bazı hocalar yoklama alıcam diyerek öğrencilerin gözünü boyayıp daha sonradan sevdiği öğrencilerinin ya da öğrencisinin devamsızlığını silerek imza attırttığı saçma sapan çifte standart bir uygulamadır. derse zamanında gelen öğrencilerin haklıyken haksız duruma düştükleri bu saçma sapan düzene karşın isim vermeksizin bir takım rüşvetler alınarak dersten geçmeniz bile mümkün olabilir. okumak isteyen öğrenci zaten dersine gelir ama hocasına güvenen öğrenci dersi asar. bu saçma düzen ya gerektiği gibi olmalı ya da hiç olmamalı. alınan notlar zaten neyin ne olduğunu göstermeye yeter ama adil bir notlama var ise. (bkz: kocaeli üniversitesi gsf)
yoklama istemeyen öğrenci, üniversiteye gitmeme seçimine sahip.
çünkü o dersler meslek eğitimi içeriyor. öğrenmek istemeyenin orada işi ne sorusu akla geliyor. ayrıca diploma alındıktan sonra girilen hangi iş devam istemiyor ki, üniversitede istenince bunun adı saçmalık oluyor.
anlamak mümkün değil.
universtelerdeki yoklama olayi gercekten bir sacmaliktir. eklenebilecek bir sey daha oldugunu dusunuyorum. Derslere devam zorunlu olmamali. Bazen oyle gerizekali hocalara denk geliyorsunuz ki devam etsem ne olur etmesem ne? Diye soruyorsunuz kendi kendinize. Universite hocalari oyle ders anlatmali ki ogrenci kendisini derse girenlerle ayni kefeye koyamamali. Ders kitabini anlatirmis gibi yapip okuyan hocalardan bir sey vermesini beklemek sacmaliktir. Bunun yerine ogrenci 'ben bu derse girmezsem kaybederim' dusuncesi icinde olmali, olabilmeli.
bazı hocalar sayesinde kaymaklı ekmek kadayıfı gibi bir hal alır tabi ki hocalar açısından.bir insan nasıl usanmadan her ders sonunda yoklama niyetine quiz yapar ?
saçmalığın daniskasıdır. ders ders yoklama alan mı ararsın, imza kağıdını dolaştırdıktan sonra üşenmeyip 100 kişiyi tek tek sayanı mı ararsın hem de dersin son dakikasında. bu nedir ki ya.
yoklama almak bir saçmalık değildir. yoklama alan hoca da suçlu değildir.
bildiğiniz üzre, her kurumda olduğu gibi, üniversitelerinde yönetmelikleri vardır. bu yönetmelikler derki**, teorik derslerde devamsızlık hakkınız %20, uygulama derslerinde devamsızlık hakkınız %10.
burada mevzu şudur, hocalar da bağlı bulundukları kurumun yönetmeliklerini uygulamak zorundadırlar.* sizin bu durumun tersini savunmanız bu durumun yanlış olduğunu, hocanın suçlu olduğunu göstermez. dersine başı örtülü insanların girmesine izin veren hocaları nasıl ki yerden yere vuruyorsanız yeri ve zamanı gelince, yoklama almayan hocayı da yerden yere vurmanız gerekir. ikisi de yönetmeliktir, ikisi de yönetmeliğin uygulanmadığı durumlardır.
ve bu bir seçim meselesi değildir. bu kurallar hepimizin iyiliği için konulur. ben derse gelmeden, yarım yamalak öğrenip, gelecekte de yarım yamalak bir mühendis olurum diyemezsiniz. o fakülteye, o bölüme geldiyseniz*, hiçte bir şey olmasa ülke çıkarları açısından o fakülteyi en iyi şekilde okuyup, en iyi şekilde mezun olmanız gerekir.
ha ille de ben kabul etmiyorum, üniversiteye girer, 10 senede bitirir, yarım yamalak bir adam olurum diyorsanız ise, o zaman ülkedeki kötü gidişat üzerine tek bir eleştiri yapma hakkına da sahip değilsiniz. çünkü ülkenin kötü gidişatındaki en büyük etken siz ve sizin gibilerin, kendi çıkarları doğrultusunda, uyguladığı yada uygulamadığı kurallardır.
derse hakimiyeti ile hitabet becerisi ile öğrenciyi sınıfa çekemeyen, evde karısından yada kocasından azar yiyen ezberci ezik hocaların kendini tatmin etme yöntemidir. gelmeyenleri cezalandırmaktadır kendi hesanbınca.
ızdıraptır. almış hoca eline kitabı 2 saatlik derste kitaptaki soruların aynısını çözüyor geçiyor, kitabın aynısıda önümüzde az sonra hangi örneği yazacak, hangi cümleyi söylecek adımız gibi bilmemize rağmen koyun gibi duruyoruz sınıfta. hani vakit çok değerliydi? hani gençler vakitlerini boşa harcamamalılardı? Benim için o ders saatleri hayatımda en boktan yere zaman harcadığım saatler. devamsıztan kalmayalım diye 2 saat öylece oturuyoruz. resmen dalga geçiliyor gibi hissediyorum. hadi kitaptaki çözüm yolunu ayrıntılı anlatsa yine eyvallah. yaptığı tek şey kopyala-yapıştır.
(bkz: #6800724) entryde bahsi geçen olayı şahsen yaşamış biri olarak diyorum ki bu işte marmara diş hekimliği bir numaradır. yoklama yüzünden geçer notu alan öğrenciye bizzat 59'u devamsızlıktan aldığı söylenmiştir. ayrıca bir bütünleme sınavına 83 kişi olarak girdik. gerçi bütünlemede geçtik ama olsun acı verici bir deneyimdi.
lise bitmedi mi ulan hala? sorusunu sorduran hadise. utanmasalar saçımıza, başımıza da karışacaklar. hayır zaten biz hem türk hem de öğrenci birleşimini kullanarak çok net kendimizi kurtarıyoruz. esas derdimiz kağıt israfı olmasın.