üniversitelerdeki başörtüsü taktırmama dayatması

    12.
  1. öncelikle başlıktaki bir hataya dikkat çekmek isterim ki, o da "dayatma" kelimesidir. bu bir dayatma değil, kanunun gereğidir. kimilerince "kılık kıyafet kanunu" olarak bilinen, ama gerçek adı ile "bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanun"dur.
    burada sadece birinci maddesini veriyorum, altında bir hinlik veya açık arayanlar ile devamını merak edenler yukarıdaki bakınızı takip edebilir:

    --spoiler--
    madde 1- herhangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin ( din görevlilerinin ) mabet ve ayinler haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır. hükümet her din ve mezhepten münasip göreceği yalnız bir ruhaniye mabet ve ayin haricinde dahi ruhani kıyafetini taşıyabilmek için muvakkat müsadeler verebilir. bu müsaade müddetinin hitamında onun aynı ruhani hakkında yenilenmesi veya başka bir ruhaniye verilmesi caizdir.
    --spoiler--

    ha siz "biz zaten cumhuriyetin savunucuları değiliz, kanunların da şeriata göre yeniden düzenlenmesi taraftarıyız.", onu da anlarım ama adama "yavaş gel, saçın başın dağılmasın" demezler mi?*
    5 ...
  2. 8.
  3. "Sizler kadının kapanmasını istedikçe, herkeste onu görme isteğini kamçılamış olursunuz. Bir erkek gibi, bir kadının da yüreği iyiyse, sen hangi yasağı uygulasan da o iyilik yoluna gidecektir. Yüreği kötüyse, ne yaparsan yap, onu hiçbir şekilde etkileyemezsin.
    Kıskançlık denen şeyi bilme. Cahillerdir kadından üstün olduklarını sananlar. Cahiller kabadır. Sevgi ve güleryüz nedir bilmezler. Bunlar hayvanî niteliklerdir. Seven erkek ise, kadınla eşittir."

    mevlana celaleddin rumi
    4 ...
  4. 5.
  5. 'başörtüsü' kavramını anneannelerimizin taktığı, büyüklerimizin kullandığı başörtüsünden 'çok farklı, siyasal, örgütsel' amaçlarla takan zihniyetlerin, aydınlık türkiye adına açılan üniversitelere sokulmaması durumunu dayatma olarak nitelendiren 'DELi SAÇMASI' BAŞLIK.ibadet üniversitede değil, kamu binalarında değil, özel hayatta yapılır.şu mantığı hala anlayamayan zihniyetlerle geriye gidiyor işte bu türkiye.atam sen rahat uyu, kemiklerin sızlamasın.elbet geçecektir bu karanlık günler.dini, ibadeti bu denli saptıran bu denli aptallaştıran zihniyetler, kendi karanlıklarında boğulacaklardır elbet...özür dileriz atam, yılanın başını ezemedik hala...

    ne demiş atalarımız;'sen doğru ol, eğri belasını elbet bulur...'
    7 ...
  6. 13.
  7. bu dayatmayı savunanların neler düşünerek engellemeye devam etmeye çalıştığını gördükçe dayatmadır efendim bu kanun değil. zaten bu yarayı universitede peruk takarak , okulun kapısında baş örtüsünü çıkartmak zorunda kalarak yaşayanları aşşağılık varlıklar olarak görmek bile bunun bir kanun değil dayatma olduğunu ispatlamaktadır.

    kusura bakmayında verdiğiniz örnek seviyeleri şu cevabı hakediyor.

    (bkz: ben diyorum çanakkale boğazı sen diyorsun sınavın kopyası)

    --spoiler--
    madde 1- herhangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin ( din görevlilerinin ) mabet ve ayinler haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır. hükümet her din ve mezhepten münasip göreceği yalnız bir ruhaniye mabet ve ayin haricinde dahi ruhani kıyafetini taşıyabilmek için muvakkat müsadeler verebilir. bu müsaade müddetinin hitamında onun aynı ruhani hakkında yenilenmesi veya başka bir ruhaniye verilmesi caizdir.
    --spoiler--

    bakın bu maddenin yazıldığı tarih toplumsal değişim sürecinin başladığı tarihtir. madde 2 , madde 3 , madde 4 umrumda değil. toplumsal bir değişimi yapabilmek için keskin kararlar ve kanunlar uygulamak amaca ulaşmanın en yakın yoludur. ulaşmadık mı? kesinlikle ulaştık. mantığın , fikrin , hareketin tersi yönde işlediği şüphesine takılanlar unutmasınlar ki cephede iman gücüyle savaşan 20 yaşında , 19 yaşında delikanlılar bacılarının üniversitede okuyamayacağı bir ülke kurtaracaklarını bilselerdi mücadele etmezlerdi. yaklaşık 80 yıllık değişimi mustafa kemal atatürk 10 yıllık bir süreçte gerçekleştirdi. tamamen kapalı bir toplumun ufkunu , kültürünü , iradesini değiştirdi. nasıl mı işte bu maddelerle , çünkü gerekiyordu. ancak ister inanın ister inanmayın artık gerekmiyor. maddelerin uygulamaya çalışıldığı gün ihlal edilseydi değişim gerçekleşmezdi ancak şimdi uygulamamız tamamen özgürlük kısıtlamasıdır. siz her ne kadar kanun desenizde bu bir dayatmadır. gerçekten üniversitelere baş örtüsü ile girebilmenin değişimin karşıtı bir irticaya yol açacağına inanıyor musunuz? ben atatürk'ün belirttiği üzere zeki bir türk olarak inanmıyorum.

    bu arada ntv'nin rezalet bir yayınını seyrettim az önce. sizce o gençlerimiz mi daha yararlı bu vatana , bu millete yoksa baş örtüsü ile üniversiteye giremeyen , üniversite eğitimi alamayan kızlarımız mı?

