kahramanımız ankara siyasal'ı kazanmadan önce bizleri fazlasıyla yordu, şimdilerde nasıl gidileceğini sormakta. dostum hakkari olsa bilmesemde yardımcı olmaya çalışırdım lakin, ankara yahu ! türkiye'nin başkenti da...
üstte beyaz gömlek,altına kumaş pantolon, onun altına beyaz çorap, kola altın saat. saçlar bol jöleli yana yatık olacak bir de güneş gözlüğü olacak. amk böyle soruya böyle cevap işte. giy bir şeyler git işte.
' kendin olarak gidilir ' cevabını bulması muhtemel soru. geride kalan 18 senede kimsen, yine aynı kişi olarak yola düşersin. kimin ne düşüneceğine aldırmadan giyinir, fakültene gidersin. heyecandan titreyebilirsin, korkma, yalnız olmayacaksın.
bir kere unutulmamalıdır ki kot ve keten pantolon yasak. saçlar uzun olabilir ama bakımlı ve taranmış olmalı, jöle ya da saç kreminden biri kullanılmalı. sakal yasak, o dışarıda görülen sakallı tipler her gün kapıdan geri çevriliyor, o yüzden hep dışarıda görülüyorlar zaten.
zil çalmadan kesinlikle sınıfa girilmemeli, hocalar bunu yapanlara çok fena takar; okul bitmez. aynı şekilde herkes çıksa bile zil çalmadan sınıf/ amfi/salonu terkedilmemeli, kamera kayıtları izlenip son çıkanların not ortalaması yükseltilir ileride.
en önemli konu sevişmek, kampüs ve fakülte binasında görülecek herkes tavşanlar gibi her gün sevişiyorlar. tercihe göre hemcins ya da karşı cinse yaklaşıp sevişme isteği dile getirildiğinde kesin olumlu cevap alınacaktır, yalnız hocalar için geçerli değil bu; onlar sadece ilişkide aktif taraf olmayı kabul ediyor, o yüzden yaşıtlarla idare edilmeli.
eğer ali ağaoğlunun evladıysanız, helikopterle gidebilirsiniz. yok, eğer değilseniz iett** aracılığıyla ya da kendi arabanız ile gitmeyi tercih edebilirsiniz.
