üniversitelerde başörtüsüne izin vermek

entry35 galeri0
    35.
  1. elin gevurunun yapıp bizim müslümanların yapamadığı olay. aksini için (bkz: bsg)
    0 ...
  2. 34.
  3. salakça bir davranıştır. çünkü üniversiteler insanların girmek için izin alacağı mekanlar değildir. üniversiteler halkındır. faşistler dışında herkes girebilir üniversiteye. onlar da kafasına eseni sokmadıkları için girmemelilerdir zaten.

    izin veren de, vermeyen de saçmalıyordur. üniversiteler emekçilerindir, kürtlerindir, türklerindir, ermenilerindir, başörtülülerin, başı açıklarındır, kadınlarındır, eşcinsellerindir ve erkeklerindir.

    deri koltuklarda insanların hayatlarıyla oynayan efendilerin ve işleri düşünce maşalığa terfi ettirdikleri faşistlerin değildir yani.
    0 ...
  4. 33.
  5. tabi tabi avrupa üniversitelerinde ögrenciler diledigi gibi giyindiği için ne de olsa kaos oluyor, ögrenciler biribirine giriyor, egitim sisteminde tam bir kaos var ne de olsa(!) diye cevaplanabilecek durumdur.

    başörtüyü üniversiteye aykırı bir kıyafet olarak görmek, dahası kılık kıyafetle ugraşarak, ilimde bilimde ilerleyecegini sanan zihniyet kadar sığ bir zihniyet yoktur!bir de bu zihniyet kılıgı kıyafeti ilimin bilimin önünde engel olarak görmez mi çok gülünç...sen daha herkesin kişisel tercihi olan seni hiç ilgilendirmeyen kıyafeti dert etmeden duramıyosun bir de kalkmış çagdaşlıktan, bilimden bahsediyosun, ilgünç...
    1 ...
  6. 32.
  7. yobazitesi yüksek tayfanın bokunu çıkartmasına kesin gözüyle bakılan durumdur. *
    0 ...
  8. 31.
  9. başörtüsünü yasaklayan kanun ne giyileceğiyle ilgili kesin bir yargıda bulunmamıştır.bu birilerinin donla okula geleceği anlamına gelmez. toplumsal yargılar, adetler, ahlak kuralları vardır. donla gelmek bu kurallarla çelişir. ancak başörtüsünün çeliştiği toplumsal hiçbir değer yargısı yoktur. karşılıklı saygı ve hoşgörü bütün problemleri çözümü anlamına gelmektedir.
    0 ...
  10. 30.
  11. yasaklandıktan sonra ülkemizdeki refah düzeyi artış mı gösterdi?
    üniversiteler uluslararası başarılar mı gösterdiler?
    kavgalar mı bitti yoksa kavgalar mı başladı?
    ayrımcılık üniversitelerde var ise hükümette, belediyelerde, mecliste her yerde olur. hayatının önemli bir bölümünü okumakla geçiren insanlar kendilerine yapılan haksızlığı unutmazlar. haksızlık yapanlar, ayrımcılık yapanlar da hiç bir şey kazanamazlar.
    keşke laik bir ülke olabilsek de bu başlıktaki gibi yapsak.
    0 ...
  12. 29.
  13. yanlıştır! ama 'izin vermek' olgusu yanlıştır. sen kalkıp özgürüm ben diye kıvranıyorsan; kısıtlı olan bir özgürlüğe izin verme gibi bi mevzu söz konusu olmamalıdır.
    0 ...
  14. 28.
  15. Eğer bu ülke özgür ve demokratik bir yasaya sahipse hiçbir sorun teşkil etmeyecektir. Zira haklar verilmez, alınır. Türbanlı, türbansız farketmez. Eğer bu ülkeyi halk yönetiyorsa ve sosyal bir demokrasiye sahip isek türban konusunda yapılacak bir referandum herşeyi belirleyebilir.
    0 ...
  16. 27.
  17. kesinlikle yapılmamalıdır. Yoksa uzaya gönderdiğimiz füzelere takılır o başörtüleri maazallah.
    1 ...
  18. 26.
  19. zannımca başörtülü sayısını azaltacak uygulamadır. kendi ufak gözlemimdir, başörtüsü için mücadele edenler serbest bırakıldıklarında eğlimleri değişebilmektedir. ama biz sizden daha iyi biliyoruz açın derseniz böyle halk direnir sizde saç baş yolarsınız.

    hiç kimse kendisi adına karar verenleri, dayatanları sevmez. bırakın insanlar savaşlarını kendi içlerinde versinler. yoksa bu laik, türbanlı, kokona, çarşaflı savaşının galibi yoktur.
    1 ...
  20. 25.
  21. 24.
  22. imkansız bir durumdur, serbest bırakılması halinde bir ay içinde tekrar yasaklanarak bu imkansızlık kanıtlanacaktır.