    Yahu demezler mi adama madem çağdaş , eğitimli , kültürlü bireyler yetiştiren laik bir türk devleti olmak istiyorsunuz peki neden bu düzene ayak uydurmaya çalışan gençlerimizin önünü kapatıyorsunuz?

    başını kapatan kızlarımızın kopya çekebilme ihtimalini bile düşünüp anti-tez üretenlerin bulunduğu bir ülkede yaşıyorken ben kime ne soru soruyorum.

    ellemiyorum nasıl olsa zaman yobaz olarak nitelendirdiğiniz insanları haklı çıkartacak. bir atatürkçü olarak sizlere acıyorum. körü körüne bağlandığınız fikirlerin , ülke elden gidiyor diye ayaklanan zikirlerin müslüman , türk ve laik bir ülkenin kafirleri olacaksınız.
    4 ...
  8. 15.
  9. 11.
  10. yasaklara karsı cıkanların eksi manyagı oldugu dayatma. sorma kardeşim! sorglama! daha iyiye ulasmaya calısma! eksi manyagı olursun yapma'

    kor seytan su cenemi tutamıyorum.

    efendim özgürlük ve yasaklar. tarttısmaya devam edin.
    2 ...
  11. 7.
  12. başörtülü insanın başını siyasi, örgütsel amaçlarla örttüğünü nerden biliyorsun, yanındamıydın örterken, hangi niyetle örtüyor nasıl bu kadar emin olabiliyorsun, kaç tane baş örtülüyü yakından tanıyorsun ki onlar hakkında bu kadar emin konuşabiliyosun, onlar adına kararlar alabiliyorsun denilebilecek zihniyetin ürünü uygulama.

    sen daha kimin hangi nedenlerle kıyafet seçimi yaptıgının ayrımını yapabilmekten yoksunsun, bir de kalkmış aydınlanmaktan bahsediyorsun!

    sen bu işine gelmeyeni yasaklama, insanları suçlama, bastırmaya çalışma, 'öteki'nin tercihlerini görmezden gelme zihniyetiyle ancak kendi karanlıgında boğulursun hatta boğulmuşsun da haberin yok!
    aydınlanma sana göre demekki 'öteki'ni görmezden gelmekle olacak(!)

    sen önce kendi bakış açılarını genişletmeye bak!milletin kıyafetiyle ugraşmayı bırak.yoksa çok gülünç kaçıyor bu söylemler...
    2 ...
  13. .
  14. zamanında "sakalıma, türbanıma, makyajıma karışma" diye bağırdığımızda protesto ettiğimizde okulda, bu türbanlı arkadaşlarımız yanı başımızda aynı saflardaydık.. gün geldi zaman döndü.. mezun olduk falan .. 1 mayısta taksime yürürken beraber göğüs göğüse "sakalıma, türbanıma, makyajıma karışma" diye bağırdığımız kişiyi gördüm .. tükürüyordu yürümeye çalışanlara karşılık, ofisinin penceresinden ve lanet okuyordu dudağından okudum; kapatmamıştı türbanıyla ağzını daha ..o sahneyi gördüğümde ve o türbanlı bacımızı tanıdığımda "nereye yürüyorsun portakalll" dedim.. "senin onun özgürlüğü için verdiğin katmadeğeri, kendi yandaşı, düşünce biçimi olan hükümet başa geldiğinde ezmiş geçmiş .. kim için yürüyeceksin ki ? onun için yürüdün de ne oldu ? özgür olsun istemiştin oysa ki " dedim .. o bizim için yürümedi kendi için yürüdü .. ve kendi hükümeti başa geldiği gün üniversitede ki arkadaşlarını da, bir tarafımıza giren çıkan olmadığı halde ( erkeğiz ) destek çıkan bizide bir çırpıda silip attı.... kim için ?

    ona özgürlük getirmek için yürüyen bize orda destek verdi; kendi çıkarı için ..
    şimdi bayramımızı kutlarken dirsek gösterdi tu kaka dedi ..

    bu fevri harekettir kimine göre .. bana göre ise buz gibi bir genelleme .. kafasının içinde kocaman kocaman kelepçeler ( aile, koca , sevgili) taşıyan kişilerin üniversiteye gelmesini istemiyorum ve karşı çıkıyorum ..çünkü bir yere geldikçe kendisi ile birlikte bu kelepçeyi daha genelleticek ve başka kafasında kelepçe taşıyan müridler! yetiştirecektir..

