duruma sosyal açıdan yaklaşacak olursak; bir erkek olarak beni rahatsız etmemektedir. açıkçası türban giyen hanımkızlarımızı görmezden gelirim. benim türbana bakışım bu, türban giyen kız ile ne muhabbet ederim, ne yüzüne bakarım. altında olduğu baskıymış, karşı koyamamışlığı olsunmuş..bu tür müstesnaları olabilir. ama ayırt etmeye mecalim yok. ayrıyeten mesele olacağını düşündüğüm kısım türban giymeyen kızlarla ilişkileriydi. sınıflaşmaya uygun insan doğasınca böyle bişey bekliyordum. henüz rastlamadım. zaten çağımızda herkes bencil kimliklerini gün yüzüne çıkarır oldu. o yüzden bireyselleşme artıyor. şikayetler aynı, ama günden güne artıyor. umursamazlık, tükenmişlik..
siyasi bir karar, süreç ve bu süreçteki yeri olarak bu durumun sadece kullanılmışlık, amaç uğrunda umursanmayan basit bir araç olduğunu düşünüyorum. yazıklar olsun diyor, hâlâ aklı selim olanların yanakların öpüp, aklı selim olduğunu sanıp şuursuzca savunmaya geçen/geçecek/geçmiş şakirtlerin diline ve ellerine tükürüyorum. yazıklar olsun.
ortam ne zaman gerilse ve gundem ne zaman degistirilmek istenirse iste tam o anda zonk diye mansetlere oturtulup gereksiz beyinlerin polemigini yaptigi ve uzun sure cozulmesi dusunulmeyen cok muhim bir konu.
özgürlükler açısından düşünüldüğünde baş örtülü arkadaşlara kesinlikle tanınması gereken haktır. Başını örtmek yada örtmemek kişinin kendi tercihidir ve herkes birbirine saygı duymalıdır ama bu mesele kolay kolay çözülmez her seçim dönemi hortlatılacak mevzu kalmaz yoksa. en fazla da çözmeye en istekli duranların işine gelmez.
Eğer yapılırsa kimilerini çok rahatsız edecek olan uygulamadır.
Hayır, ben insanlardaki komikliği anlamıyorum; "türbanlı ve açıklar diye iki gruba ayrılacak insanlar." demek, ne demektir? Nedir bu gruplandırma hastalığı? Sen girdiğin ortamlarda insanları gözlüklüler - gözlüksüzler, etekliler - eteksizler, uzun kollu giyenler - kısa kollu giyenler diye gruplara ayırmıyorsan, kimseyi türbanlı - türbansız diye de gruplandırmazsın. O zaman kimse gözlük takmasın, bütün kızlar ya etek giysin ya pantolon, hatta saçımız, başımız, kıyafetlerimiz her şeyimiz aynı renk, aynı boy olsun; askeriz ya biz. Değil mi? Bak ne güzel eşit girdik eşit çıkıyoruz modeli. Çok beğendiniz he? Kimse kusura bakmasın; bunun yanlış bir uygulama olacağını düşünenlerin mantığına göre bu çıkıyor insanın karşısına. Yani hiçkimse çıkıp "Ben kompleksliyim, Türk'üm, aptalım, sorunlarım var, "özgürlük" kelimesinin anlamını bilmeden laiklikten, cumhuriyetten bahsediyorum" demiyor da; "Eşit olmaz. Türbanlı kızların nasıl olduğunu biliyoruz zaten" gibisinden saçmalıyor. Söylediğiniz bir şey mantıklı olsun, sadece bir şey. inanın fazlasını istemiyorum, istemiyor bu millet.
yeşil parkayla giriliyor, mini etekle giriliyor, askılıyla giriliyor, kapriyle giriliyor, parmak arası terlikle giriliyor, badem bıyıkla giriliyor, fırça bıyıkla giriliyor, sakalla giriliyor, at kuyruğu saçlarla giriliyor, başörtülü hatun neden giremesin?
Eğer bir gün, üniversitelerde bikini ile dolaşmak serbest bırakılacaksa, bu günlerde, bu bez parçasının serbest bırakılmasının doğru olduğu eylemdir. insanın kılık kıyafetine tabiki de karışılmaması gerekir ve türban da serbest bırakılmalıdır. Ancak, bir gün tersi dünya görüşünde birşey istenilirse, tepki o gün ne olacak? Bu sorunun cevabını bugünlerdeki AKP hükümetinin tavrı belirleyecek. Eğer, üniversitelerde türbanın serbest bırakılması, daha başka şeylere işaret değilse, bakalım yaz aylarında, okula bikini üstü ile gelmek isteyen öğrencilere de aynı 'insan hakkı' tanınacakmı? Türban, gerçekten bazı irticai faaliyetlerin başlangıcımı, yoksa insan hakkı denilen kavramla, kavramsal olarak hiç barışamayan dinci çevrelerin, insan hakkı diye tutturup dayattıkları bir olgumu? Türbanın tam tersi bir obje olabilecek bir şeyin üniversiye sokulması istenildiği gün, göreceğiz AKP'nin insan hakları anlayışını. Bu durumu, kafamızda simulasyon şeklinde oynatırsak, AKP'nin insan hakları kavramı hakkında bir fikir elde edebiliriz.
geçen hafta bir müjdat gezen paneli sırasında bir türbanlı kız soru sormuş ve gezen'in cevabı sonrasında salon dakikalarca kızı protesto amacıyla alkışlamış ve tepki göstermişti.
