o gün gelir; istenilen kapak atılmışsa da yetersiz olduğunu taa ilk günlerden belli olur.**
insanin basina ne geldiyse bunun gibi dusuncelerden geliyor. yani universitede sinavlarin olmadigi bi dunyayi hayal eden, oss yuzunden kisa devre yapmis insanlarin dusuncesi bu. halbuki esas universitede basliyor zor zamanlar, hele sinifa kahveyle girmenin yasak oldugu, hocalarin karsisindakileri lise ogrencisi sandigi bazi universiteler var, onlardan birindeyseniz "finallerden gecicek notu alayim yeter" dusuncesi basliyor. sonra yapabilirseniz hocalarla bi gorusmek istiyorsunuz notlardan once...
(bkz: ve olaylar gelisir)
kapak attıktan sonra bir bok olmadığını kavrayınca esmeye başlar yüze sert rüzgarlar. ki o rüzgarlar kişinin hayatının anlamını süpürüverir bir anda. o andan itibaren ortada amaçsızca dolanmaya başlarsınız.
üniversiteye girene kadar çok mantıklı gelen düşüncedir.üniversiteye girince de şu okulu bir bitireyim sonrası kolay dersiniz.hep bir sonraki hedefi düşüne düşüne geçer gider hayat.