    neden?

    bayan arkadaşlar başları ve kulakları tamamen kapalı bir halde sınavlara girerlerse bu sınav güvenliğini, sınavın meşruluğunu ortadan kaldırır. bugün teknoloji çağındayız, sınav gözlemcileri bazı art niyetli kimselerin sınavda ipodla kopya çekmediğinden nasıl emin olabilirler bu durumda? bunun cevabını hiç kimse veremez, bu şekilde sınavın güvenli olduğunu kimse iddia edemez. ayrıca baş örtüsü serbestliği başladığı zaman bu iş üniversite ile kalmaz, öss'ye başörtülü girilsin, açıköğretime başörtülü girilsin, ilk ve orta öğretime de girilsin. söyler misiniz, bütün bu noktalarda sınav güvenliğini ne yapacağız? normal zamanda başörtünle gel sınavda çıkar mı diyeceğiz? sınavdan önce üstlerini mi arayacağız?

    bir hukuk adamımız şöyle diyordu, kamu kurumlarında disiplin yönetmeliğine tabi olan kimseler kamusal alanlarda dini ve siyasi sembollerle bulunamazlar. hastane'ye baş örtünüzle giderseniz tedavi görebilirsiniz. çünkü disiplin yönetmeliği sizi kapsamıyor, oysa üniversiteye eğitim almak için gittiğinizde iş değişir, siz orada öğrenci sıfatıyla bir disiplin yönetmeliğine tabisiniz. kanuna, yasaya herkes uymalıdır. burası laik bir ülke, laik bir ülkede kamusal alanlarda eğer yönetmeliklere tabi iseniz, haklarınız bunlara bağlı ise o alanlarda dinsel pratikleri uygulayamazsınız.
    4 ...
  23. 23.
  24. olması gereken olaydır.şayet üniversite öğrencileri istedikleri kıyafetle girebiliyorlarsa türbanlıda girmelidir.ayrıca türbanın siyasi simge olmasıda bi saçmalıktır.türban siyasi simgeyse poşuda siyasi simgedir.türban şeriatçıları çağrıştırıyorsa poşulularda dtp lileri çağrıştırıyordur.

    (bkz: bir siyasi simge olarak türban)
    (bkz: türbanlıların şeriatçı olması)
    (bkz: poşuluların pkk lı olması)
    2 ...
  25. 22.
  26. yüzeysel bakılmaması gereken konudur. derinlemesine ve hatta çok detaylı incelenmelidir. efendim bu konunun gündeme geldiği ilk günlerde canım pahasına savunurdum insanların başörtüsü ile okula girebilmesini. hem derdim haç sembolü olan t-shirt ile onlarcası rahat rahat girebiliyor. simge ise daniskası bu...

    sonra bir öğretmenim saçım, sakalım dolayısı ile şahsıma karşı farklı bir tavır ve tutum içerisine girince anladım ki aynı kafa yapısındaki eğitimciler bu başörtülü hanım kızlarımıza olumlu veya olumsuz bir tutum içerisinde olacaklar... bunun olmasını da açıkçası istemedim. yoksa "cumhuriyet elden gidiyor" demek saçma geldi bu durum karşısında şahsıma her daim. ve o gün-bugün diyorum ki başörtülü öğrenci derslerde saçını açsın. ne vakit eğitimciler ne amaçla orada bulunduklarını idrak ederler...
    işte o vakit tekrar derim ki "başörtüsü üniversitlere girebilmeli, insanlar inançlarını özgürce yaşayabilmeli."...
    2 ...
  27. 21.
  28. son 15 yıllık süreçte ya$anan huzursuzluk ortamına son verilerek eski güzel günlere dönmektir.
    çağda$lık, laiklik, huzur bakın bakalım cumhuriyetten bu zamana hangi yıllarda bozulmu$. anlamını yitirmi$. 70 yıl kaybolmayan cumhuriyetin anlamı 15 yılda mı aklına gelir bu ibibiklerin anlamam ki.

    $imdi bir takım bünyeler çıkıp partizanca yazdığımı savunup basar eksiyi. eksi yemek umrumda değil lakin bu yukarıda yazdıklarımı tarih doğruluyor o nasıl olacak. hadi ya$anmı$ tarihe de bassanıza eksiyi. bakalım deği$tirebilecek misiniz ya$anan ve gerçek olan $eyleri?
    1 ...
  29. 20.
  30. tc kanunlarının kendi ahlaklarına göre düzenlenmesi gerektiğini iddia eden insanların işi olabilir bu eylem.

    ahlak toplumda, bireyden bireye çeşitlilik gösterebilir. devletin işi bu çeşitliliğe saygı duymaktır.

