arkadaş, benim kutsallığım bunu istiyore benden. dinim bunu emrediyor, ben donla gezmek-tozmak mecburiyetindeyim. nedir yani? yanayım mı ehennemde cayır cayır.
hem ne diyor yüce şallah -ki o tek tanrıdır: "donuna ve iffetine sahip çıkana ehennem yoktur, ennet vardır; orada memişleri yüz bin baloncuk gibi şişmiş minili kızlar vardır"
benim ahiretimi çalmaya kimin hakkı var ha? kimin kimin?
"laikler kendileri istediği gibi okumakta özgürken benim kendi inançlarımdan dolayı eğitim görememe durumumdur. özellikle dinimce kutsal cuma günleri donu da çıkarıp sallaya sallaya okula gelmek hakkım değil mi? salladığım kime değiyor, kimin özgürlüğünü kısıtlıyorum ki siz benim özgürlüğümü kısıtlayabiliyorsunuz!"
...gibi yakarışlara sebebiyet verebilir.
çağımızın eksikliğidir. bu şekilde insanların özgürlüklerini ellerinden alıyorlar. 21. yüzyıl türkiyesinde ben istediğim şekilde üniversiteme gidemeyeceksem sıçayım böyle işin içine. ayrıca benim inanışlarım da bunu yapmamı emrediyor. müslüman ablalarımız kafalarına çeşitli renk ve desenlerde örtüler bağlayıp girmek istiyorlar. nasıl ki onlar o kafalarındaki şeyleri çıkarırlarsa diğer tarafta yanacaklar , benim dinimde de bu cezalar var. bizde yakmıyorlar ama adamın donunu elinden alıyorlar. alttan alttan soğuğu yiyorsunuz. eğitim hakkımı kısıtlayamazsınız dini inançlarım yüzünden. mücadelemiz sürecektir.
özgürlük kavramının şekillere indirgenmesi sonucu ortaya çıkan absürd sonuçlardan biridir.
üniversitelerinde bilimsel eğitim yapılmıyorken, öğretim üyelerin ve görevlilerin sırf siyasi fikir farklılıkları sebebiyle öğrencileri ders tekrarına bırakırken, sapkın hocaların üniversite eğitimini tamamlayıp iş hayatına atılmaya çalışan kız öğrencilerine ahlaksız tekliflerde bulunurken, rektörlerini niteliğine göre değil de siyasi fikirlerine ve dünya görüşlerine göre atarken, kalkıp üniversitelerde özgürlük adı altında şekilsel serbestlikleri gündeme getirirsen olacağı budur.
ayrıca konuyu dinsel özgürlükler kapsamında ele alanlara da bir örnek vermek isterim. biliyorsunuz tek din islam değil. ya da semavi dinlerle sınırlı değil din olgusu. bir kabile var.adı "amiş". ve bu kabilenin dini inançlarına göre bireyler 16 yaşından önce ana-babalarının dışında herhangi birinden eğitim alamaz.şimdi diyelim ki amiş kabilesi türkiyenin herhangi bir bölgesinde yaşıyor. yönetenler bu kabilenin de inançlarına saygı duyacaklar mı? yoksa ilköğretim zorunlu diyerek 8 yıllık temel eğitimi almaları konusunda resmi bir yaptırım uygulayacaklar mı?
not:amiş kabilesi gerçektir. uydurma bir örnek değildir. bildiğim kadarıyla amerika kıtasında yaşıyorlar.
not: biz sadece üniversitelerden bahsediyoruz diyenler varsa, lütfen riyakarlık yapmasınlar. zira şu an ülkenin çeşitli yerlerinde (öğretmenlik yaptığım tarsusta 3 tane var) ilköğretim çağındaki çocuklar da okullarına dinsel özgürlüklerini! koruyarak girmeye çalışıyorlar.
