bi bakkal hesabı yapmak gerek. türkiyede ilkokul okumak para. orta okul aynı şekilde. lise aynı şekilde. dershane aynı şekilde. üniversite aynı şekilde. hele kafanda çalışıyor mu yaptın mı yüksek lisansını da. oldun sen şimdi yüksek mühendis. okudun 20 yıl. en az masrafla enflasyon oranını katmasan bile 200 milyar. bi düşün ki okumadın. bir berberin yanına çırak başladın. sen lisans yaparken o çırak olan çocuk çoktan askerden gelip kendi dükkanını açmış oluyor. tabi ki girişimci olan o. o çırağın önüne hiç bir zaman hayat çoktan seçmeli sorular çıkarmıyor.
bunca süre zarfında bizim çırakta atıyor yastık altına biraz para.
zaten biz üniversitede ekonomi görüyormuşuz. bırakın bunları. bizim çırak gelen gidenden bizzat duyarak borsayı öğreniyor. falanca şu kağıtta paranın a.mına kodu gibi. cebinde parası da var. ufaktan deneme yanılma öğreniyor işi.
sen yüksek mühendis ol, yüksek iktisatçı ol kime ne. anca imza at. şirkette masan olsun. para kazanmaya başla sonra. yaş 35 olur anca yolunu düzeltirsin. ki dantenin dediği gibi yolun yarısı. yolu da yarılamışken ne fark eder ki bunca şey.
buyuk bir sirkete kapak atmayi tercih eden akilli insanlarin cogunlukta olmasidir. lan kim ugrasacak girisimcilikle falan, sonra eldeki parayi da batiracak. en iyisi emir komuta zincirinde bir disli olmaktir.
derslere daha fazla vakit ayırmak isteyen öğrenci modelidir. ya da kendini mezuniyetten sonrasına saklıyordur.
ayrıca maltepe üniversitesi girişimcilik okulu açıyor ve bünyesindeki lisans eğitimi alan öğrencilere sermaye ve ofis ortamı sağlıyor ve daha birçok şey...
herşeyi ince eleyip sık dokuma hastalığına yakalanmaktan kaynaklanan durum.
acaba hoca kağıdımı beğendi mi, finalden geçebilecek miyim?
gibi sorularla zihni bulanmıştır. bundan sonra iflah olamaz.
askerlikten ileri gelmektedir. tsk bu ülkeye verdiği onlarca zararın yanında en büyük zararı da budur. üniversite bitirecek genç bilir ki askere gidecek. o sebeple girişimcilerin en büyük sorunlarından birisi "ne de olsa askere gidecem" rahatlığıdır. gerçi kendi askerine mayın koyup 7 askerini öldürmekten çekinmeyen komutanlar tarafından yönetilen askeriyeden üniversite öğrencileri için bir hayır beklemek en büyük hata.
üniversite öğrencisi açlıktan ağzının koktuğu ve köfteden başka yemek yemeyi özlediği günlerde köfteci açmayı düşünür. hurda bir minibüsün kaça mal olacağını, zabıtadan nasıl kaçacağını hesaplar. zamanla köfte yemekten bıkan bünye bu işte para olmadığını anlar.
bu hikayede geçen öğrenci abazanlığından olsa gerek paranın pezevenklikte olduğunu düşünmeye başlar. hatta ilk olarak hatunu kendi becerektir sonra pazarlayacaktır. ama anlar ki memlekette bu kadar orospu çocuğu * varken bu işte rekabet piyasasına takılır.
sonuç olarak, üniversite öğrencisinin şevki kırılır, girişimcilik hayal olur.