yazın ortasında millet tatildeyken, arkadaşların karı-kız peşinde koşarken sıcak günlerde dershaneye gidilir. o sıcak günler de otobüs hiç çekilmez. evde çalışmak zorundasındır aile fertleri bilgisayar başında rahat bırakmaz , laf yememek için çalşırsın. okul da manita kovalamak yerine test çözersin, hocaların peşinden koşuşturursun,çalışırsın,çabalarsın,uykusuz kalırsın. inşallah sonuç iyi olur .*
eskisi kadar zor olan bir hazırlık süreci değildir. zira artan kontenjanlar, puanların düşmesi ile istenen bölümlere girmek için harcanan emek eskisi kadar yüksek değildir.
günlerce, aylarca, kısacası koca bir yıl sıkılmak. interneti kapatmak, dolayısıyla mevcut şarkılara yenisinin eklenmemesi, farklı filmler izleyememek; herhangi bir davete, gezmeye katılamamak, bu arada sülalenin nişanlanması, evlenmesi (ki bu aslında sevindirici); okulda teneffüslere çıkmamak, tek oturup kimseyle konuşmamak... kısacası benim özerkliğimi ilan ettiğim bir yıldı. iyi besleneceğim diye de ağzım hiç boş durmazdı, böylece hayatımda en çok kilo aldığım zaman dilimiydi.
tek sevdiğim anlar ev-okul-dershane üçgeni arasında gidip gelirken otobüste müzik dinleyerek öylece durup düşünmekti.
ha tüm bu sıkıntının olumlu getirisi oldu mu derseniz, tabii ki oldu. ama bu hazırlığı 1 yıldan daha fazla süre yapacak olanlara, yürekten kolay gelsin diyorum, ben 1 yıl nasıl dayandığıma şaşıyorum çünkü...