iki diyalog vereyim ben size ilki benim iyi niyetimden teyzeler amcalar anlasın diye verdiğim cevaptır şu ki:
-ne okuyorsun?
*harita mühendisliği
-iki yıllık değil mi o?
*yok o harita kadastro teknikerliği oluyor. hem 2 yıllık mühendislik olmaz.
-ee farkı ne?
*mühendis ve tekniker farkı işte neyse o
-allah hayırlısını versin
*allah belanı versin inşallah(iç ses)
ikinci diyalog da şudur:
-ne okuyorsun?
*jeodezi ve fotogrametri mühendisliği
-hee iyi afferim
- bizim oğlanda üniversiteyi kazandı.
+ aaaaa daha dün ilkokula başlamışlardı. nereye kazandın yavrucuğum ?
- türkçe öğretmenliği teyze.
+ nereyi kazandın ?
- burayı teyze.
+ hangisini ?
- bir tane üniversite var burda zaten teyze.
+ ha öyle mi.. iki yıllık mı ?
- türkçe öğretmenliği'nin iki yıllığı yok ki teyze.
+ amaan onlar da dert mi hadi hayırlısı.
- anne ben gidiyorum..
hızla uzaklaşılır.
"nerelisin ?" sorusunun ardından "içinden mi?" diyen kişi gibidir. düştüğünüzü görünce "düştün mü?" der. geldiğinde de "geldin mi?" der. "hiç yok." dediğinizde "hiç mi yok ?" demeyi ihmal etmez.
bunun tek nedeni aslında halk tarafından bırakın 4 yıllığı, üniversite okumanın ne kadar zor olduğunun beyinlerine kazınması durumudur. aslında bu utanç vericidir. o kadar sınav, bürokrasi şu bu derken üniversite okumak hayal gibi bir şeydi eskiden, onların zamanında daha doğrusu. çünkü dershane yoktu o zamanlar ve sınav sistemi sürekli olarak değişti. bu yüzden o nesil için 4 yıllık üniversite okumak hayal gibi geliyor, imkansız geliyor. sebebi budur işte.
kıskanç yada çekemeyen ve yahut önyargılı başka bir tipde de kendini beğenmiş yada çok bilmiş geçinen (tabiri caizse dangalaklar)http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=dangalak&ayn=tam ülkemizde üstteki tabirimde ki insan grubları ile öğrenci arasında şu şekilde diyaloglar geçer: ö: öğrenci d: dangalak
D: sen nerdeydin uzun zamandır görünmüyordun?
Ö: ankarada abi
D: ha bizim köylü xxy orada inşaat işi yapıyor onun yanında mı çalışıyorsun
Ö: yok abi ne inşaatı ben öğrenciyim.
D: öğrenci mi ne öğrencisi la dersaneye mi gidiyorsun okumak zor tabi ta ankarada dersaneye gidiyorsun bişey olmuyor. benim kızda 5 sene dersaneye gitti bi yer tutturamadı
not: kuyruk acısı denilebilir.
Ö: yok dersane değil benim ki üniversite
D: üniversite mi 2 yıllık mı zaten oraya sınavsız grilior okuyanda bişey olmuyor.
Ö: 2 yıllık değil 4 yıllık
D: 4 yıllık mı nası kazandın alla alla
ö: çalışdım kazandım abi
D: hangi bölüm ?
Ö: öğretmenlik
D öğretmenlikde mezun olunca tanamıon ki kpss var ordan da bişe çıkmaz. hem öğretmenlik mesleğinin itiarı da kalmadı eskisi gibi....
konuşma bu şekilde D şahsının aşağılaması ile devam eder bu öreneği yuarda saydığım şahısların hepsi bi öğrenci ile karşılaşdıklarında benzer şekilde gerçekleştirirler...
hep 2 şeyden kaybediyoruz 1) sevgisizlik sevmeyi bilmeyişimiz toplum olarak nefret duygumuz. 2) kazananı takdir etmeyi bilmeyişimiz hep bir kulp bulup aşağılamaya çalışmamaız ve kötümsememiz.
oğlu üniversiteyi bir türlü kazanamayan ve gerçeği bilmesine rağmen her seferinde iştahla soran komşu.
- lenn.. okuyon demi sen.
- evet teyzeciğim.
- 2 yıllık demi.
- 4 yıllık
-hııı... (sessizlik)
bu durum böyle okul bitene kadar devam eder. okul bitmiştir üniversite mezunu olmuşsunuz teyze hâlâ sizi gördüğünde '' iki yıllığı bitirdiydin demi sen'' diye soracak. sonra yüksek lisansa başlarsınız. o teyze ölmemiştir ve sorar;
(aslında herşeyin farkındadır. yüksek lisansı falan bilmektedir teyze)
-napıyon sen hâlâ okuyon mu?
-yüksek lisans yapıyom.
- 4 yıllık mı?
- 2 yıllık?
-hııı... (sessizlik ve teyzenin yüzünde garip bir gülümseme, hedefine ulaşmıştır artık huzur içinde ölebilir.)
bir gün, bir arkadaşımın iki köpeği bahçede geziyorlardı.
ben bir tanesine yaklaşıp sevmeye başladım. bir iki dakika sonra diğeri hızla koşup yanıma geldi ve diğer köpeği yan yan iterek kendisini sevmem için beklemeye başladı.
o an tüylerim diken diken oldu.eğer hayvanlar da kıskançlık böyleyse insanlar da nasıldır diye düşündüm ve korktum. bu tür sorular hep kıskançlık sebebidir.
-hangi bölümde okuyordun?
+radyo televizyon sinema.
-haaa! iki yıllıktı o değil mi? *
+hayır neriman teyze 4 yıllık!
-amaaan!bizim zamanımızda 2 yıllıktı!
+hııı... öyledir. o zamanlar televizyon bilinmiyordu tabi pek! *