yurtlarımız karışıktı, odalarda kızlı-erkekli kalıyorduk*, üniversite nin ortasında carslberg cafe vardı, içerisinde her türlü alkol/tütün mamülleri bulunurdu.
Yurt oda partileri, üniversite içindeki kalite. Döşemelerin renkler, paralı makineler hepsi son model ve a++ kalite.
vize ve finalden toplam 35 alarak geçmektir.
Curve'u siz düşünün artık hoş zaten curveden çok iki ters orantı grafiğinin birlesmesini andırıyordu notlar.
okula bi kaç antidepresan hap içip gelmiş bir arkadaşın amfinin arkasında ki kaloriferin dibine düşüp "midem çok kötü bana kantinden kek mek bişey getirin lan" dediği anları unutamuyorum. hala gülüyorum be. ulan madem hap atıcan ne diye geliyosun okula denyo...
2 yılım yaşanılasıydı ilk 2-3 sene... iyi bir kaç dostum kıymet bilen vefalı güzel günlerim oldu kendimle ilgili gelecek ile ilgili planlar kariyer vs planlar planlar. tıp fakultesinde okuyanlarda olur bir gelecek umudu doktor olup hayalindeki o meslegin ilk adimlarinda bir b.k bilmeden bile havaya girersin.. sonraki 3 senem ise silikti uni yillarimda... bitmeyen hoca baskisi okulu bitiremeyecekmisim hissi en yakin arkadasin kadin dogumdan 2 yil kalmakla ve hoca umarsizligiyla intihar edisi skandal olur okudugun donemde.hala hatirlarim aha ismini de veriyorum uludag uni. tip fakultesi ve o hoca hala okulda egitim verebilior ya hayretler icindeyiz. neyse okul bitti ama ilk yillarin o tadi tuzu olmadan dümdüz isteksiz.
Son sınıfta tez vardı. Hoca herşwyw tamam tamam tamam desi. Ertesi gün tez teslimi var bana ben bu tezi bu şekilde kabul etmem dedi. Kütüphanede sabahladım en baştan tez yazdım. Ertesi gün teslim ettim. En yüksek notu bana vermiş oda 70. Ne küfretmiştim o gece.