aç kalmaktır. eski giymektir. kıymet bilmektir. bilen için bilen olmaktır. sessiz olmaktır. haksız olmaktır. savunamamaktır. yalnız olmaktır. jopluk olmaktır. itilip kakılmaktır. yem olmaktır. yeme gitmek zorunda olmaktır. özlemektir. kahrolmaktır. gülmektir. asmaktır. imzadır. vizedir. finaldir. ortalamadır. derttir. sinirdir. uzak durulasıdır.
güzeldir. sadece meslek değil insana bakış açısıda(kimisi farkında olmasada) kazandırır.
okumamış cahillerle (insaniyetten yoksun olanları tabi) işi zordur. çünkü onlarla bir arada olmak bayat yemek yemek gibidir. olmadık hatalarınızda okumuşluğunuza laf atarlar.
bu ülkenin değerini bilmediği insanlardır. vali bir liseli olabilirken kaymakam için üniversite şarttır ! bu ülke niye bu halde sizce?
geri dönülmek için can atılandır. o sefaleti bile güzeldi lan o derece. parayı bulunca bokuna çıkartmayı, 1 hafta yetecek parayı 1 günde yiyip 6 günaç kalınması hepsi lan hepsi ayrı ayrı güzeldi. kıymeti bilinmeli.
hayvan gibi çalışmaktır. hayatı ıskalamaktır bazen, bazen de dibini görmek. odtü bahçesinde siktitğimin güvenlik görevlisinden cop yemektir. yazın geldiğini insanlara haber vermektir, çimlere yayılarak. konser kovalamaktır, şenlik pusulamaktır. muhalif olmaktır.
hiçbir bok değiştirmez. görüyoruz koduğumun üniversitelilerini. kişinin ufkunu genişletmesi kendisiyle alakalıdır. ister üniversiteli ol, istersen kendi işinde patron.
not: bu bir genellemedir. istisnalar da yok değil tabi.
not2: üniversiteliyim.
otobüsü, metroyu, vapuru, tramvayı velhasıl toplu taşımayı 1.10 tl ile kullanırsınız, 2 tl ile boğaz manzaralı yemekhanede yemek yersiniz. gerçi bizim yemekhane yerin dibinde ama turan emeksiz öyle değil.*