her şey öğrencide bitmektedir. üniversitenin tertiplediği sertifika programlarına, dil kurslarına iştirâk etmek yeterli sebeptir. hiç yoktan ingilizceyi adam gibi öğrendiğiniz anda işiniz tamam gibidir bu ülkede. herkesin kıçından uydurduğu "ingilizceyi zaten herkes biliyor" safsatasına da inanmayın. bu bağlamda boğaziçine de gitseniz, hakkari üniversitesine de gitseniz, her şey sizde biter.
üniversite hazırlık dönemindeki ergenimizi motive etmek amacıyla söylenmiş yalanlardan sadece biridir. diğeri ise herkesin malumu (bkz: üniversitede kızlar teklif ediyormuş)'dur. bütün işlenilen konuları vize-finale 1 hafta kalaya bıraktığınızda yaşadığınız stresi hissedince üniversite hazırlık stresini özlemle hatırlanacaktır.
olayı üniversite ile sınırlamak da yanlıştır. üniversite okul uzasa da bir türlü bitecektir. lakin ardından gelen ingilizce vs. kursları, kpss, askerlik, iş hayatı, evlilik durumlarını yaşayınca üniversite hazırlık hayatını insan mumla arayacaktır.
her üniversite için kullanılabilecek bir cümle değildir. odtü, boğaziçi gibi üniversiteler için belki biraz geçerlidir. klişe olacak belki ama gerçekten tamamen kişinin kendisiyle alakalı. şans olayını göz ardı edemem. tabii ki hayatınızda çoğu şey olması gerektiği gibi ilerlerse, siz de elinizden geleni yaparsanız sağlam bir yere gelmemeniz için bir neden yoktur. herkes kendisini tanır ve ona göre bir program çizer hayatına. kendinizi iyi tanıyın. ileri görüşlü olun. üniversite önemlidir, ama siz daha önemlisiniz. yapacaklarınız daha önemli.
üniversite giriş sınavları öncesi bolca duyulandır. şehir değiştiriyorsun ya, stresten saçın mı dökülmüş, götün mü büyümüş, antidepresana mı meyletmişsin görmüyor memleketteki ayşe teyze hasan amca.