resim öğretmenliğine, onu geçtim öğretmenliğe bile iki yıllık mı diyenler var, bu soruyu soranları hepsi 4 yıl tarikatı adlı bir bütünleşmenin üyeleri. ve tek amaçları öğrenci ırkını bezdirmek...
''2 yıllık olsa üniversite değil, ön lisans deriz değil mi?'' cevabının verilmesi gerektiği kişidir.fakat yurdum insanı lisans ile ön lisansı tek şey zannetmektedir.
üniversitede okuma yılı arttıkça öğrenciyi daha zeki ve bölümünü daha iyi sanan kişidir. ne 2 yıllık bölümler var 4 yıllık bazı bölümlerden çok daha çabuk iş bulunuyor ve maaşı da çok daha fazla.
gerizekalıca soru sorduğunu belki sonraları anlayacak olan kişidir. 2 yıllık lafını duyunca burun bükmeleri de cabası. sanki kendi odtü de mühendislik okudu.
+ sen ne okuyorsun evladım?
- fizik tedavi teyzeciğim.
+ ha iyi iyi benim oğlumda fizik öğretmeni!
- * ! yok teyze fizik tedavi ve rehabiltasyon okuyorum.
+ hıı iki yıllık dimi?, iki yıllık bölümü kaç yılda okuyorsun sen hem iki yıllık bölüm okuyacağına daha iyi birşey okusaydın ya.
- iki yıllık değil teyze 4 yıllık benim bölüm.
+ iyi iyi ne olcaksın şimdi sen.
- fizyoterapist olcam teyze hastalar falan.
+ sen hemşire olcan yani şimdi
- error*** ! iç ses(teyze bi sus yeter ya). yok teyze farklı birşey hadi öptüm görüşürüz sonra.
dersanedeki gencecik matematik hocam sormuştu bana bu soruyu, mimarlığı kazandıktan sonra. cevap verememiş öylece kalakalmıştım. 30 yaşında bile değilsin, lise matematik öğretmenliği gibi zor bir bölüm okumuşsun, dersanede çalışıyorsun. hayat çok garip.
böyle bir diyalog gelişmemiştir.
- ne okuyorsun?
- radyo ve televizyon
- 2 yıllık mı?
- Evet
- hıı
- Ne?
- 4 yıllık kazanamadın mı?
- 4 yıllık kazanmak istediğimi kim söyledi?
- Ne bileyim... Öyledir hani...
- Değildir hacı sana yanlış öğretmişler.
"ulan bu 4 yıllık okuyamaz uyanık değil " gibisinden düşünerek sorduğu bir sorudur. anadolu'da hayatta yükselebilmek; uyanık olmak, arada çalabilmek, sürekli herkesten şüphe etmek ve insanları kandırmak ile doğru orantılıdır çünkü.
-ne iş yapıyosun evladım?
-okuyorum.
-ne okuyosun?
-(içimden oha kazık kadarım amk belli olmuyor mu???) üniversite.
-bölümün ne?
-işletme.
-kaçıncı sınıftasın?
-bu sene 4 oluyorum.
-2 yıllık mı?
-bu sene 4 oluyorum dedim ya, 4 yıllık.
-açık öğretim mi?
-(içimden niye lannn ben örgün öğretimde 4 yıllık kazanamaz mıyım! neden öyle düşünüyorsun teyzeeee!!!!!) hayır, uludağ üniversitesi.
-iyi, aman okuyun da...
-(içimden ulan son sınıfa gelmişim, yaş olmuş 25, nasihat alma çağımı geçmedim mi teyzeeee??? ayrıca uludağ işletme kötü mü? senin çocuğun ne okuyor da hava basıyosun laaaannn!!!) ahaha evet.
* otobüsteki amca
- ben
* üniversite öğrencisisin galiba kızım?
- evet amca
* hangi bölüm okuyosun?
- (2 sene oldu ve bu soru milyonlarca kez soruldu ve bıktım artık. sorana tekme tokat dalmak istiyorum) büro yönetimi veee...( sekreterlik demekten nefret ediyorum) büro yönetimi ve yönetici asistanlığı ( tamam bölümüm büro yönetimi ve sekreterlik ama ben bu sene mezun olacağım ve bölümün adı büro yönetimi ve yönetici asistanlığı olarak değişecek yalan söylemedim yani)
* hımm kaç yıllık hanım kızım?
- 2 yıllık amcacım. 2 sınıftayım
* tühh bu güzelliğinle yazık olmuş 2 yıllık (mala bak ne alakaysa) asistanlık sekreter gibi bişey heralde. sekreter olmak için de üniversitede okumak gerekiyomuymuş alla allaaaa. ( dalga geçiyo benimle gerizekalı hödük)
- ......... neyse size iyi günler.. kalkarım ve eve gelmeden 5 durak önce inerim otobüsten. söve söve giderim evime.
(bkz: yaram içerdeeeeyyyy ahh yaram içerdeyyyyy)
Güzel Sanatlar Fakültesi'ni duyunca kendi yeteneksiz ve aynı zamanda lise mezunu kızıyla beni kıyaslamaya giren, kıskanç yengemin her seferinde bana sorduğu soru. Bu kişi 3 kez fakülte kazanmama rağmen (denizcilik birimleri , mühendislik , güzel sanatlar) 3ünde de aynı soruyu bana yöneltip her seferinde beni çileden çıkarmayı başarır. 2 yıllık mı orası?