bazıları buna aşk diyor, bazıları evlilik öncesi ilişki. öğrenci evlerinde bekaretini kaybeden kaşar olan kızlar mı ararsın, nikahsız-aile kurma amacı olmadan öğrenci evlerinde beraber yaşayan sevgililer mi.
(bkz: sözün bittiği yer)
efendim senin akrabalarında kız çocuk yok mu yahu!
nasıl böyle şeyler söylersin!
anladık trollsünde içinde hiç mi utanma arlanma yok sende!
alternatif tanım: üniversite yıllarında elizabeth ile aynı evde yaşayan kişinin hazin öyküsüdür.
gençlerin kafadan 25 yılını okula ayıran bir sistemin olursa onlar da doğanın gerektirdiklerini yapacaktır mecbur. eh para kazanmadan, meslek sahibi olmadan evlilik de zor. ekonomik durumlarını 30 yaşından önce ayarlayamaz bir insan eğer babadan zengin değilse. şimdi o insan 30'una kadar bakir/e mi gezsin? kaldı ki 30 olunca pat diye önüne sevebileceğin biri çıkacak diye bir kural da yok ve o saatten sonra zaten insan daha da seçici olmaya başlar. o yüzden insanlar gerçekten sevebileceği insanı bulduklarında bunu erken yaşamalı. sadece eğitim ve iş olaylarını daha erkene çekerek düzeltilebilir bu durum.
üniversitede bir tane bile kız arkadaşı olmamış, sürekli mastürbasyona mecburen başvurmuş insanların zoruna giden hadise. milletin sevişmesinden size ne ulan ? gidip peçete tutun çok meraklıysanız.
Şehir dışında okuyorsa zamanında aile baskısına maruz kalmış, kendini kendine ve çevresindekilere ispatlama çalışan anasına babasına acınası kafasız kızların gerçekleştirdiği rezalettir.
yazık günah, küfür etmenin bile kıymetsiz kalacağı bir tespit.
vasat bir üniversiteli kızın bile* kıçının kıvrımlarını - pisliğine bakmadan- yalayacak olan tiplerin, bu şekilde yokluktan kafayı sıyırması! yazık hakikaten çok yazık.
hani derler ya amiyane tabiriyle, "verseler nefessiz bilmem ne yaparsın!" diye. olay bu iken bu şekillere gelince insan gülmüyor, üzülüyor...
populizm adına girilmiş olmasını umut ettiğim entry. zira namus bekçiliği kimseye düşmemeli veya bu tarz entryleri daha fazla görmemek için prezervatif reklamlarına destek olunmalı. (bkz: thumbs up)
rezalet demek çağımıza göre mümkün olmasa da, şartlar gençleri buna zorlasa da, aslında pek de doğru olmayan husustur.
her erkek her kızın elinden tutup gezdirirse, toplumun hali ne olacak? senin evleneceğin erkek, belki şuanda başka bir hatunu götürüyor. senin evleneceğin kızcağız, başka bir erkeğin altına yatmış, beriki öbürünün elinden tutmuş parkta öpüşüyor, o da şununkiyle evlenecek... ben buna rezalet diyemiyorum, çünkü günümüz popülistleri, bireycileri bu şeyi benimsemiş ve insanımıza sirayet etmiş; elden gelen bir şey yok. sevgilisi olmamak, bir eksiklik haline gelmiş. bu nedenle bu insanlara da kızamıyorum. şimdi bunu eleştirince rereörereö oluyoruz, kız görmemiş hayvan oluyoruz. ben bu işlerin içinde oldum, uzak kalmaya çalışsam da oldum anasını satayım. genelde arkadaş çevreniz size tesir ediyor böyle konularda. ee, sonuç olarak ne oldu? hiçbir şey olmadı, olmuyor da zaten. çünkü bir amaç yok bu ilişkilerde, tamamen gün doldurmalık. ben bunu fark edeli çok uzun zaman oldu.
herkes işine gelince el değmemiş, temiz, saf, ilk aşkını yaşayan kız istiyor; ilk defa heyecanlanan, vurulan erkek istiyor, bunlarla yuva kurmak istiyor. ama herkes de karı/kız/adonisli erkek peşinde...
beyler, benim ortada anlamadığım bir acayiplik var...
üniversiteli kızların hayatlarını hastalıklı şekilde inceleyip, kendinde onları yargılama yetkisini bulan, üstüne üstlük birde flörtü rezalet olarak gören bir takım şakirtlerin, rezalet ötesi söylemidir.
Eğer düz bir mantık ile Süleyman demirel gibi düşünürsek; E napalım üniversiteleri kapatalımda millet bizi mi siksin? Düşüncesine sahip olan kişidir. gayet düzdür. eğrisi doğrusuyla karışmış kişidir. özgür bir ülkede yaşıyorsan bunları yapabilirsin ve o kızları orospu yerine koyamazsın. (bkz: aklı zarla çalışan adam) (bkz: zardan adam)
yobaz faso kafa yine belden asagi calismis. size ne lan? isteyen flört eder isteyen münzevi olur. size ne? üniversite cagindaki insan kendisi icin iyi olani özgür iradesiyle bulur. siz kendi zavalliliginiza yanin. sizin kimsenin özel hayatina karışma hakkiniz yoktur. kimsenin de sizin özel hayatiniza karisma hakki olmadigi gibi.