şimdi çıkıp ''bizi eziyorlar'' derler. anlasana kardeşim. kabul görmüyorsunuz. bu giyim bu üniversitede kabul edilmiyor.
bana kürt bayrağıyla okula girmem hakkını tanıyan olaydır. madem idoloji sıçmak serbest, isteyen istediğini sıçabilir efendim. sadece islamcılara ayrıcalık verilmemelidir.
not: türküm 1.87 boyundayım 75 kiloyum bekarım eş değil ev arkadaşı arıyorum
Çok yanlış bir uygulamadır.insanlar arasındaki uçurumu arttırmak için yapılmıştır besbelli.Türbanlılar ve açıklar diye iki kategoriye ayrılacak artık öğrenciler .Ve bi türlü sevemeyecekler birbirlerini , eleştirecekler.Gerek varmıydı yani herkes eşit ve aynı görünümde girip çıksaydı eğitim alsaydı olmazmıydı.Sonuçta eğer gerçekten eğitim senin için önemliyse başını açar girersin o üniversiteye.Türbanı da ülkeyi bölmekte insanları ayırmakta kullanıyorlar artık.Bu kadar mı düştü dini duygularımız ? Bu kadar mı türban üzerinden siyaset yapar hale geldiniz başımızdaki insancıklar?
üniversitelerde türbana karşı çıkan özellikle öğrencilerin neden karşı olduklarını bir türlü anlamamaktayım.
birey, akp'den, tayyip erdoğan'dan, fethullah gülen'den ve hatta islamiyetten nefret ediyor olabilir. bu birey, farklı bir dinin mensubu da olabilir ya da ateist olabilir. bu herkesin kendi tercihidir. sonuçta demokratik bir toplumda yaşadığımıza inanıyorsak, karşımızdakinin eğitim-öğretim hakkına saygı duyuyorsak kendimiz gibi düşünmeyen onlarca görüşte binlerce kişinin davranışlarına, hal ve hareketlerine, inançlarına kendi inancımıza ve özgürlüğümüze ve eğitim-öğretimimize saldırılmadığı sürece saygı göstermek zorundayız.
bu serbestleşmeyi kabul etmeyenlerin, üniversitelerde türbanlı öğrenci istemeyenlerin öncelikle neyi istemediklerinin kararını vermeleri gerekir. hergün bu konuda onlarca yazı okuyorum ve şu iki ayrımda kaldım;
1- türban siyasi simge olarak kullanılıyor, bu yüzden karşıyız.
2- türban yozlaşmanın ve gericiliğin göstergesidir, bu yüzden karşıyız.
nişanlım türbanlıdır ve siyasi partilerden hiçbiriyle işi olmaz. allah'ın emrini yerine getiriyorum der ve başını kapatır. hani sağda solda gördüklerimizden değildir... layıkıyla yapar, gerektirdiği şekilde ve ölçüde. başını kapatıp, hatta bone kullanıp, gerdanını ve dekoltesini açıkta bırakanlardan değildir... ne ise o'dur. bu yüzden bunu genele yayıp "türban siyasi bir simgedir" demek yanlıştır. ki, önceki yıllarda üniversitelere girişlerde peruk kullanan onlarca insanı hepimiz gördük.
türban yozlaşmak ve gericilik ise, o kişinin üniversitede gerçekten ne işi olabilir? düşünsenize, binlerce, yüzbinlerce insanı geride bırakmış ve o fakülteye girmiş birinden söz ediyoruz. okumuş, kafa patlatmış, dirsek çürütmüş bu insan ve söke söke hakkını almış. sizin gibi yani... dünyaya sizin gibi bakmıyor olabilir, dine sizin gibi bakmıyor olabilir, olamaz mı? olur efendim, gayette güzel olur hemde. siz hiç ülkücü görmediniz mi üniversitelerde? tişörtleriyle, yüzükleriyle, takım elbiseleriyle? üç hilalli o bir siyasi simge değil midir? siz hiç che tişörtlü, orak çekiç künyeli solcu görmediniz mi üniversitelerde? ben çok gördüm...
haller ve durumlar böyle olunca herkesin biraz samimi olması gerekir. bir dakikalığına bile olsa "gerçekten neye karşıyım?" diye düşünmesi gerekir. kendini zihnini zorlayarak, o lanet olası bencilliğini üzerinden atarak bunu cevaplaması gerekir. eğer bunu başaramazlarsa burada cevabını yazacağım zaten. rahatsız ediyor arkadaş sizi rahatsız ediyor. o başı kapalı insanların üniversitelerde olması bir şekilde sizi rahatsız ediyor. öyle akp'nin falan filan arkasına saklanıp korkaklık etmenin, samimiyetsizleşmenin, basitleşmenin mantığı yok.