    uludağ mezunuyum ve uludağlı mezunlar bilir o günü.. boşuna ayar vermeye kalkmayın .. kafamızda bu türbanlılar için joplar kırıldı..
    6 ...
  15. .
  16. bu eğer bir dayatma ise, bazı insanlar sırf türbanlılara şirin gözükmek ve oy toplamak adına "inanca saygı gösterin kardeşim" dedikçe bu yasak devam edecektir.

    eğer inanca saygı gösterilecekse biri de çıkar yarın der ki "benim inancım belden yukarıya birşey giymemeyi emrediyor, ben öyle girmek istiyorum üniversiteye". ha diyeceksin ki toplumda belli ahlak kuralları var ama. arkadaş biz burada şu an ahlak kurallarını tartışmıyoruz, inanca saygıyı tartışıyoruz. eğer inanca saygı gösterilecekse herkese olacak bu, ha gösterilmeyecek de kanunlara kurallara göre olacaksa herkese böyle olacak.

    işte buradan anlıyoruz demek sorun inançtan kaynaklanmıyor. sorun kanunda koyulmuş kurallardan kaynaklanıyor, çünkü kanun kuralları inanca göre koyulmuyor. o zaman orayı irdeleyelim biraz da.

    neden bu "laikçi" denilen insanlar türbanlıların üniversiteye girmesinden rahatsız oluyor? ya da neden bunu bir tehdit olarak görüyor? eğer bu bir sorunsa tek taraflı bir sorun değil. bu insanlar neyden korkuyor acaba diye düşünen var mı?

    hayır yok. türbanlılara haksızlık ediliyor, ve bu ülkede haksızlık edilen bir tek onlar var. bu ülkede yaşayan 15-20 milyon arası alevinin sorunları önemli değil mesela.

    biraz daha gidelim. bu "laikçi" insanlar neden tehdit olarak görüyor türbanı? çünkü korkuyorlar ülkenin adım adım bir islam devleti haline gelmesinden. ve türbanın üniversiteye girmesi de bunun için bir adım onlara göre. şunu çok iyi anlamak lazım, sorun türbanlılardan veya onların inançlarından kaynaklanmıyor. sorun bunu siyasete alet eden akp yüzünden kaynaklanıyor, çünkü insanlar bu partiye güvenmiyor. akp diye bir parti geliyor diyor ki "biz laikliğin güvencesiyiz". inanan var mı? bu adamlar değil miydi müslüman laik olunmaz diyen? laiklik artık bitmiştir, bu millete zorla dayatılamaz diyen?

    sen laikçi dediğin o insanlara "yahu saçmalıyorsun. ne şeriatı, ne islam devleti" diyebilirsin. ama eğer ortada saygı söz konusuysa o insanların da endişelerini dikkate almalısın.

    ama işte yok arkadaş. en baştan beri sürekli bunu vurguluyorum. alevilerin, laikçilerin, kürtlerin, azınlıkların hakları önemli değil. bir tek türbanlıların hakları önemli, çünkü en büyük oy potansiyeli onlar.

    e peki sen diğerlerinin hakkını savunmuyorsan, sana neden ve nasıl güvensinler? şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün, türbanlıların mağdur olmasına sebep olan "cehape" ile bu "laikçiler" mi, yoksa türbanlılar üzerinden siyaset yapan bu insanlar mı?
    5 ...
  17. .
  18. devletin varsayımlar üzerinden yola cıakrak ''türbasn takmak seriati getirebilir demesi ve türbanı yasaklaması ve bunu dayatması. üzülerek gorüyorum ki aslındaoldukca kültürlü olan kişiler olabilir diye bu yasagı savvunuyor üzülüyorum o halde bir sorum olacak?

    şimdi bu insanlar bir varsayım üzerinden yola cıkıyorlar belki dedikleri gibi de olacak bunu bilmiyoruz ama varsayım üzerinde cıkarsak bu insanların soyle bir yasaya destek vermeleri lazım.

    efendim otobanlar da en yüksek hız limiti 130 km* ama arabaların hepsinde ibre en az 150 km falan üst sınır 300 km ye kadar cıkıyor sonrasında insanlarımız trafik kazalarına kurban gidiyor. 1 yılda terore verdigimiz sehitten cok trafiğe sehit veriyoruz * . o yüzden arabalarda en fazla ibre 130 olacaktır bu ibreden yüksek ibresi bulunan araba firmalarına satıs izni verilmeyecektir. cünkü insanlarımız bu arabaları alıyor hız yapıyor kazalara sebep oluyor insanlar ölüyor. mantıklı degil mi? bu yasa ne kadar mantıklı ise bu yasa ne kadar olabilir ise türban yasagı okadar mantıklıdır o kadar olabilirdir.

    bu soruya mantıklı bir cevap verecek kişi var ise bekliyorum?

    edit: eksi veren arkadas senden ricam eksi verdikten sonra şu olayı bir acıklasan? nasıl oluyor bu? mantık dyoruz işte al sana mantık. mantıklı bir acıkla bakalım var sayımlar üzerinden gidilince nasıl oluyor bu iş?
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük