maalesef. %90'nınız masa başı iş ararken uzun bir süre işsiz kalacaksınız. Üniversite mezunuyum ben ya, diye maaş beğenmeyeceksiniz, iş beğenmeyeceksiniz.
Doğrusu ara eleman (meslek liseleri) kontenjanının çok arttırılıp, üniversitede çoğu bölümün kontenjanının azaltılması lazım.
Bu andan itibaren tıp haricinde okumak için üniversiteye giden aptal oğlu aptaldır.
Sakın okumayın, bir hevesle başladığımız okul ileride başımıza bela olacaktır. En iyisi filozof olmak.
Bu insan dediğimiz o canlının hayata dair sahip olduğu fikriyat ile açıklanabilir.
insanlar bir tas yemek için yaşıyor nihayetinde; iyi yaşamaktan, mutlu olmaktan anladığımız bu. Refah seviyesi üzerinden insanlık edebiyatı yapıyoruz, hatta medeniyet edebiyatı.
Hal böyle olunca üniversiteler niye öğretim yeri değil demekten ziyade bu hayatın kendisini bi nevi öğretim yuvasına çevirmek lazım. Üniversiteye gitme nedenine değil yaşama nedenine odaklanalım. "Mesuliyeti olanın meselesi, meselesi olanın suali olur"
"Herkes okuyo abi bende okuyayım geri kalmayayım" düşüncesidir asıl sebebi. Ben uludağda ve süleyman demirel üniversitesinde okudum, bu tip okullar okul değilde toplama kampı gibi. Eğitim dışında herşeye hevesli öğrenciler var..
Hayatın akış sırasına müdahele edebilecek cesarete veya ekonomik duruma sahip olmamak belki düzadam sami olmak belki özendirilmek belkide hedefleri olmak.
Ha üniversite kendini hem sevdirir hem bezdirir. Hocalarla uğraş sınavlarla uğraş derken bir derse veya konuya merak salsanda uğraşacak zamanı bulamassın muhtemelen bu kadar düzlük içinde sonunda ot olacaksın bunu bilerek yaşamak hepsinden zor gelir bazısına.