üniversiteye başladıktan sonraki birkaç ay içinde ortaokul ve lisedeki pasaklı, bakımsız, halinden eser kalmayan kızdır*. çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır sözünü kanıtlamak için dünyaya gelmiştir.
lisedeyken tek amacı üniversiteye kapak atmaktır, bu yüzden kendiyle pek fazla ilgilenmez. tamam o kadar da bakımsız değildir ama gene de saçını toplamaktan ve parlatıcı sürmekten başka kozmetik bir aktivitesi yoktur. görünce selam verirsiniz, gözünü almaz güzelliği falan. güzellik potansiyeli var ile yok arasındadır, bir şeyler eksiktir. neyse, öss'ye girilir, sınav kazanılır ve üç büyük şehirden birindeki üniversite macerası başlar.
işte o metamorfoz da tam bu sırada gerçekleşir. kızımızda br değişim vardır, güzellik her yanından akmaktadır. inanamazsınız, lisede yüzüne bakmadığınız, size güzelliğiyle bir kere bile off off çektirmemiş kız üniversitede miss turkey birincisi gibi salınmaktadır. darwin'e inanmaya başlarsınız, adam haklı beyler dersiniz kendi kendinize ve arkadaşlarınıza.
bu değişimi nasıl anladım peki? tabii ki tutup da kızla aynı üniversiteye gitmedik. ama facebook veya msn aracılığıyla paylaşılan fotolar bu değişimi kavramanız açısından sizin en büyük yardımcınız olur. çimlerde, rüzgarda ahenkle dans eden saçlarıyla çektirdiği fotoğrafları size gönderince aklımı sikeyim cümlesini bir kez daha yüksek sesle dillendirirsiniz. vardı benim de böyle bir arkadaşım. kızın lise 1'deki hali içler acısıyken şu anki durumuna tübitak ve nasa bile hayret ediyor.
şimdi farkına vardım, taşlaşan ne lan? babaya el kaldırmadı herhalde.
zamanında sklenmeyip bi kenara fırlatılan eski kızarkadaştır.
beğenmeyip o kenara atılan bursalı çitlembik...cevahir' de yanında anasıyla arkadan görüp tanınmayan, kafasını görüş açınızla tanı koyabileceğiniz minimum yeterli açı kadar çevirdiğinde hastir lan dediğiniz.
çünkü tam 'pişme' yaşlarında kazandıkları için, kısa zamanda değişmiş ve gelişmiş olmaları şaşırtıcı değildir.. 70 lik teyzenin üniversite kazandığı zaman bir anda taşlaştığını ben görmedim.
ha biz böyle olacağını hesap edemedik o ayrı..
- bu kimdi?
+ bizim lisedeydi.. x üniversitesinde okuyo..
- hassiktir diyoruz.. olmaz, olmamalı..
ben tercih etmem ancak konuşmaya gidilirse, yıllar içinde değişen sadece bedeni değil, ruh halininde bir hayli yol aldığı gözlenecektir;
- selam.. nerelerdesin ya?
+ iyiyim sağol.. dersler falan..
- ee nasıl oralar?
+ ayy kusurabakma canım, işim var.. ben kaçıyorum, görüşürüz sonra..
şimdi durumlar değişti.. yıllar önce sizin peşinizde koşan, ağzından salyaları akan kızımız, üniversite ortamının etkisiyle küçük dağları yarattığını zanneden konuma gelmiştir.
işte bu yüzden boşuna konuşmaya çalışmayın..