    tc devleti kanunları genel teamüllere ya da olmayan toplumsal ahlak kurallarına göre düzenlenmez. yalan söylemek de ahlaka mugayır bir davranıştır. ancak ne tazminatla ne de hapisle cezalandırılabilir.

    bunların hepsinden önce şunu fark edin: başörtüsü türkiye cumhuriyetinin genel ahlakı, teamülü, kabulu değildir. takanı vardır takmayanı vardır. kabul edeni vardır etmeyeni vardır. seküler devlet edene de etmeyene yaklaştığından farklı yaklaşamaz. ha sizin inancınızın gereğiyse biz kanunları değiştirelim diyemez. derse siyasi, dini simge takmak isteyen herkese izin vermek zorundadır. bunu yapacak olursa kamu kuruluşlarında devletin yurttaşlara adil davranmadığı şüphesi oluşabilir.

    nasıl olur bu şüphe?

    üniversite'de türbanlı bir öğretim üyesi, sınıftaki türbanlı öğrencilere hak ettiğinden yüksek not verebilir. türban karşıtı bir öğretim üyesi de hak ettiği notu veremeyebilir. bunlar yaşanmasa dahi türbanlı ve türbansız öğrenciler arasında böyle bir şüphe vuku bulabilir. bu da devletin yurttaşlarına eşit yaklaşması ilkesiyle çelişir. yurttaşın gözünde devleti taraflı bir mevkiye getirebilir. çünkü orada o öğretim üyesi devleti temsil etmektedir.

    bundan daha vahim olaylar mahkemelerde de gerçekleşebilir.

    belirli bir noktadan sonra devletin saygınlığı iki taraf için de zedelenir ve toplumda gruplaşmalar başgösterir.

    sekülerizm bunu engellemek için vardır.
    4 ...
  31. 19.
  32. (#3874310) bu entry de anlatılan tacizci insaların kızıp köpürdüğü "olmaz lan öyle şey" dediği, hatta karşı çıkmak uğruna kavramlarla oynadıkları iştir.
    2 ...
  33. 18.
  34. mini eteklisinin girmesi kadar doğal bir durum. bu tür engellemer daima radikal eylemlikler doğurur. kökten dinciliğin önüne türbanlı kızların okula alınmamasıylan engel konulamaz. hatta bu durum onları meşru kılar.
    2 ...
  35. 17.
  36. bundan 20 sene önce de mümkün değildi. 20 sene sonra da mümkün olmayacak muhtemelen.

    "1967'de ankara üniversitesi ilahiyat fakültesi'ndeki derslere başını örterek girmeye başlayan tek öğrenci hatice babacan oldu. okul yönetimi hatice babacan'ı engelleyince toplu öğrenci eylemi başladı. bu eylem türkiye tarihinin ilk öğrenci eylemi olarak tarih sayfalarına geçti. daha sonra hatice babacan üniversiteden atıldı.

    hatice babacan iki dönem akp hükümetinde bakanlık yapan (şimdi dışişleri bakanı olan) ali babacan'ın halasıdır."

    kaynak: http://forum.haber.gen.tr...ban-tarihcesi-170122.html

    M. Şükrü Şeker'in yazısı
    2 ...
  37. 16.
  38. lafı sonundan anlayanlar için tekrarlıyorum. ahlak kişisel olamaz. ahlak: yazılı olamayan toplumsal kurallar bütünüdür. hangi toplumun ahlakında g.tü başı açıp dolaşmak vardır. hiç bir medeni toplumda yoktur. aborjinler bile amazonalr bile içinde bulundukları şartlar gereği örtünmüşlerdir. en azından edeb yerlerini örtmüşlerdir.

    işte bu yüzden başörtüsü ile ahlaka mugayır giyimleri aynı kefeye koyamazsınız. eğer bugün sokağa donla çıktığınızda ahlaki bir yaptırımla karşılarsınız. ancak baş örtüsü için böyle birşey söz konusu değildir. ne oldu? ahlak toplumsaldır. bu kadar basit.

    ahlakı toplumun tarihi, örfü belirler. türk örfünü açıklama lüzumu görmüorum... benim ahlakım bu lan dağıtırım .mı g.tü s.kişirim sokak ortasında diyemezsiniz. derseniz olmaz. zaten gerekli hukuki yaptırımla da karşılaşırsınız.
    2 ...
  39. 15.
  40. bıkmadan, usanmadan, inatla:
    (bkz: bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanun)

    üşenenler için:

    --spoiler--
    kanun no: 2596
    resmi gazete'de yayımı: 13.12.1934

    madde 1 - herhangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin mabet ve ayinler haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır.

    hükümet her din ve mezhepten münasip göreceği yalnız bir ruhaniye mabet ve ayin haricinde dahi ruhani kıyafetini taşıyabilmek için muvakkat müsaadeler verebilir. bir müsaade müddetinin hitamında onun aynı ruhani hakkında yenilenmesi veya bir başka ruhaniye verilmesi caizdir.
    --spoiler--

    özetle, olmaz öyle şey, olmaması gerekir, kanun var nizam var!
    2 ...
  41. 14.
  42. bunu savunan bazı filozoflar "evrensel ahlak yasası"nın varlığını da kabul eder.

    felsefede ispat edilmiş tek bir kavram yoktur.

    evrensel ahlak yasasını kabul eden filozoflar vardır.* etmeyenler vardır.*
    yani sandığınız kadar evrensel bir şey değildir o ahlak yasası.

    velev ki olsun, * öyle toplumsal ahlakla falan bağlantılı değildir.