başka bir dinin mensubu olabilirsiniz bu tercihiniz, ateist olabilirsiniz bu da tercihiniz. ancak karşınızdakinin eğitim öğretim hakkını gaspedemezsiniz. göz zevkinizi bozuyordur o gerçekten ayrı konu. şayet gerçekten göz zevkiniz bozulduğu için buna karşıysanız gidin ilkokuldan tekrar başlayın...
okuduğum üniversitede bir haftadır derslere türbanla giriliyor. şimdiye kadar da bir sorun çıkmadı. hatta faydası da oldu, hiç olmazsa türban üstüne peruk dangalaklığından kurtulduk.
bu konuyu canhıraş tartışan taraf adamlar olunca onların yarın başörtüyü takıp fakültelere koşacaklarını düşünüyorum ben. otobüsün içinde badem bıyıklı bi sürü türbanlı abiyi görünce o zaman bu ülkede bir şeylerin değiştiğine kani olurum. sikmişim bolşevik devrimini, aklınız gider aklınız.
"bu gün içinde bulunduğumuz durum, yıllar öncesinde büyüklerimizin 'amaaaaan, ne olcak canım' diyerek göz yumduğu küçük olayların birikimidir. ve bugün yapılacak olan her hareket, alınacak olan her karar ileride bu ülkeyi daha içinden çıkılmaz kısır döngülere itecektir. türban; siyasi bir simgedir ve şuanki iktidar partisinden önce bu kadar göze batmazken, açık vatandaşlar kadar kapalı vatandaşlar da bunu bu kadar sorun etmezken, iktidar partisi sayesinde bu konu dallanıp budaklanmış ve inada bindirilmiştir. şuan yapılan herşey, atılan her adım bir 'söz geçirme' durumudur. bugünün kadınına bu özgürlük! verilerek ilerideki köleliklerinin * yolu yapılmaktadır." diyerek açıklamak istediğim hatadır.
ne zaman bu legal/yasal bir hâl aldı, kanun ne zaman çıktı, rektörlükler ne zaman kabul etti...zamanında gündemi o kadar kaplayan tartışmaların ardından sessizce gerçekleşmiş olduğuna tanıklık ettiğim olay. yalnız asıl mesele o değil. sabah okula gittim. amfiye girdim, oturdum. dersin başlamasını beklerken sınıfın yavaşça dolmasını izledim. çeşit çeşit insanlar geliyordu. dışarıda o kadar yağmur yağmasına rağmen(istanbul'da), rüzgâra ve soğuğa rağmen mini etekli bir kız kapıdan girince onu garipsedim. ama şimdi bu başlığı görünceye kadar "oha! türbanlı!" diye bir tepki göstermeden, olağan bir şekilde karşıladığım, hatta dikkâtimi bile çekmeyen bir türbanlının girdiğini de hatırlıyorum. geçti, oturdu herhalde. ders bitti, yine ben fark etmedim, kendisi çıktı, gitti. ancak mini eteklinin gittiğini fark ettim. neden? çünkü ilgimi çekiyordu, güzel de bir kızdı hem. hehe. neyse. abazanlık demeyelim, kızı gördükçe kıraç'ın seyrime gel şarkısı kulağımda çınlıyordu. neyse, neyse..mesele şu ki ders sırasında konuşan, dersi "bir şeyler öğrenmek" amacından saptıran bazı öğrencilerin arasında türbanlı olan değil de(olmadığını biliyorum çünkü o konuşanlara dik dik baktım) yine afili kız ve züppe erkek modellerinin yer aldığını belirtmek isterim. ayrıca gerçekten her çeşit insan var bu üniversite denen ortamda. bunu gördüm. 80'lerden kalma anarşist kılıklının teki yakama yapıştı zaten. bir dahaki karşılaşmamızda kesin örgüt kurmayı teklif edecek. şimdilik ses çıkarmıyorum. söylemek istediğim bir nokta daha var, türbanı savunmuyorum. açıkçası umursamıyorum. türban giyen kızın yüzüne bakmam. bu kadar basit. bana göre türban giyen kız yüzüne bakılmasını istemiyordur. yani bu yüzeysel bir yaklaşım elbette. bir kere insan doğasına aykırı böyle bir iradenin varlığı. o yüzden saçmalıktır zaten. ha dersiniz ki, sen kızları cinsel obje olarak görüyorsun! pis sapık!..ben derim ki, beni tanımıyorsunuz. ben zaten insanlarla öyle haşır neşir olan biri değilim. velhasıl-ı kelam, türbanın yasak olması ayrı bir saçma; varlığı ayrı bir saçma; gündemde yer edinmesi, tartışılması saçma en çok da!