    örnek vermek gerekirse kant der ki "sana yapılmasını istemediğin davranışı başkasına yapmamalısın". bu da onun evrensel ahlak anlayışıdır.

    toplumlarda ahlak çeşitlilik gösterebilir. hatta bireylerde günden güne ahlak anlayışı değişebilir de.

    götünüzden element uydurmayın yani.

    bilimsel olarak yüzde yüz kabul gören evrensel ahlak yasası yoktur. olamaz.
    2 ...
  43. 13.
  44. (bkz: oynamayı bilmeyen gelin yerim dar dermi$)

    olayın özellikle türkiye'de laiklikle veya diğer dinlerin özgürlükleri ile bir ilgisi veya alakası olmayıp tamamen 90'lı yılların ortalarında ayyuka çıkartılan irtica ve din kisvesi ile nemalananlara duyulan hasetten kaynaklandığı bal gibi ortadadır.

    bundan 20 yıl önce giriliyordu bu üniversitelere de $imdi mi sorun te$kil etmeye ba$ladı diye sorası geliyor insanın. lakin burası türkiye diyor fazla uzatmadan konuyu kapatmak istiyorum.

    kimse bo$a kendini kandırmasın, bariz özgürlük kısıtlamasına gidilmektedir bu uygulamayı engellemekle. ha benim adıma sorun te$kil etmemekte lakin böyle bir gerçeği de görmemize engel değil.

    türban yada ba$örtüsü artık adına ne derseniz deyin, bu olaya kar$ı çıkanlarca bünyelerinde yarattığı gaz'dan mütevellit kabul edilebilir bir$ey değildir. ve 15 yıllık süreçte olu$turulan yapay gündemlerle kendilerine ciddi anlamda yanda$ sağladıklarından mütevellit kolay kolay hayata geçmeyecek bir uygulamadır.
    4 ...
  45. 12.
  46. ancak teokratik devletlerde mümkündür.

    bir bakın bakalım nedir teamül:

    (bkz: teamül/#697491)

    ahlak bir teamül değildir. ahlak öznel bir kavramdır. senin ahlakın başkadır benim ahlakım başkadır. seküler olma iddiasında olan devlet hiçbir yurttaşının ahlakını diğerininkinin önüne koyamaz. türbanın da teamül olmakla hiçbir alakası yoktur. dini bir simgedir. müslüman olmayıp da türban takan insanlar bu ülkede yaşamakta mıdır? hayır. demek ki sizin hazmedemediğiniz nokta devletin bir müslümana yaklaşımının bir pastafaryana yaklaşımından farklı olmamasıdır. ayrıcalık isteyip, olmayınca devlet benim eğitim hakkımı nasıl elimden alıyor diye ağlayana gülerler efendi. devletin kuralları senin ahlakınla, senin dininle, senin teamüllerinle şekillenmez. onların zaten akıl ve mantık çerçevesinde bir şekli vardır. sen onlara uyarsın.

    senin dinin tek din değil bu ülkede. isteyen istediğine tapabilir. ben de nudist olabilirim. bu da benim inancımdır. illa allah inancı diye tutturamazsın yani. senin inancın benimkinden ne üstündür ne evladır. devletin kanunları benim inancıma göre şekillenecek olsaydı "teşhir" diye bir suç olamazdı. ben şimdi insan hakları mahkemesine başvursam, desem ki tc kanunları benim inancımı yaşamama mani oluyor. insanlar bana götüyle güler haklı olarak. sizin türban hadisesi de bundan fazlası değildir. bu toplumun yüzde 98'i türbana evet de dese, ne ahlak adı altında, ne teamül adı altında, ne toplumsal kabul adı altında, ne defakto adı altında, ne demokrasi adı altında, ne eğitim görme özgürlüğü adı altında seküler devlet yapısına müdahle edemezsin. ettirmezler.

    yemez.
    4 ...
  47. 11.
  48. özgürlüktür. amerikada millet donla okula gidiyor zaten di mi? allak akıl fikir versin.

    fransada da uygulanmayan durumdur fransada lise ve altı okullarda yasaktır. üniversitelerde serbest..

    üniversitelerde yasak sadece bizim ülkemizde var.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük